TCMB Başkanı Murat Uysal soruları yanıtladı: (3)
"Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduat hesaplarındaki artış, belli bir zaman diliminde gerçekleşti. Son dönemde bunun bir miktar durulduğunu ve beklentilerin olumluya dönmesiyle zaman içinde çözülme olacağını düşünüyoruz"- "Biz sermaye piyasalarının gelişm
ANKARA (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Uysal, "Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduat hesaplarındaki artış, belli bir zaman diliminde gerçekleşti. Son dönemde bunun bir miktar durulduğunu ve beklentilerin olumluya dönmesiyle zaman içinde çözülme olacağını düşünüyoruz." dedi.
Uysal, Merkez Bankası İdare Merkezi'nde düzenlenen Enflasyon Raporu 2019-III Bilgilendirme Toplantısı'nda ekonomistlerin ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Torba yasa" ile Merkez Bankası Kanunu'nda yapılan değişikliklerin sorulması üzerine Uysal, son dönemde zorunlu karşılıkların finansal istikrara yönelik kullandıkları en önemli enstrümanlardan birisi olduğunu, bu yasal düzenlemeyi araç setini genişletme ve esneklik imkanı sağlayan bir düzenleme seti olarak düşünmek gerektiğini söyledi.
Enflasyondaki 2020 yılında yüzde 8,2 beklentinin kabul edilmesinin zor olduğuna ilişkin bir yorum üzerine de Uysal, temelde parasal duruşun enflasyondaki ara hedeflerle uyumlu bir şekilde belirleneceğini ifade ettiklerini hatırlatarak, yüzde 8,2 hedefine ulaşmak için temel etkenin para politikasındaki duruş olacağını vurguladı.
Bununla birlikte 2020 yılına yönelik baz aldıkları temel çerçeveyi anlatan Uysal, şöyle konuştu:
"Küresel gelişmelerdeki mevcut ılımlı, destekleyici seyrin devam etmesi, bununla birlikte bizim son dönemde dış dengede olan olumlu gelişmeler, cari açığımızın kapanması ve dış kırılganlığımızın da azalmasını göz önüne alarak olası şoklara karşı daha dayanıklı bir yapı içine giriyoruz. 2020 yılı içerisinde de bizi dış kanaldan gelecek etkilere karşı da daha destekleyici bir yapı içerisinde bulunduracak. 2020 yılı için tüm bunların yanında toplam talep koşullarının da hala enflasyona düşüş yönlü katkı vereceğini öngörüyoruz. Dolayısıyla yüzde 8,2 bizim için rahat olduğumuz bir hedef aralığı gözüküyor."
Uysal, sermaye piyasalarına verilecek destek konusuna değinerek, Merkez Bankalarının finansal istikrar aracılık mekanizmasının çalışması ve artırım konularında zaman zaman belli adımlar atabildiğine işaret etti. Uysal, "Çok somutlaşmış bir şey yok ama Merkez Bankaları geçtiğimiz dönemlerde teminat havuzlarını genişleterek buraya kabul edilebilecek kıymetler veya ürünlerin yelpazesini genişleterek sermaye piyasalarına bu kanaldan bir destek verme adımları olmuştur zaman zaman. Bu bir seçenektir. Bunun dışında Borsa İstanbul bünyesinde açılan aktif piyasalarda piyasaların gelişmesi için aktif bir şekilde rol aldığımızı söyleyebilirim. Bu ve benzeri alanlarda biz sermaye piyasalarının gelişmesi için üstümüze düşen hangi noktada adım atmamız gerekiyorsa önümüzdeki dönemde bu konularda hassasiyetimiz olacak. "ifadesini kullandı.
- "Ekip olarak tüm enerjimizi hedeflerimize odakladık"
Uysal, Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Merkez Bankası Başkanlığında yapılan değişiklikle ilgili soru üzerine de "Mevcut kanun ve yasal düzenlemelere göre alınmış bir karar. Biz şu anda görevi üstlenmiş ekip olarak tüm enerjimizi hedeflerimize odaklamış vaziyetteyiz. O konuda herhangi bir endişemiz bulunmuyor. Fiyat istikrarı ve finansal istikrar doğrultusunda ekip olarak bütün vaktimizi yoğunlaştırmış vaziyetteyiz." dedi.
Para Politikası Kurulu toplantılarının sayısının değiştirilip değiştirilmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine de bu konuyu yıl sonunda açıkladıklarını hatırlatan Uysal, "Bir sonraki yılın toplantı takvimini bu sene de aynı şekilde değerlendireceğiz. Kurul üyeleri ve yönetim olarak önümüzdeki yılın toplantı takvimini belirleyeceğiz. Mümkündür artırılabilir, herhangi bir yasal düzenlemeye ihtiyaç yok ama henüz böyle alınmış bir karar yok. Bunu değerlendirip yıl sonundaki metinde açıklayacağız." değerlendirmelerinde bulundu.
Uysal, bir soru üzerine de değişken bir gösterge olduğu için reel faiz konusunda bir seviye belirtmenin uygun olmayacağını dile getirdi.
Gelecek döneme ilişkin risklerin de sorulması üzerine, olası risklere karşı her zaman hazırlıklarını yaptıklarını dile getiren Uysal, finansal sistemin dayanıklılığını, sağlamlığını daha da güçlendirme yönünde ve Merkez Bankası olarak rezervleri güçlendirme yönünde adımlara devam ettiklerini söyledi.
Uysal, bu yıl içerisinde üç toplantının kaldığını ifade ederek, faiz indirimine ilişkin bir soru üzerine de "Halen kayda değer bir alanımız olduğunu belirttik ama o alanın nasıl kullanılacağına ilişkin yani bunun boyutu ve zamanlaması, fiyat istikrarındaki gelişmeler ve finansal istikrardaki gelişmeler, tüm unsurlar, veriler dikkate alınarak karar verilecek bir husus." ifadesini kullandı.
- Döviz mevduatlarındaki değişim
Son dönemde döviz mevduatlarında dolarizasyondan kaynaklanan artış olduğunu belirten Uysal, onun dışında ekstra bir etkinin olmadığını bildirdi.
Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduat hesaplarındaki artışın, belli bir zaman diliminde gerçekleştiğini dile getiren Uysal, "Son dönemde bunun bir miktar durulduğunu ve beklentilerin olumluya dönmesiyle zaman içinde çözülme olacağını düşünüyoruz." diye konuştu.
Döviz mevduat hesaplarındaki artışın doğal seyrinin belli olduğunu vurgulayan Uysal, 2018'de yaşanan kur şoku sonrasında Türk lirasından dövize geçiş olduğunu anımsattı.
Uysal, döviz kurundaki yükseliş beklentisi ve enflasyondaki belirsizlikler nedeniyle hem hanehalkında hem de kurumlarda dövize yönelim olduğuna dikkati çekerek, zaman içinde döviz mevduatlarında artış gördüklerini, bunun dış etkenle, giriş-çıkıştan kaynaklı olmadığını, normal bankacılık sistemi içinde yaşanan süreç olduğunu söyledi.
Aldıkları kararların, mevduat ve kredi faizlerine yansımasını beklediklerini ifade eden Uysal, bunu bir miktar görmeye başladıklarını, bunun da finansal koşulları iyileştirerek iktisadi faaliyetteki ılımlı toparlanmayı destekleyeceğini kaydetti.
- Borçların yeniden yapılandırılması
Uysal, enflasyonu etkileme kanallarının talep enflasyonu, maliyet enflasyonu ve beklentiler olduğunu vurgulayarak, maliyet enflasyonuna bakıldığında bunun alt kırılımlarının farklı kanallardan gelebildiğini bildirdi.
Bunların finansman maliyetleri olabileceğini anlatan Uysal, geçmiş dönemlerde finansman maliyetleri çok daha düşük seviyelerde olduğu için enflasyon üzerinde çok ciddi bir baskı yaratmadığını ancak bu dönemde bunun bir miktar daha ön plana çıktığını ifade etti.
Diğer maliyet unsurlarının da ithal girdi maliyetleri ve ücretler olduğuna işaret eden Uysal, "Dolayısıyla biz kararlarımızı alırken sadece bir yere bakmıyoruz. Bütün unsurların hepsini dikkate aldığımızı belirtiyorum." diye konuştu.
Uysal, reel faiz ve diğer ülkelerin reel faizlerine bakıldığını, bunların göreli risk primlerinin dikkate alındığını belirterek, gelecek dönemde uygun görürlerse daha detaylı iletişim yapma durumlarının olabileceğini anlattı.
Yapılandırmalarla ilgili soruya Uysal, doğrudan Merkez Bankasının dahil olmadığı bir konu olmakla birlikte bu düzenlemenin hem reel sektöre hem de bankacılık sektörüne fayda sağlayacağını ifade etti. Uysal, bankacılık sektöründeki takibe giren alacak gelişiminin, gayet ılımlı şekilde devam ettiğini vurguladı.
Attıkları adımların desteğiyle aktarım mekanizmasının çalışmasının, finansal koşulların da desteklenmesiyle reel sektörün ve bakacılık sektörünün aktif kalitesine olumlu yansımasını beklediklerine işaret eden Uysal, "Çünkü burada faiz yükünün bir kısmının düşmesi söz konusu olacak." ifadelerini kullandı.
Bankacılık sektörünün sermaye ve likidite yapılarının da bu girdi mekanizmasının çalıştırılmasını destekleyecek düzeyde olduğunu belirten Uysal, şu anda negatif tablo bulunmadığını kaydetti.
Uysal, fiyat istikrarı hedefleri doğrultusunda tüm güçleriyle çalışmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Toplantının ardından gazetecilerle sohbet eden Uysal, Para Politikası Kurulu'nun eksik olan üyesinin bir an önce atanmasını beklediklerini söyledi. Uysal, bankanın teşkilat yapısında değişikliğe gidilerek genel koordinatörlük birimlerinin kaldırıldığını da aktardı.
(Bitti)
Kaynak: