M. Ali Köseoğlu
Tepe tepe kullanın!
Nuzumla’nın adı Yaylacık olarak değiştirilmişti ya…
O zaman da şaşırmıştım…
Çünkü Nuzumla, adını halılarıyla tescillemiş bir belde idi…
Halıcılık literatürüne giren bir ifadedir ‘Nuzumla’…
Bilenler bilir…
Kökleri ta Selçuklulara uzanan, yedi asır devirmiş bir yerleşim yeri olduğu rivayet edilen Nuzumla’yı Gazipaşa Yörükleri kurmuşlar.
Torosları aşarak Sultan Dağları’na kadar uzanan Yörüklerin göç güzergâhında bulunan yerde konaklayan obanın fertleri, yorucu ve meşakkatli bir hayatın zorluklarıyla serzenişte bulununca, Oba Beyi’nin “Buraya yerleşmek lüzumlu olmuştur” sözü üzerine yurt tutmuşlar burayı.
Nuzumla adının da, Oba Beyinin ‘Lüzumlu’ sözünden esinlenilerek konulmuş olduğu rivayet ediliyor.
İşte böylesine köklü bir ismi siz tutup da ‘Yaylacık’ olarak değiştirirseniz, pek çok şeyin de katili olmuş olursunuz.
Bir kere bu hikâyenin katili olmanız yetmez.
Girin google’a…
Nuzumla Halısı diye arayın…
Ne çok şey çıkar…
Hatta Konya’nın turistik halıcılarıyla gidip konuşun…
Kendilerinden hâlâ Nuzumla Halısı isteyen yabancıları ve yabancı halı kataloglarına giren ‘Nuzumla’ ifadesinin bugün nasıl da karşılıksız kaldığını söylesin size…
İşte Nuzumla böylesine bir dertken içimizde, şimdi bir de ‘Tepeköy’ün adını tuttular ‘Tepekent’ olarak değiştirdiler…
Demek ki sorun ‘Tepe’de değil ‘köy’de imiş…
‘Tepeköy’ oldu ‘Tepekent’ ya…
Belediye Başkanı Hasan Hüseyin Karsavuran meseleyi anlatmaya yeltenmiş…
Meğer ‘köy’ kelimesi algı yanılmasına sebep oluyormuş…
Beldenin ismi ‘Tepekent’ oldu diye ahali pek memnunmuş…
Başkan bir de belde ile ilgili tarihi bilgiler veriyor… Diyor ki:
Çok eski bir yerleşim birimi olan beldemizin belediyelik olmazdan önceki ismi “Giryat” olup, 8 Şubat 1955 tarih ve 11102 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 25 Kasım 1954 günlü ve 54/328 Sayılı Devlet Şûrası Umumi Heyetince İttihaz edilen karar ile belediyelik olmuştur.
O tarihten bu yana da Tepeköy olarak bilinen beldemizin isminin “TEPEKENT” olarak değiştirilmesi yönündeki….
Dikkat ettiniz mi?
1955’li yıllardan beri, her haritaya, her yazışmaya, her evraka Tepeköy olarak giren bir beldenin ismini bir anda ‘Tepekent’ olarak değiştiriyorsunuz…
Bütün haritaları ‘bilgisiz’ kılıveriyorsunuz.
Başkanın açıklamalarından anlıyoruz ki belediye meclisinde bu isim değişikliği oybirliğiyle 2009 yılında kabul edilmiş.
Başkan yine şunları söylüyor:
“Tepeköy” ismindeki “köy” sözcüğünün algı yanılmasına sebep olduğu, gerek nüfus sayısı ve gerekse tarihi geçmişi göz önünde bulundurulduğunda beldenin potansiyelini tarif açısından bu ismin yetersiz kaldığı; ayrıca kurumlar arasında, “Tepe Beldesi”, “Tepe Köy Beldesi”, “Tepeköy Beldesi” ve Tepeköy köyü gibi birbirinden farklı yazışmaların söz konusu olduğu gerekçesi ile isim değişikliği yapılmıştır.
E be kardeşim…
Şimdi siz bir de bu isim karmaşasına ‘Tepekent’i eklemiş olmuyor musunuz?
Yanlış, çok yanlış bir bakış açısı…
İstanbul’un kimi semtinin isim sonu ‘köy’le biter…
Kadıköy, Bakırköy, Arnavutköy, Çekmeköy…
Şimdi bunların her birini ‘kent’leştirdiğimizi hatta ‘Tepekent’le aynı kategoride anılmak istemeyecekleri için ‘city’leştirdiğimizi bir düşünün…
Hiç olmayacak iş…
Üstelik Tepeköy bize aitti…
Tepekent kime ait olacak bilemiyorum…
Tepe tepe kullanacağız artık.
Ne acı…