TİMAV Başkanı Öksüz'den İstanbul Sözleşmesi yorumu: İhtiyacımız ithal sözleşmeler değil!

TİMAV Başkanı Öksüz'den İstanbul Sözleşmesi yorumu: İhtiyacımız ithal sözleşmeler değil!

Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye’nin, İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılmasını değerlendiren Öksüz: "Milletimiz, yürürlükten kaldırılan sözleşmeyle değil, bizzat öz değerleri ile insanlığa örnek olacak olgunluğa, huzur ve barışa kavuşturacak birikime sahiptir

Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) Genel Başkanı Ecevit Öksüz, İstanbul Sözleşmesi'nin, imzalandığı günden bu yana, ülkemizde hizmet edeceği iddia edilen hususlarda hiçbir değer ve katkı üretmediğini ifade ederek, "Milletimiz, yürürlükten kaldırılan sözleşmeyle değil, bizzat öz değerleri ile insanlığa örnek olacak olgunluğa, estetiğe, huzur ve barışa kavuşturacak birikime sahiptir" dedi.

TİMAV Genel Başkanı Ecevit Öksüz, önceki gece Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye’nin, İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılması kararını değerlendirdi. Genel Başkan Öksüz, kadına yönelik şiddetle mücadele etmek amacıyla 2011 yılında imzalanan sözleşmenin, 2014 yılında yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, "Her ne kadar imzalandığı dönemde, sözleşmenin hedefi kadına yönelik şiddetle mücadeleye destek olmak ve bu konuda küresel bir ortak zemin oluşturmak amacı taşıyor görünse de, İstanbul Sözleşmesi, zamanla ‘toplumsal cinsiyet’ ve ‘cinsel yönelimler’ gibi kavramlar üzerinden toplumun ahlaki değerleri ve aile yapımız üzerinde derin tahribatlar oluşturacak eylem ve söylemler için mesnet teşkil eder duruma gelmiştir. Bu sözleşme; ülkemizde yürürlükte kaldığı süre içinde aileyi, fıtratı ve toplumun kökleri ile bağlarını ifsat etmeye hizmet etmiş, batının ahlaki çöküntüsünü milletimizin içerisine adeta bir virüs gibi yayma projesi niteliğine bürünmüştür” dedi. 
 
"İhtiyacımız olan şey nihai amacının ne olduğu tartışmalı sözleşmeler değildir" 
Genel Başkan Öksüz açıklamasına şöyle devam etti: “Bugün dünyada başta kadın hakları olmak üzere insan hakları ve temel insani erdemler bağlamında insanlığın ihtiyaç duyduğu ve her geçen gün inandırıcılığını yitirmekte olan sözde birtakım girişimlerle arandığı iddia edilen yüksek ahlaki normlar; bizim medeniyetimizin asgari standartları, en temel ilkeleri ve vazgeçilmez unsurlarıdır. İhtiyacımız olan şey, ithal sözleşmelerle bize dayatılan ve nihai amacının ne olduğu tartışmalı sözleşmeler değil; kendi ruh köklerimizde, medeniyet birikimimizde var olan ilke ve uygulamalardan bugünün ruhuna uygun usûl ve esasları, kural ve kaideleri belirleyip, insanlığa örnek medeniyet değerlerimizi yeniden inşa ve ihya etmektir. Tarihinin karanlık sayfalarının bazı dönemlerinde kadının insan olup olmadığını dahi tartışma cehaletini, insanlığa ihanetini, barbarlığını gösteren Avrupa’nın ürettiği ve üreteceği normlara muhtaç olmayan bir tarihin, milletin ve medeniyetin evlatları olarak İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesini destekliyor, emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Çekilme kararının önümüzdeki süreçte toplumsal birlik ve beraberliğimize olumlu manada katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Milletimiz, yürürlükten kaldırılan sözleşmeyle değil, bizzat öz değerleri ile insanlığa örnek olacak olgunluğa, estetiğe, huzur ve barışa kavuşturacak birikime sahiptir. Kadın, erkek, çocuk fark etmeksizin şiddetin, haksızlığın, hukuksuzluğun, hadsizliğin ve zulmün her türlüsünü kınıyoruz.” 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.