Torku Konyasporlu Johndre Jefferson duygularını anlattı
15 yaşında basketbola başlayan, üniversite sonrasında Slovakya, İsrail ve İtalya’da kariyerini sürdüren Johndre Jefferson, bu sezon Torku Konyaspor'un başarısı için ter döküyor.
Torku Konyaspor'un 27 yaşındaki 2,07'lik Amerikalı pivotu Johndre Jefferson, “Çok utangaç bir çocuktum. Kuzenlerimle sokakta basketbol oynarken profesyonel oyuncu olmak gibi bir planım hiç yoktu. Boyum çok uzayınca takıma girdim. Müthiş de bir koçum olunca basketbolcu olabileceğime karar verdim” diyerek hikayesini paylaştı.
Üniversitede sosyoloji okuyan Amerikalı oyuncu, takım arkadaşları ve antrenörü ile ilgili minik analizler yaparken, dünyadaki en büyük sorunun paylaşım eksikliği, egoizm ve empati yoksunluğu olduğunun atını çizdi.
Hayalini yaşayan, kendi bilgisayarını tamir edebilen, Eddie Murphy hayranı Johndre Jefferson’ın cevapları şöyle;
Johndre Jefferson kimdir?
1988 doğumluyum ama daha genç gösteriyor olabilirim. Geçmişimde 3 kez yılın savunma oyuncusu, 2 kez oynadığım liglerde all-star seçildim. İtalya İkinci Ligi’nde şampiyon oldum. Geçtiğimiz yıl ise İtalya Birinci Ligi’nde Varese'de oynadım.
Transferin için Türkiye'yi seçme nedenin neydi?
Menajerimle beraber bunu planlıyorduk. Avrupa'nın en iyi liglerinde oynama fırsatı gelirse değerlendirmek istiyorduk ve Türkiye'ye transfer olarak bunu başardık.
Slovakya basketbol coğrafyasının dışında bir ülke, orada geçirdiğin sezon hakkında neler söyleyebilirsin?
Aslında kolejden çıktığımda aldığım tek teklif orasıydı. Profesyonel kariyere başlamak için bir şeyler yapmam gerekiyordu ben de Aralık ayında Slovakya'ya gittim. Çok iyi bir sezon geçirince İsrail'e transfer oldum. Kariyerim için bir başlangıç noktasıydı.
Farklı ortamlarda basketbol oynamış olmak sana neler katkı?
İsrail, Slovakya, İtalya gibi yerlerde oynadım. Hepsi birbirinden farklı kültürlerdi. Kendi kültürüme en yakın takım Varese idi. 4 tane eski NBA oyuncusu vardı ve yaşadığımız yer de çok güzeldi. İsrail'deki durumum çok zordu, ikinci ligdeydik ve yerel oyuncular pek iyi oyuncular değildi. Ama orada da fiziğimin avantajını kullanarak inanılmaz istatistikler yakalama şansım oldu.
Sean Williams ile beraber oynamak nasıl?
Sean çok farklı-renkli bir insan. Hayatımda şimdiye kadar tanıştığım en ilginç adam olabilir. Son derece bilgili ve zeki, hayata karşı hepimizden farklı bir bakış açısı var. Ondan neler gelebileceğini hiçbir zaman kestiremiyorsunuz. İyi bir oyuncu, iyi bir insan.
Konya mistik bir şehir, sen yaşadığın şehir ile ilgili neler düşünüyorsun?
Konya'da herkes çok sakin. Yaşamak için rahat bir şehir. Stres yok. Turistik bazı yerler varmış ama oraları göremedim henüz. O kadar sıkı çalıştık ki; gezmek için fırsatımız olmadı. En kısa zamanda önce Mevlana’ya gitmek istiyorum. Türkiye'nin çok renkli bir ülke olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçe maçı için İstanbul'a gittiğimizde tamamen başka bir kültür ve yaşam şekli vardı. Ankara daha da farklıydı. Konya'nın ise çok kendine özgü bir yapısı var.
Aziz Bekir nasıl bir koç?
Ne istediğini çok iyi biliyor. Bize neleri yapıp, neleri yapmamız gerektiğini çok açık ve net bir şekilde anlatabiliyor. İletişimi çok kuvvetli. İstediklerini yapamadığımızda bazen kenarda çıldırıyor ama bu doğal bir tepki.
Spor Toto Basketbol Ligi hakkındaki neler düşünüyorsun? Takım olarak hedefleriniz neler?
Avrupa'nın en iyi liginde oynuyorum. Her takım birbirini yenebiliyor. Rekabet seviyesi çok üst düzeyde. Biz ise kazanabildiğimiz en fazla maçı kazanmak, play-off'lara kalıp herkesle mücadele edebileceğimizi göstermek istiyoruz.
Hala NBA için şansın olduğuna inanıyor musun?
Neden olmasın. Şimdiye kadar birçok kez yaz kamplarına katıldım. Hatta New Orleans'da son kadroya çok yaklaştım. Bakalım gelecekte neler olacak.
Basketbola nasıl başladın?
Çok utangaç bir çocuktum. Sadece kuzenlerimle sokakta oynuyordum ama profesynel oyuncu olmak gibi bir planım yoktu. Organize basketbolu 15 yaşıma kadar hiç oynamadım. Boyum çok uzayınca takıma girdim. Müthiş de bir koçum olunca basketbolcu olabileceğime karar verdim.
Üniversitede yıllarına dönersek...
Sosyoloji bölümünü bitirdim. İnsanları anlamakta okuduğum bölümün ciddi bir avantaj sağladığını düşünüyorum. Çevremdeki insanları farklı bir gözle okumak benim için keyif verici bir durum, nedenleri, nasılları çok iyi analiz edebiliyorum.
Bir sosyolog gözü ile takımı analiz etmeni istesek neler söyleyebilirsin?
Herkesi değil ama bir kaç kişiyi birkaç cümle ile şöyle yorumlayabilirim;
Clay Tucker: Hareketli bir karakter, kendine müthiş bir güveni var ve çok iyi ama çok iyi konuşabilen birisi.
JR Bremer: Takımda en yakın olduğum kişi. Çok sakin ve insanlarla iyi iletişim içinde. Her takımda onun gibi oyuncuların olması gerekiyor.
Tyrone Brazelton: Sahadaki en kısa oyuncu olabilir ama o, kendini hiç böyle görmüyor. Sahanın en uzunu gibi hissediyor ve bu durum ona basketbol için çok olumlu bir bakış açısı getiriyor.
Burak Selen: Burak'ta inanılmaz bir yetenek toplamı var ama yaşadığı sakatlıklardan dolayı sanırım kendine güveninde sorun oluşmuş. Bu problemi aşabilirse müthiş bir oyuncu olabilir.
Aziz Bekir:İki kişiliği var. Dünyadaki en iyi insan olabilir ama ters tarafına denk gelirseniz size parmağını göstererek ciddi eleştirilerde bulunduğunu görürsünüz. Onun bu davranış şekli hoşuma gidiyor çünkü uzun vadede iki taraf da kârlı çıkıyor.
Hayalini yaşıyor musun?
Evet, çocukken kurduğum hayallerin peşinden gidiyorum. Tabii ki NBA'de oynamak isterdim ama şimdi de Avrupa'nın en iyi liginde oynuyorum.
Basketbol olmasaydı ne yapardın? Bir kez daha dünyaya gelseniz ne değişirdi ?
Bir şekilde yatırımcı olmaya çalışırdım. Küçük bir işletmeyi büyütüp ciddi paralar kazanabileceğimi düşünüyorum. Eğer bir kez daha dünyaya gelirsem futbolcu olmak isterdim.
Tekrar sosyolojiye dönersek; dünyadaki en büyük problemin ne olduğunu düşünüyorsun?
Herkes kendisine çok fazla odaklandığı için başkaları ne hissediyor, neler yaşıyor umursamıyoruz. Empati yok, egoizim var. Bu dünyadaki en büyük problem olabilir. Nasıl düzeltilebilir bilmiyorum ama paylaşmak dünyadaki sorunların birçoğunu çözebilir.
En beğendiğin şehir...
Milan rüya gibi bir şehir.
En son okuduğun kitap...
Mike Tyson'un biyografisini okudum, ilham verici bir kitap olmuş.
En sevdiğin film...
Amerikan Rüyası. Eddie Murphy bana çok komik geliyor onun filmlerine bayılıyorum.
En sevdiğin dizi...
Skandal
Hobilerin neler?
Bütün elektronik ürünlerle aram çok iyi. Örneğin kendi bilgisayarımı tamir edebiliyorum. Teyzem bilgisayar teknisyeniydi, onun sayesinde ben de bir hayli öğrendim. Kim bilir belki bir ara teknoloji işiyle ilgilenirim.
Örnek aldığın bir oyuncu yada sporcu var mı?
Lebron James'i hayranlıkla izliyorum. Oyunu her yönüyle her pozisyonda domine edebiliyor. Onun yaptıklarına karşı gelmenin bir yolu yok.
Taraftar hakkındaki düşüncelerin neler?
Onları yanımızda görmek hoşumuza gidiyor. Galibiyetlerimizde onların payı da olacaktır. Şimdiye kadar ki desteklerini arttırarak sürdürmelerini diliyorum.
Kulüp organizasyonu ile ilgili neler diyeceksin?
Küçük bir takım olabiliriz ama insanlara nasıl davranacaklarını biliyorlar. Şimdiye kadar da iyi oyuncular gelip burada oynamış. Bize yıldız olduğumuzu hissettiriyorlar. Kısaca Konya’da hayatımızdan memnunuz.