Bundan iki ay önceydi. İzmir’de bir tur şirketi ile Göller Bölgesi’ne bir gezi yaptım. Burdur Gölü, Eğirdir ve Kovada göllerini gezdik. Grup olarak Eğirdir’de konakladık. Kaldığımız otelde akşam yemeği sırasında tur yetkilisine geziye Beyşehir Gölü’nü neden katmadıklarını sordum. Gezi iki günlüktü ve Beyşehir Gölü’nü de gezecek zaman vardı. Tur yetkilisinin soruma verecek bir cevabı yoktu. Belki Beyşehir bölgesini hiç bilmiyordu.

Üç yıl önce Ankara Fotoğraf sanatı Kurumu’ndan bir arkadaş aradı. Karapınar’a geleceklerini, kendilerini gezdirmemi istedi. Geziye Kilistra bölgesini de kattıkları için, konaklamayı Karapınar’da yapmak istediklerini söyledi. Kendilerini gezdireceğimi ama konaklamanın mümkün olmadığını söyledim. Geldiler, gündoğumun Meke Gölü’nde çektikten sonra Kilistra’ya geçtik.

Bunları şunun için yazıyorum. 10 Nisan günü gazetemizde TÜRSAB Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Bekir Şahiner, turistlerin Konya’da kalmadıklarından yakınıyordu. Benzer yakınmaları turizm işinden ekmek yiyen birçok çevreden de duyduk.

Siz Konya’yı yeterince tanıtmazsanız, turist niye kalsın?

Yıllardır izlerim. Bu şehrin tanıtımı için Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün çabaları dışında bir çaba yok. Tek at tek mızrakla bu iş ancak bu kadar olur. Başta turizm şirketleri olmak üzere turizmden ekmek yiyen herkes bu taşın altına elini uzatmak zorundadır.

Sayın Şahiner bir konuda haklı. Görmeye değer turistik bölgelerimizde altyapı hiç yok neredeyse. Bu konuda da iş kendilerine düşüyor. Turistik yörelerimizin yetkililerini aydınlatmak, altyapının gerekliliğini izah etmek, onlara maddi manevi destek olmak da turizmden ekmek yiyenlere düşüyor. Bazı beldelerimiz bunu kendi imkanları ile aşmaya çalışıyorlar. Yıllardır bütün gücünü erozyonla mücadeleye ayıran Karapınar’ın altyapıya ayıracak imkanı olmayabilir. Bu gibi yerlere bir şekilde destek bulunmalı.

Her zaman şunu iddia etmişimdir. Konya bir turist kafilesini bir hafta eğleyecek potansiyele sahiptir. Ankara, İzmir ve İstanbul’daki tur şirketleri Konya ve çevresi hakkında yeterince bilgilendirilmeli. Onlada zengin görsel malzeme ve bilgi verilmelidir. Birkaç kere Bera Otel’de Alman turistlere Konya’yı tanıtan saydam gösterileri yaptım. Adamlar gördükleri güzelliklere hayran oldular ama gezi sınırlarını tur şirketi çiziyordu. Bu yüzden tur şirketlerini ikna etmek çok önemli.

Konya’da yayla turizmi, dağcılık, doğa ve tarih gibi turiste sunulacak bir yığın güzellik var. yeter ki bunları iyi anlatabilelim.