Türk-Amerikan ilişkileri ve ABD'nin Orta Doğu politikası Washington'da tartışıldı
Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal:- "Suriye'de askeri bir çözüm mümkün değildir, kabul edilebilir tek yol BM Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararında çerçevesi çizilen şekilde siyasi bir çözümdür"- Heritage Vakfı Başkan Yardımcısı James Carafona:- "A
WASHINGTON (AA) - Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal, "Türkiye'nin hem İsrail-Filistin, hem Suriye, hem de Libya meselesinde siyasi çözüme ve meşruiyete vurgu yapan haklı pozisyonunu sürdüreceği" mesajı verdi.
Türk Miras Vakfı (THO) tarafından Ulusal Basın Kulübünde düzenlenen panele Dışişleri Bakan Yardımcısı Önal Türkiye'den video konferans yoluyla bağlanırken, panele Heritage Vakfı Başkan Yardımcısı James Carafona, ABD Askeri Savaş Akademisinden Chris Bolan ve Milli Savunma Üniversitesi Uluslararası Güvenlik Bölümü Başkanı Elena Pekoyava konuşmacı olarak katıldı.
Filistin meselesinin önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da Orta Doğu'daki temel meselelerden biri olacağını kaydeden Önal, iki-devletli çözümün etkin bir şekilde savunulması gerektiğini ve Türkiye'nin bu konudaki pozisyonunun net olduğunu ifade etti.
Önal, Suriye'de özellikle İdlib kentinde Beşşar Esed rejiminin artırdığı saldırıların tansiyonu yükselttiğine dikkati çekerek, Türkiye'nin bu bölgedeki saldırıların durması için Rusya dahil ilgili paydaşlarla yakın temas halinde olduğunu belirtti.
- Suriye ve Libya'da "siyasi çözüme" vurgu
"Suriye'de askeri bir çözüm mümkün değildir, kabul edilebilir tek yol BM Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararında çerçevesi çizilen şekilde siyasi bir çözümdür." değerlendirmesinde bulunan Önal, Türkiye'nin bu konuda elinden geleni yaptığını anlattı.
Önal, Libya'da devam eden krize de değinerek, bu ülkede kalıcı bir ateşkes ve sürdürülebilir bir siyasi çözüm için Türkiye'nin büyük çaba gösterdiğini vurguladı.
ABD'nin İranlı General Kasım Süleymani'ye düzenlediği suikastın bölgede gerilimi artırdığına işaret eden Önal, öte yandan Irak'taki Amerikan Büyükelçiliğine yapılan saldırıların da "kabul edilemez" olduğunu söyledi.
- "Trump iz bırakmak istiyor"
Heritage Vakfı Başkan Yardımcısı James Carafona da ABD'nin Avrupa, Asya ve Orta Doğu-Afrika (MENA) bölgesinde barış istediğini belirterek, "Trump bu bölgelerde sürdürülebilir bir iz bırakmak istiyor." ifadesini kullandı.
Trump'ın NATO'yu Orta Doğu'daki süreçlere daha fazla entegre etme yaklaşımının uygulamada kolay olmayacağına işaret eden Carafona, yine de bu vesileyle birçok ülkenin karşılıklı olarak iş birliğine gireceğini ve bunun önemli bir süreç olacağını kaydetti.
- "ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerde iyimserim"
Carafona, "ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerde iyimserim. S-400 ve Suriye operasyonu gibi iki önemli meseleye rağmen iki ülke ilişkilerini sürdürüyor, bu önemli. Trump Kongre'ye karşı Türkiye'yi korumaya çalışıyor, Türk hükümeti de bunun farkında ve o da Trump'la ilişkilere değer veriyor." değerlendirmesinde bulundu.
ABD Askeri Savaş Akademisinden Chris Bolan ise Türk-Amerikan ilişkilerinde özellikle S-400 odaklı gerginliğin devam ettiğini, tam da bu sebeple diyalog kapılarının daima açık olması gerektiğini söyledi.
Bolan, "Türkiye NATO'daki çıpa ülkelerden biridir ve 70 yıldır ittifakın en değerli üyeleri arasında yer almaktadır." sözleriyle Türk-Amerikan ilişkilerindeki NATO perspektifinin çok önemli olduğunun altını çizdi.
Milli Savunma Üniversitesi Uluslararası Güvenlik Bölümü Başkanı Elena Pekoyava, DEAŞ'ın halen Suriye-Irak bölgesinde bir tehdit olduğunu, bu süreci ilgili ülkeler arasında sağlam bir koordinasyonla yürütmek gerektiğini ifade etti.
Kaynak: