"Türk halkı aldatıcı reklamlar dünyasında yaşıyor"

"Türk halkı aldatıcı reklamlar dünyasında yaşıyor"

17-19 Kasım'da bin 205 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen Tüketici Hukuku Kongresi'nin sonuç bildirgesi açıklandı- Sonuç bildirgesinden:- "Türk halkı, koruyucu düzenlemelere karşın, ne yazık ki, aldatıcı ve örtülü reklamlar dünyasında yaşamaktadır"

BURSA (AA) - Tüketici Hukuku Enstitüsü tarafından 17-19 Kasım'da bin 205 kişinin katılımıyla düzenlenen Tüketici Hukuku Kongresi'nin sonuç bildirgesi açıklandı.

Bildirgede, 27'si tebliğ olmak üzere 38 kişi konuşma yaptığı kongrede, "12 bankaya karşı 3 kat tazminat davası"nın yanı sıra bankacılık ve finans, tıp ve ilaç, inşaat, reklam, e-ticaret, sigortacılık, enerji, gıda, elektronik mallar, otomotiv, simsarlık sektörleri ile avukatlık ücret sözleşmeleri ve tüketici yargılaması konuları ayrı ayrı ele alındı.

Alanında uzmanların, bilim adamları ve hakimlerin görüşlerine yer verilen bildirgede maddeler halinde şunlar kaydedildi:

"12 bankaya karşı kartel tazminatı meselesinde, dezenformasyon üretildiğini görmekte ve üzülerek gelişmeleri izlemekteyiz. Umarız bu sefer yaşanılan dezenformasyon yerini bulmayacak ve gerçek bilgi ne ise aradan sıyrılıp herkese yüzünü gösterecektir.

Banka ve finans kuruluşları, haklı bir neden olmadan serbest rekabet ortamını ihlal etmeleri durumunda verdikleri zararlardan dolayı sorumlu olurlar. Rekabetin ihlal edilmesi nedeniyle bundan zarar gören tüketiciler uğradıkları zararın üç katı tazminat talep edebilirler.

Rekabet ihlalinden zarar gören rakip teşebbüsler ve tüketicilerin talebi üzerine hakim, zarara yol açan rekabet ihlali, tarafların kastı veya ağır ihmalden kaynaklanmakta ise uğranılan maddi zararın üç katı oranında tazminata hükmetmelidir.

Hukukumuzda ABD ve bazı AB ülkelerinin aksine, tazminat istemli toplu dava modellerine yer verilmemiş olması önemli bir eksikliktir. Bununla birlikte, bankaların rekabet ihlalinden doğan tazminat alacaklarının inançlı (tahsil amaçlı) temlik yoluyla toplu şekilde ileri sürülmesi mümkündür.

- 'Türk halkı aldatıcı ve örtülü reklamlar dünyasında yaşıyor'

Özel hastanelerde sağlık hizmeti alan hastalar, olması gereken hizmeti alamadıkları durumlarda o sağlık kuruluşuna dava açabilecekleri gibi doğrudan Sağlık Bakanlığına karşı da dava açabilirler.

Türk halkı, koruyucu düzenlemelere karşın ne yazık ki 'aldatıcı ve örtülü reklamlar' dünyasında yaşamaktadır.

Bir veri merkezindeki çok sayıda bilgisayarın birbirine bağlanarak oluşturduğu sanal platforma bulut denilmektedir. Bu bulut yazılım ve donanım hizmetleri için kullandırılması halinde bulut bilişim söz konusudur. Bulut bilişimin ücretli ya da ücretsiz olarak tüketici tarafından kullanılması halinde Tüketicinin Korunması Kanunu hükümleri uygulanır.

Sigortacılık ve tüketici mevzuatı karşılaştırılarak, hangi hükümler tüketiciyi daha çok koruyorsa o hükümler uygulanmalıdır.

MSG'nin (Mono Sodyum Glutamat) tüketicinin sağlığını tehdit ettiğini ispatlayan bilimsel bulgular yığını dikkate alındığında, Türkiye'deki MSG serbestisi eleştiriye layık görülmüştür.

Gittikçe çeşitlenerek hayatımızın her alanına giren elektronik mallar, tıpkı gelişen bir çocuğa benzemekte, hukuk bütünlüğümüz ise gelişmelere dar gelen elbiseleri andırmaktadır.

Ayıplı otomobil satın alan tüketicilerin ve onlar adına dava açan avukatların, dava açarken kanundaki seçimlik hakları kullanmakta tamamen serbest olmadıklarını, bu hakların kullanımına dürüstlük kuralının getirdiği sınırlamaları ve bu husustaki Yargıtay uygulamalarını bilmeleri, yaşanabilecek hak kayıplarının önlenmesi açısından oldukça önemlidir."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı