Türk-İş Genel Başkanı Ergün'den asgari ücret açıklaması: Zamanı gelmeden..
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, "Ben asgari ücreti ağzıma almıyorum. Hiç konuşmuyorum. Zamanı gelmeden asgari ücretle ilgili bir şey söylemeyeceğim" dedi.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, "Zamanı gelmeden asgari ücretle ilgili bir şey söylemeyeceğim. Ocak 1'de uygulanacak, Şubat 1'de alacağız. Niye ben bunu ağustostan itibaren konuşayım?" diye konuştu.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Manavgat'ta düzenlenen "Medya Buluşmaları" etkinliğine katıldı. Amasra'da meydana gelen maden kazasına değinen Atalay, "Şimdi burada muhakkak bir sebebi var bunun. Yani gaz kendi kendine patlamaz. Şimdi madenle ilgili bu kurulan Araştırma Komisyonu bir an evvel sebebini bulsun. Sorumluları nedir, kimdir kamuoyunun önüne çıkartsınlar. Ondan sonra maden zirvesi yapmamız gerekiyor, ki bunu yıllardır dillendiriyoruz. Bunun içinde iktidarı, muhalefeti olsun; bunun içinde maden mühendisleri, işçisi, sendikaları, üniversiteleri olsun. A'dan Z'ye de burada bu meseleyi ülke gündemine bir daha yeniden getirelim. Çünkü bu kabul edilecek bir durum değil" dedi.
"O SU TORBALARI OLMASA DAHA VAHİM OLURDU"
Kazaların önüne geçilmesi için gelişen teknolojiyle birlikte tüm maden ocaklarının daha güvenilir hale getirilmesi gerektiğini dile getiren Atalay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Aslında Amasra'daki kömür ocağında bizim iyi de bir teknolojimiz var. Aşağısı 350 metre, 2,5 kilometrelik bir alan var. Bu madenin tavanlarında su torbaları var naylondan. O su torbaları olmasa daha vahim olurdu. Çünkü ateşi gördüğü zaman su torbaları patlıyor. Madeni, kömürü, su çamur yapıyor. Çünkü kömür aşağıda bu silah gibi, mermi gibi yani vurduğu yeri yok ediyor. Yani bu sistemi Türkiye'deki bütün maden ocaklarına kurmak lazım."
"SAĞLIKTA BELLİ BİR NOKTADAYIZ AMA BU MESELEYİ DE O BÖLGELERDE HALLETMEK LAZIM"
"Daha önemli bir şey var" diyerek sözlerine devam eden Atalay, "Şimdi bu ülkede maden yoğunluklu olduğu yerler belli. İşte Maraş bölgesi, Zonguldak bölgesi, Kütahya bölgesi, Soma bölgesi. Bir an evvel oradaki üniversitelere, hastanelere yanık tedavi merkezini kurmak lazım. Şimdi bizim İstanbul'da altı kardeşimiz var. Bunların işte 4 tanesi yanık. Sebebi ne? İşte oralarda yanık merkezi yok. Yani sağlıkta belli bir noktadayız ama bu meseleyi de o bölgelerde halletmek lazım. İşte ben bunu senelerdir dillendiriyorum. Gündem oluyor böyle kaza olduğu zaman. Sonra insanlar unutup gidiyor. Yani mesele bu. İnşallah bir an evvel önümüze raporu koyarlar, sonra önümüzü görürüz. Ona göre hareket ederiz" dedi.
EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR..
Atalay, EYT ile ilgili de 1999 öncesi işe girmiş olanların yaş sorunu yüzünden emeklilikte karşılaştıkları sorunun çözümüyle ilgili maddi manevi gayret sarf ettiklerini belirterek, bu konuyu bakana, ülkeyi yönetenlere defalarca söylediklerini ve bir daha gündeme gelmemesi için kökten hallolması gerektiğini hep ifade ettiklerini aktardı.
"BEN ZAMANI GELMEDEN BUNUNLA İLGİLİ BİR ŞEY SÖYLEMEYECEĞİM"
Asgari ücret beklentileriyle ilgili gazetecilerin sorularına cevap veren Atalay, "Ben asgari ücreti ağzıma almıyorum. Hiç konuşmuyorum. Sebebi de şu. Siyasiler üç aydır asgari ücret konuşuyorlar, ki onlarla hiç ilgili değil. İlgili olan kim? İşveren sendikası. İlgili olan kim? Türk-İş. İlgili olan işte biziz. Ya ben şimdi maaşa beş ay kala umut mu satayım, emek mi satayım? Ne yapayım ben? Şimdi bu asgari ücreti biz ne zaman alacağız? Ocak 1'de uygulanacak, Şubat 1'de alacağız. Niye ben bunu ağustostan itibaren konuşayım? Bundan evvel haziran başında da aynıydı. Başladılar şubat ayında konuşmaya. Şimdi gene başlıyorlar üç aydır konuşmaya. Ben zamanı gelmeden bununla ilgili bir şey söylemeyeceğim. Çünkü ben niye umut mu satayım, emek mi satayım millete, olmayacak şeye niye konuşayım ki. Yani olacak bir iş olduğu zaman siz de biliyorsunuz, kamuoyu da biliyor. Gitmem gereken yerlere giderim. Söylemem gereken yerlere söylerim. Türk-İş başkanı söyler, yerine getirir. Yerine getirmeyeceği bir şey söylemez. Aralık ayına yakın, bir hafta kala, üç-beş gün kala beraber otururuz söylememiz gerekeni söyler, onun yanında da kapı gibi dururuz" ifadelerini kullandı.
Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası (ŞEKER-İŞ) Genel Başkanı İsa Gök de, Türkiye Haber Kameramanları Derneği ile medya çalışanlarını 7 yıldır sendikanın otelinde bir araya getirdiklerini belirterek, geleneksel hale getirdikleri medya buluşmalarını sürdürmeye davam edeceklerini kaydetti.
Kaynak: