'Türk Kızılayı' üzerinden çirkin dezenformasyon!

'Türk Kızılayı' üzerinden çirkin dezenformasyon!

Kızılay Doğal Maden Suyu’nun şişesinden “Türk Kızılayı” yazısı kaldırılıp Arapça etiket konulduğu iddiası sosyal medyada büyük bir tartışma yarattı! Ancak kısa sürede, iddianın tamamen dezenformasyon olduğu ortaya çıktı

Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafta gözüken Kızılay Doğal Maden Suyu şişesinden “Türk Kızılayı” yazısının kaldırılıp, yerine Arapça etiket yerleştirildiği iddia edildi.

Twitter’da “NOTHING’S” isimli hesapta paylaşılan iddia binlerce paylaşım ve beğeni aldı.

Fakat Kızılay Doğal Maden Suyu şişelerinden kaldırılan “Türk Kızılayı” yazısının yerini Arapça bir etiketin aldığı iddiası büyük bir cehaletin ürünü.

İddianın paylaşıldığı gönderilerde kullanılan fotoğraflardaki şişeler, Türk Kızılayı’na bağlı üretim yapan Kızılay Doğal Maden Suyu’nun ürettiği nostaljik şişe tasarımları ve logonun etrafındaki yazı Arapça değil, Osmanlı Türkçesi!

- ŞİŞELER NOSTALJİ AMAÇLI TASARLANMIŞ

Kızılay doğal maden suyu şişelerinin üzerinde bulunan Türk Kızılayı yazısının yerine Arapça yazılar koyulduğu iddiasıyla paylaşılan görsellerde bulunan şişeler, Kızılay Doğal Maden Suyu markası tarafından nostalji konseptiyle tasarlandı. Şişelerin çevrimiçi satış yapan internet sitelerinde “Kızılay Nostaljik Doğal Zengin Mineralli Su“ şeklinde satıldığı görülebiliyor.

Teyit.org internet sitesinin haberine göre ambalajı Türkçe hazırlanmış, Kızılay Doğal Maden Suyu’nun orijinal şişeleri ise hâlâ satışta. Kızılay Doğal Maden Suyu’nun internet sitesine girildiğinde tüm ambalajların Türkçe hazırlandığını görmek mümkün.

- NOSTALJİK ŞİŞELER TÜRK KIZILAYI’NIN OSMANLI ZAMANINDAKİ İSMİNİ TAŞIYOR

11 Haziran 1868’de bir grup doktor tarafından, “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti” olarak kurulan Türk Kızılayı, 1877’de “Osmanlı Hilali Ahmer Cemiyeti”,

1923’de “Türkiye Hilaliahmer Cemiyeti”,1935’te “Türkiye Kızılay Cemiyeti” ve 1947’de “Türkiye Kızılay Derneği” adını aldı. Kurumun kurumsal adı ise “Türk Kızılayı” olarak geçiyor.

Nostaljik şişelerin üstünde yazan “Hilal-i Ahmer” Türkçede “kızıl ay” anlamına geliyor. Hilal-i Ahmer yazısının altında bulunan etiket ise Türk Kızılayı’nın Hilal-i Ahmer ismiyle kullandığı ilk logoyu temsilen yerleştirilmiş. Türk Kızılayı’nın internet sitesinden ulaşılabilen logo paketinde de “Hilal-i Ahmer” logosuna ulaşmak mümkün. Logoda bulunan yazı iddia edildiği gibi Arapça değil Osmanlı Türkçesi’yle yazılmış. Türk Kızılayı’nın 145’inci kuruluş yıldönümü için hazırlanan tanıtım görsellerinde de aynı logoyu görmek mümkün.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Tarih Bölümü’nden bir öğretim görevlisiyle e-posta üzerinden yapılan yazışmalarda, logonun etrafında bulunan Osmanlı Türkçesi’yle yazılan yazıda, logonun üstündeki kısımda “Vatana muhabbet yaralılara muavenet”; Hilal’in üst kısmında “Taht-ı himayei hazreti mülukanede”, alt kısmında bulunan yazıda ise “Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti” yazdığı belirtildi. Buna ek olarak, “Birinci Dünya Savaşı Sonunda İskandinavya’dan Sibirya’ya Hilal-i Ahmer Hizmetinde Akçuraoğlu Yusuf” isimli kitapta da kurumun ismiyle ilgili bilgilere ulaşılabiliyor.

* KIZILAY'IN TARİHİ

KIZILAY, SAVAŞ ALANINDA YARALANAN YA DA HASTALANAN ASKERLERE HİÇBİR AYRIM GÖZETMEKSİZİN YARDIM ETMEK ARZUSUNDAN DOĞMUŞTUR.

11 Haziran 1868 tarihinde "Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti" adıyla kurulan Kızılay,

1877'de "Osmanlı Hilali Ahmer Cemiyeti",

1923'de "Türkiye Hilaliahmer Cemiyeti",

1935'te "Türkiye Kızılay Cemiyeti" ve

1947'de "Türkiye Kızılay Derneği" adını almıştır. Kuruluşa "KIZILAY" adını büyük önder Atatürk vermiştir.

Kızılay'ın alameti, beyaz zemin üzerinde karşıdan bakarken sola doğru açık kırmızı "ay" dır. Yalnız Kızılay bayrağında "ay"ın açık yüzü bayrak direğinin tersine doğrudur.

Kızılay alameti, Devletler Hukuku'nun ilgi hükümleri gereğince, savaş zamanında silahlı kuvvetlerin sağlık servisleri ile o hükümlerin belirlediği kişi ve kuruluşlar için "koruyucu ve belirtici işaret" olarak kabul edilmiştir. Bunlar dışında kalan hiçbir kişi, kurul ve kurum, savaşta tarafsızlık ve dokunulmazlık timsali olan bu işareti kullanamaz.

Kızılay, 1876 Osmanlı- Rus Savaşı'ndan 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'na kadar geçen süre içinde, Türkiye'nin taraf olduğu tüm savaşlarda, cephe gerisinde kurduğu seyyar ve sabit hastaneler,hasta taşıma servisleri,donattığı hastane gemileri, yetiştirdiği hemşireler ve gönüllü hasta bakıcılar aracılığıyla savaş alanında yaralanan ya da hastalanan on binlerce Mehmetçik'in dost ve düşman askerinin bakım ve tedavisine yardımcı olmuş, Türk olsun düşman olsun savaş esirlerine gereken insancıl yardımları yapmış; savaştan etkilenen sivil halkın bakımı ve korunması için çaba göstermiş; I Meşrutiyetin ilanından sonra İstanbul'da görülen büyük kolera salgınından bu yana yurdumuzda ortaya çıkan doğal afetlerde felaketzedelerin bakımını, barınağı ve beslenmelerini sağlamış, uluslararası yardım faaliyetlerine katılmış; hemşirelik eğitimi, ilkyardım ve kanla ilgili hizmetler alanında öncülük yapmış, korunmaya gereksinen pek çok vatandaşımıza gereken sosyal yardım ve hizmetleri sunmuştur.

Kızılay'ın amacı, her nerede görülür ise , hiçbir ayrım yapmaksızın insanın acısını önlemeye veya hafifletmeye çalışmak, insanın hayatını ve sağlığını korumak, onun kişiliğine saygı gösterilmesini sağlamak ve insanlar arasındaki karşılıklı anlayışı, dostluğu saygıyı, işbirliğini ve sürekli barışı getirmeye uğraşmaktır. Kızılay ihtiyaç anında dayanışmanın,ıstırap anında eşitliğin, savaşın en kızgın anında insancıllığın, tarafsızlığın ve barışın simgesidir.

Kızılay, Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Topluluğu'nun temel ilkelerini paylaşır. Bunlar; insanlık,ayrım gözetmemek, tarafsızlık, bağımsızlık,hayır kurumu niteliği, birlik ve evrensellik ilkeleridir.

Kızılay, tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tâbi, kâr amacı gütmeyen, yardım ve hizmetleri karşılıksız olan ve kamu yararına çalışan bir gönüllü sosyal hizmet kuruluşudur.

Kızılay'ın teşkilatı, Genel merkez ve şubelerden oluşur. Kızılay'ın Genel Müdürlük teşkilatı dışında kalan bütün kademelerindeki görevler fahridir.