Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog Toplantısı

Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog Toplantısı

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: (2)- "Görüşmek başka bir şey, o örgütün mensubu olmak başka bir şey. Bu örgütün (Uluslararası Af Örgütü) başındaki Taner Kılıç, FETÖ'nün, yani darbe girişiminde bulunan FETÖ'nün, FETÖ üyelerinin kullandığı ByLock programını kul

ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Görüşmek başka bir şey, o örgütün mensubu olmak başka bir şey. Bu örgütün (Uluslararası Af Örgütü) başındaki Taner Kılıç, FETÖ'nün, yani darbe girişiminde bulunan FETÖ'nün, FETÖ üyelerinin kullandığı Bylock programını kullanmış telefonunda ve buradan da FETÖ'nün yurt dışındaki üyeleriyle, üst düzey yöneticileriyle görüşme yapmış. Şimdi bu şahsın işlediği suç, Uluslararası Af Örgütünü bağlamaz ki. Bunun tutuklanması, Türkiye'nin Uluslararası Af Örgütüne karşı olduğu anlamına gelmez, şahısla ilgilidir bu." dedi.

Bakan Çavuşoğlu, Belçika'nın başkenti Brüksel'de yapılan Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog Toplantısı'nın ardından Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve AB Komisyonunun Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Komiseri Johannes Hahn ile ortak basın toplantısı düzenledi.

İktidara geldikleri günden bu yana çıkarılan yasaların hiçbirinin "geri adım" olmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, hepsinin hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri güçlendirici yasalar olduğunun ve AB ile diyalog halinde çıkarıldığının altını çizdi.

Türkiye'nin sosyal hukuk devleti olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, "Terör örgütleri ile mücadele ediyoruz. Elbette bir darbe girişimine maruz kaldık. AB'den de yeterince destek görmedik. Bir yıl sonra yeterince destek görmeye başladık; o da açıklamalarla. Bunlarla mücadele ediyoruz. Bunlarla mücadele yaparken attığımız adımlar, alınan tedbirleri hukuk içinde yapmaya çalıştık, varsa bir hata bunu da düzeltiyoruz. Olağanüstü hal (OHAL) de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uygun bir şekilde gerçekleştirildi. Yani olağanüstü hal kararı, tıpkı Fransa'nın yaptığı gibi." diye konuştu.

Türkiye'de herkesin demokratik seçimlerle iş başına geldiğini söyleyen Çavuşoğlu, ama demokratik şekilde seçildikten sonra terör örgütlerine silah taşınamayacağını belirtti. Çavuşoğlu, bu durumda tıpkı bugün olduğu gibi hukukun gereğinin yapılacağını vurguladı.

- Türkiye-AB ilişkileri

Vize serbestisi meselesini de görüştüklerini aktaran Çavuşoğlu, Türkiye'nin 5 kriter üzerinde çalıştığını ve hazırladıkları belgeyi AB'ye ulaştıracaklarını anlattı.

Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesi hususunda da 3 tur görüşme yapıldığını dile getiren Çavuşoğlu, bu süreci de AB içindeki muhataplarıyla yürüttüklerini bildirdi.

Çavuşoğlu, "(Türkiye-AB ilişkileri) Kıbrıs gibi konular önümüzde engel olmamalı. Kıbrıs konusunda ne kadar yapıcı olduğumuzu, ne kadar çözüm için Crans-Montana'ya gittiğimizi bizzat Mogherini, Timmermans, Avrupa Birliği yetkilileri görmüştür. Yine Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri ve temsilcileri burada görmüştür. Çözümü kimin isteyip kimin istemediğini de net bir şekilde herkes görmüştür. Dolayısıyla Kıbrıs sorunu da artık Türkiye ve AB ilişkilerinin önünde adeta bir duvar, bir engel gibi durmamalıdır." ifadelerini kullandı.

- "FETÖ, Uluslararası Af Örgütü Türkiye'yi de ele geçirmiş, tedbir almayıp ne yapacağız?"

Almanya ile ilişkilerin geleceğinin sorulması üzerine Çavuşoğlu, Türkiye ile AB arasında diyalog olmasının her konuda hemfikir olunacağı anlamına gelmediğini ancak ortak hedeflere ilerlemek gerektiğini söyledi.

Zaman zaman AB üyesi devletlerin de kendi arasında sorun yaşadığını hatırlatan Çavuşoğlu, Türkiye'nin de bazı AB üyesi ülkelerle sorun yaşayabileceğini dile getirdi. Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bir ülkeyi eleştirmek, Avrupa'yı, Avrupa Birliği'ni ya da Avrupa'nın değerlerini eleştirmek anlamına gelmez. Hangi ülke yanlış yapıyorsa pekala o ülkenin yanlışını söyleyebiliriz. Referandum zamanında Dışişleri Bakanı olarak benim uçuş iznim iptal edildi. Hamburg'daki otel rezervasyonum Alman istihbaratı ve polisi tarafından otele baskı yapılarak iptal edildi. Şimdi bunu hangi Avrupa değerleriyle bağdaştırıyorsunuz? Avrupa da maalesef dayanışma uğruna eleştirmeyi bırak, destek veriyor. Eee nerde kaldı standartlar? Zaten esas sorun burada. Biz 'çifte standart' diyoruz da neden bunu söylüyoruz?

Son zamanlarda iki tane gazeteciyi biz sınır dışı ettik, iki farklı ülkeden. İkisi de casusluk yapmaktan yakalandı. Yani Türkiye'de askeri üslerin fotoğraflarını çekip, Irak'a geçip Irak'takilerle paylaştı. O ülkeler bizden rica etti, iade ettik. Daha herhangi bir hüküm de yoktu. Son zamanlarda moda bu, gazetecileri ajan olarak kullan, yakalandığı zaman nasıl olsa kıyamet kopacak herkes hassasiyet gösterecek, Türkiye üzerinde baskı oluşacak. Şimdi bir tane Türk aynı zamanda Alman vatandaşı ajanlık yapmaktan yakalandı, Türkiye'de. Ne yapacağız?"

Çavuşoğlu, Uluslararası Af Örgütünün bugüne kadar Türkiye'de özgürce faaliyetlerini yürüttüğünün altını çizerek, bu tür örgütlerin herkesle de görüşebileceğini söyledi.

Ancak objektif ve dengeli olunması gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Görüşmek başka bir şey, o örgütün mensubu olmak başka bir şey. Bu örgütün (Uluslararası Af Örgütü) başındaki Taner Kılıç, FETÖ'nün, yani darbe girişiminde bulunan FETÖ'nün, FETÖ üyelerinin kullandığı ByLock programını kullanmış telefonunda ve buradan da FETÖ'nün yurt dışındaki üyeleriyle, üst düzey yöneticileriyle görüşme yapmış. Şimdi bu şahsın işlediği suç, Uluslararası Af Örgütünü bağlamaz ki. Bunun tutuklanması, Türkiye'nin Uluslararası Af Örgütüne karşı olduğu anlamına gelmez, şahısla ilgilidir bu. Diğer konu da tercümanın ihbarı üzerine bir soruşturmadır. Bizim siyasetçi olarak yapacağımız iş ancak soruşturma sürecinin hızlandırılmasını istemektir. FETÖ, tıpkı kurumlara, bakanlıklara yaptıkları gibi Uluslararası Af Örgütü Türkiye'yi de ele geçirmiş, şimdi burada tedbir almayacağız da ne yapacağız?"

Türkiye'nin ne Uluslararası Af Örgütü ne de başka sivil toplum kuruluşlarıyla bir sorunu olmadığını belirten Çavuşoğlu, "FETÖ gibi örgütleri yani biz terör örgütü olarak görüyoruz. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), terör örgütü ilan etti. Körfez İşbirliği Konseyi (KİK), terör örgütü ilan etti. Biz terör örgütü olarak ilan ettik ve tedbir alıyoruz. Ama AB bunu (FETÖ), Türkiye'de darbe yapmasına rağmen bir terör örgütü olarak görmediği için onlara yönelik attığımız her adımı hukukun ihlali olarak görüyor. Sorun burada, nasıl gördüğüne bağlı. Darbenin hemen arkasında da aynı anlayış vardı, şimdi de aynı anlayış var." diye konuştu.

Anlaşmalar uygulanmayacaksa en baştan hiç imza atılmaması gerektiğini kaydeden Çavuşoğlu, Kıbrıs konusunda da böyle olduğunu hatırlattı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) üzerindeki ambargoları kaldırma kararı alınmasına rağmen bunun uygulanmadığını anımsatan Çavuşoğlu, bu durumda muhataplarına nasıl güveneceklerini sordu. Çavuşoğlu, Türkiye'nin bir şeyin altına imza attığında yükümlülüklerini yerine getirdiğini söyledi.

Almanya ile ilişkilerin normalleştirilmesi için mevkidaşı Sigmar Gabriel'le yakın diyalog içinde olduklarını dile getiren Çavuşoğlu, Almanya'da 3,5 milyon Türk vatandaşının yaşadığını ve Türkiye'nin Almanya'ya karşı bir husumeti olamayacağını vurguladı.

Çavuşoğlu, sorunları aşmak için mevkidaşı ile çalıştıklarını ifade ederek, "Umarım önümüzdeki süreçte ilişkilerimiz normalleşir, eskisinden de daha iyi noktaya gider. Bizim en büyük arzumuz budur." şeklinde konuştu.

(Bitti)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı