Salih Sedat Ersöz
Türkiye, ABD ve İsrail’e öyle bir tokat attı ki…
Erbakan hocamız bir sözünde şöyle demişti:
“Bir gün gelecek İsrail'e öyle bir tokat atacağız ki hayatı gözünün önünden Gazze şeridi gibi geçecek.”
Erbakan hocamızın bu sözü geçen hafta gerçekleşti.
Türkiye’nin çağrısıyla toplanan, önce İslâm İşbirliği Teşkilâtı sonra da BM Genel Kurulu, ABD ve İsrail’e öyle bir tokat attı ki bu iki zalim devletin hayatı eminim ki gözlerinin önünden Gazze şeridi gibi akıp geçmiştir.
Gerek İİT’nın gerekse BM Genel Kurulu’nun aldığı kararlar, Siyonizm’e vurulan Osmanlı tokadı mesabesinde olmuştur.
Türkiye son 10 yıl içinde Siyonizm ve diğer küresel güçlerin yaptığı planlar karşısında, bileğinin bükülemediğini, diz çöktürülemediğini ve ülkemizin bölünmez bütünlüğünü koruma azmi içinde olduğunu defalarca ispat etmiş olmasaydı bu sonuçlar alınamazdı.
ABD, tarihinde ilk defa böylesine zor bir tablo ve ağır bir yenilgi ile karşı karşıya kaldı.
Hem de her türlü tehdide ve şantaja rağmen…
Böylece Cumhurbaşkanımızın “Dünya beşten büyüktür” sözü de gerçekleşmiş oldu.
Peki bu sonuçlardan sonra ABD ve İsrail duracak mı?
ABD, kararından geri adım atacak, İsrail, ‘Arz-ı Mev’ud’ hayalinden vazgeçecek mi?
Asla vazgeçmeyecekler, asla geri adım atmayacaklar.
Ancak şunu anlamış olmalılar ki işleri hiç de kolay olmayacak.
Bu uğurda attıkları her adımda, Büyük Türkiye’nin öncülüğünde bütün dünyanın karşılarında olacağını kavramış olmalılar.
Şimdi soralım:
Türkiye, Doğu Kudüs’ün bağımsız Filistin devletinin başkenti olduğu kararını ilk aşamada kaç devlete onaylatmayı başardı? Cevap: 48 İslâm Ülkesine.
Türkiye, BM Genel Kurulundan, tehditlere rağmen, ABD kararının iptalini kaç ülkeye kabul ettirdi? Cevap 128 ülkeye.
ABD, Kudüs kararını kaç ülkeye kabul ettirebildi? Cevap : Kendisi ve İsrail dışında 7 ülkeye (Bunlara da ülke denirse)
Türkiye, İİT Olağanüstü Toplantısı sonuç bildirgesiyle sadece İsrail’e kafa tutmuş olmadı.
“ABD, Kudüs meselesinde İsrail’den taraf olduğu için artık İsrail-Filistin barış görüşmelerindeki arabulucu rolünü kaybetmiştir” diyerek ABD’ye de kafa tutmuş oldu.
Türkiye bu kararda, “ABD bu kararından vazgeçmezse doğacak sonuçlara da katlanır” deme cesaretini de gösterdi.
Arkasından BM Güvenlik Konseyini toplantıya çağırdı ve oradan 14 e karşı 1 oyla ABD nin kararı reddedilmiş oldu ama ABD bu kararı hemen veto etti.
Bunun üzerine BM genel Kurulu toplantıya çağrıldı ve oradan ezici bir karar çıktı.
Böylece ABD’nin karizması fena halde çizilmiş oldu.
Suudi Amerika ve Birleşik Amerika Emirlikleri’nin ABD ve İsrail’in safında yer almasına rağmen diğer İslâm Ülkeleri, tehdit ve şantajların karşısında sadece Büyük Türkiye’ye güvendiler.
Şimdi ABD, bu yenilginin intikamını almak isteyecektir.
Zaten bir süredir hedefine İran ve Türkiye’yi koymuş olan ABD, diğer İslâm ülkelerini de ekonomik olarak çökertmenin planlarını uygulayacaktır.
Türkiye ve İslâm dünyası olarak ABD’nin uygulayacağı büyük şeytani plan ve tuzaklara karşı uyanık olmak durumundayız.
ABD’nin Türkiye üzerindeki son girişimi olan 15 Temmuz ihanet kalkışması nasıl kontrol altına alınıp geri tepti ise, bundan sonraki girişimleri de geri tepecektir İnşaallah…
ABD’nin Türkiye üzerinde 10 yıldır uyguladığı bütün plan ve projelerinin yerle bir olduğu gibi bundan sonraki girişimleri de yerle bir olmaya mahkûmdur.
Zira Türkiye, zalimlerin karşısında yer alan mazlumlara kucak açan ve onların dualarını alan bir konumdadır. Arşı Âlâyı titreten mazlumların bu duaları Türkiye’nin önünü açacaktır İnşaallah…
KHK İLE İLGİLİ
Son yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 15 Temmuz darbe girişimine karşı milletimize her türlü yol ve yöntemle mücadele etme hakkı tanıyan düzenlemeye bazı kesimlerden oldukça şiddetli tepkiler yükseldi.
Nedeni, Hukuk devleti ilkelerine aykırı olmasıymış…. İç savaşa neden olurmuş…
O halde soralım.
Bir milletin darbe ve terör eylemlerine karşı her türlü tedbiri alma, kendini ve ülkesini savunma hakkı var mı? Cevap: Elbette var.
Hem de bu anasından emdiği süt kadar temiz bir haktır. Başka söze gerek var mı?
Küresel güçlerin temsilcileri böyle bir hak olamaz diyor. Hadi oradan, hadi oradan sizde cıfıtlar…
Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.