Türkiye bedelini ağır öder

Türkiye bedelini ağır öder

Fethullah Gülen’in açıklamalarına da dikkat çeken The Economist dergisi, Türkiye'nin fazla ileri gittiğini, İsrail ile ilişkilerini kesmesinin bedelinin ağır olacağını yazdı.

Economist dergisi, “Türkiye dönüş mü yapıyor” sorusuna yanıt aradığı analizde Fethullah Gülen’in açıklamalarına da dikkat çekerek Türk hükümetinin İsrail konusunda “fazla ileriye gitmiş olabileceğini” savundu ve “Türkiye’nin İsrail ile bağları kesmesi bedeli çok ağır olur” ifadesini kullandı.

–Dergi, “AK Parti’deki ağırlıklı görüş, bölgedeki aktivizmi, onu AB için daha değerli kılıyor yönünde. Amerika’ya gelince, Irak ve Afganistan’da Türkiye’ye ihtiyacı olduğu için biraz rahatsızlık katlanacağı umudu var. İsrail ve İran, bu teorileri ciddi bir biçimde test edecek” diye yazdı.

Türkiye’nin dış politika tercihlerine ilişkin tartışmalar devam ediyor. The Economist dergisi, Fethullah Gülen’in açıklamalarına da dikkat çekerek Türk hükümetinin İsrail konusunda “fazla ileriye gitmiş olabileceğini” savundu ve “Türkiye’nin İsrail ile bağları kesmesinin bedeli çok ağır olur” ifadesini kullandı.

The Economist dergisi, “Türkiye dönüş mü yapıyor” sorusuna yanıt aradığı, “Türkiye, dünyadaki yerini gözden geçiriyor” başlıklı analizinde Gazze savaşının, Türkiye ile İsrail ilişkilerde “dönüş noktası” oluşturduğunun kanıtlandığı belirtildi.

“Gazze filosu” olayının ardından Türkiye’nin İsrail’den özür dilemesi ve bir BM soruşturma komisyonunu kabul etmesini talep ettiğine işaret eden İngiliz dergisi, “İsrail, kabul etmezse Türkler, diplomatik ilişkileri tümüyle kesebilir” yorumunu da yaptı.

Analizde bazı Batılı ülkelerin, son yıllarda Türk dış politikasında görünen doğuya yönelişinin, AKP’nin İslami köklerine bağladıkları belirtilirken “Bu görüş, bu hafta, Türkiye’nin, BM Güvenlik Konseyi’nde nükleer programı nedeniyle İran’a yaptırımlar konusunda karşı oy kullanmasıyla güçlendirdi. Bazıları, Batı’nın Türkiye’yi ‘kaybetmiş’ olmasından korkuyor” denildi ve AB’yi eleştiren ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in açıklamalarına dikkat çekti.

-“FİLOYA MÜDAHALE EDEMEZDİK” SÖZLERİ “SAMİMİ GELMİYOR”-

The Economist, “Mavi Marmara olayı, Türk değişimin yeni bir kanıt olarak görülüyor” dediği analizde eleştirenlerin Türkiye’nin filoyu durdurmak için daha çok çaba gösterebileceğini öne sürdüklerini belirterek “Türkiye’nin, bunun bir hükümet dışı kuruluşun girişimi olduğu için müdahale edemeyeceği yönündeki protestoları, samimi gibi gelmiyor. Otoriteler, Kürt aktivistleri durdurmak için sık sık ‘güvenlik kaygıları’ndan söz ediyor (ve Türk kuvvetleri, İsrailliler Filistinlilere yaptığı kadar taş atan Kürt gençlerini taciz ediyor). AK Parti’nin bu iş ile hiçbir ilgisi olmadığı iddialarına gelince de, AK Partili bir milletvekili olan Murat Mercan’ın önceki Gazze kara konvoyundaki varlığına ne demeli?”

The Economist, son 90 yıl Türkiye’nin eski Osmanlı imparatorluğunun Arap topraklarını ihmal ettiği ve Batı’ya odaklandığı için İsrail ile “güçlü bağları” tesis ettiği görüşünü de dile getirdiği analizinde “laik Türk elidi için Yahudi devleti ile dostluk, radikal İslam’a karşı bir antidottur” derken İsrail ile güvenlik bağlarının PKK ile mücadelede yarar sağladığı da kaydetti.

Türkiye için AB üyeliğinin “bir öncelik” olmayı sürdürdüğünü vurgulandığı analizde, Türk hükümetinin “komşularla sıfır sorun” politikasına da değinilirken de Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun bu politikanın Batı hedeflerine tam uygun olduğunda ısrar ettiğini belirterek bunun Irak konusunda “açıkça doğru” olduğunu belirtti “Ancak, başka yerlerde Türkiye Amerika’ya ters düşüyor ve sadece İsrail konusunda değil. Bu haftaki BM oylaması öncesi de İran, hassas bir nokta idi” diye yazdı.

-“ARTIK KUKLA DEĞİLİZ”-

Bu çerçevede Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Artık kukla değiliz” ifadesini de aktaran The Economist, Türkiye’nin komşularıyla iyileşen ilişkilerin sayesinde Türk malları için yeni pazarların açıldığına işaret etti.

Türkiye’nin yeni dış politikasının “başka bir unsur” un da bulunduğunu savunan dergi, “AB tarafından reddedilmesi gibi ve Amerika’nın Irak işgalinin, Türklerde alınganlık yarattı” derken, Erdoğan’ın “sert İsrail karşıtı söyleminin, kısmen, açıkça İslamcı bir parti olan ve AK Parti’yi üyelerini, ‘dava’nın pahasına zenginleştirmekle suçlayan Saadet’in çekiciliğine karşı koyma hesabı”ndan kaynaklanmış olabileceğini savundu.

-“İSRAİL KONUSUNDA HÜKÜMET FAZLA İLERİYE GİTMİŞ OLABİLİR”-

The Economist “Ancak İsrail konusunda hükümet fazla ileriye gitmiş olabilir. Türkiye’nin en etkin Müslüman din adamı Fethullah Gülen bile filo düzenleyicileri azarladı” diye yazdığı analizinde Erdoğan’ın sert eleştirilerin radikalleri “cesaretlendirebileceği”ni de öne sürdü.

Her şeye rağmen Türk hükümetinin İsrail ile ilişkileri tümüyle batırmaya isteksiz gibi göründüğü belirtilen analizde Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın ilişkilerin “hiçbir zaman eskiden gibi olmayacağı” sözlerini yansıttıktan sonra “Ancak, Türkiye’nin İsrail ile bağları kesmesi bedeli çok ağır olur” uyarısı da yapıldı. The Economist analize şu sözlerle noktaladı:
“AK Parti’deki ağırlıklı görüş, bölgedeki aktivizmi, onu AB için daha değerli kılıyor yönünde. Amerika’ya gelince, Irak ve Afganistan’da Türkiye’ye ihtiyacı olduğu için biraz rahatsızlık katlanacağı umudu var. İsrail ve İran, bu teorileri ciddi bir biçimde test edecek.