Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Haydar Aliyev’in 100. Doğum günü BUÜ’de konuşuldu
Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Haydar Aliyev'in Doğumunun 100. Yılı Kongresi'ne ev sahipliği yaptı.
Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Haydar Aliyev'in Doğumunun 100. Yılı Kongresi'ne ev sahipliği yaptı.
Tek Millet İki Devlet ana başlığında Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen kongreye Azerbaycan eski Başbakanı, eski Dışişleri Bakanı ve Türk Devletleri Teşkilatı Aksakkalları Şurası Azerbaycan Başkanı Hasan Hasanov, Azerbaycan İstanbul Başkonsolosu Narmina Mustafayeva, BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adem Doğangün, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ali Mersin, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cafer Çiftçi, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademisyen ve idari personel ile öğrenciler katıldı.
Programın açılış töreninde konuşan Azerbaycan Eski Başbakanı Hasan Hasanov, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin üçüncü cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'in hayatı hakkında görüşlerini aktardı. Aliyev'in 3 farklı döneminden bahseden Hasan Hasanov; "Onun birinci devrinde de yardımcısı oldum, üçüncü devrinde de yardımcısı oldum. Moskova'da çalışırken de tez tez alakadar oldum. Size diyebilirim ki bu devirlerde değişmeyen tek bir şey vardı; O'nun değişmemesidir. Zaman değişiyordu, hakimiyet değişiyordu, dünya değişiyordu. Aliyev değişmiyordu. Moskova'da Gorbaçov ile tek başına mücadele ediyordu. Tüm etrafı Ermenistan taraftarlarıyla çevriliydi. En büyük cesaretle, akılla ve en uygun şekilde meselelere yaklaşıyordu. Neticede halk onu Milli Önder olarak adlandırdı ve bu şekilde değerlendirdi. Onun esas politikası, büyük ülkelere tabi olmak değildi. O, bütün meselelerde tek bir şey düşünürdü; bu mesele halkıma ne kazandırır? Her meselede bu konuyu düşünürdü" şeklinde konuştu.
Türk devletlerinin tarih boyunca birbiri ile dövüştüğünü vurgulayan Azerbaycan eski Başbakanı Hasanov; "Nihayet 20. Asırda anladılar ki bu boşunadır. Çünkü o asırda Türkiye Cumhuriyeti'nden başka Türk halkının devleti kalmadı. Diğerleri Rusya'nın eyaleti oldu ve bu halkların tek ümidi Türkiye olmuştu. Azerbaycan bağımsızlığını ilan ettiğinde yanında ilk olarak Türkiye yer aldı. Bakü, Ermenilerin elindeydi. Onu azat etmeye yardım eden Türkiye oldu. Nitekim o zamanki Azerbaycan ordusunun oluşturulmasında da Türkiye büyük yardımlarda bulundu. İlk Başbakanı Neriman Nerimanov'un ilk müracaatı Atatürk'e oldu. Atatürk, O'na gardaş dedi, O da Atatürk'e gardaş dedi. 1989 yılında başlayan hareketler sonucunda 1991 yılında Azerbaycan bağımsızlığa doğru gitti. O zamanlarda da bugün de yanımızda her zaman Türkiye yer aldı. Türklerin bize sevgisine her zaman yakından şahit olduk. Telefon, televizyon kanalları, havayolları hep Türkiye sayesinde dünyaya açılabildi. Son olarak Karabağ'da da aynı durum meydana çıktı. Burası için bir savaşa girme ihtimali olduğunda Azerbaycan, Rusya'nın hangi tarafta duracağını kestiremiyordu. Ancak ne zamanki Recep Tayyip Erdoğan; "Gardaş, yanındayım" dedi. Rusya o zaman tarafsız kaldı. Zaferin en önemli faktörlerinden birisi bu önemli çıkıştır. Şimdi yeni bir tarih yazıyoruz. Nihayet 2021 yılında Türki Cumhuriyetlerin Devlet Başkanları, Türk Devlet Teşkilatlarını oluşturdu. Orada alınan kararları iyi incelemenizi rica ediyorum. Kararların ana teması, birlik ve beraberlik vurgusudur. Azerbaycan halkı, son gelişmeler doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e minnettardır" dedi.
Törende konuşan Azerbaycan İstanbul Başkonsolosu Narmina Mustafayeva ise Haydar Aliyev'in iktidara gelmesinin ardından Türk devletleriyle ilişkilerin farklı bir boyuta taşındığını vurguladı. Aliyev'in ilk resmi ziyaretini Türkiye'ye yaptığına işaret eden Mustafayeva; "Bu ziyarette 70 yıla yakın bir kopukluk olduğuna, ancak bu uzun süreye rağmen milletlerimiz arasında hiçbir kopukluğun yaşanmadığına vurgu yapıldı. Bizim milletimiz birbirine her zaman gönülden bağlıdır. Bugün çağdaş Azerbaycan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin mimarlarından olan Haydar Aliyev, iki devlet ve millet arasında gelinen seviyeyi görse herhalde çok büyük bir mutluluk duyardı. Çünkü artık tamamen başka bir aşamadayız. Dostuz, kardeşiz ve en önemlisi de sıkı birer müttefikiz. Bu durum da ülke yöneticilerinin yürüttüğü politikalardan ileri gelmektedir. Üç gün önce Cumhurbaşkanımız Sayın İlhan Aliyev TEKNOFEST'e katıldı. Orada Haydar Aliyev'in sözlerini tekrarladı: "Bir millet, iki devlet ve tek yumruk" dedi. Artık bu durumu böyle görüyoruz ve böyle devam ettireceğiz. Bu kardeşliği en yakın zamanda Ermenistan ile yapılan savaşta gördük" açıklamasında bulundu.
BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adem Doğangün de konuşmasında Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yılı ve Haydar Aliyev'in 100. Doğum günü vesilesiyle gerçekleştirilen kongreye ev sahipliği yapmaktan ötürü büyük bir memnuniyet duyduklarını söyledi. Üniversitede en fazla misafir öğrencinin Azerbaycan'dan geldiğini açıklayan Rektör Yardımcısı Doğangün; "İnşaat Mühendisliği'nde öğretim görevlisi olarak çalışıyorum. Bölümümüzde 45 farklı ülkenin bayrağı var. Hepsi giriş kısmında ayrılan bölmede standart şekilde sergilenir. Orada ülkemizin ve Azerbaycan'ın bayrağının yeri istisna olarak üst kısımda durur ve standartlardan daha büyük bayraklardır. Kardeş ülkemizin bayrağını özel tutuyor ve ona karşı her zaman farklı bir saygıyla bakıyoruz. Şahsi olarak da Azerbaycan halkını ayrıca seviyoruz. Yurt dışı görevlerimizde de farklı ülkelerde Azerbaycan Türkü kardeşlerimizle karşılaştığımızda bize olan sevgilerini gözümüzle görüyoruz. Bu yakınlığın ilelebet bozulmamasını diliyorum" diye konuştu.
Programa katılan Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ali Mersin, Haydar Aliyev'in iki ülke arasındaki bağları güçlü tutmaya çalışan son derece kıymetli bir devlet adamı olduğunu söyledi. Günümüzdeki dostluk ve dayanışmanın temelinde Aliyev'in bu vizyonunun yattığına işaret eden Bakan Vekili Mersin; "Türkiye ve Azerbaycan, bugün iki devlet, tek millet ve ortak ruh ile birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Bu vesile ile Haydar Aliyev'in doğumunun 100. yılını kutluyor, kendisini saygı ve şükranla anıyorum. Ayrıca iki ülke arasındaki dostluk ve kardeşliğin daha da güçlenerek devam etmesini temenni ediyorum" şeklinde konuştu.
Etkinliğin açılış konuşmasını Azerbaycan Türkçesi ile yapan Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cafer Çiftçi de düzenlenecek kongrede emeği bulunan ve katkı koyan tüm akademisyenlere teşekkür etti. Dekan Çiftçi, ülkeler arasındaki akademik ilişkilerin zaman içerisinde çok daha gelişeceğine inandığını sözlerine ekledi. Program Düzenleme Başkanlığı görevini üstlenen BUÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülkadir Çüçen ile Prof. Dr. Khatire Guliyeva da kısa birer açılış konuşması gerçekleştirdi.
Kaynak: