Türkiye, "herkes için temiz su ve sıhhi koşullar" için çabalıyor

Türkiye, "herkes için temiz su ve sıhhi koşullar" için çabalıyor

Türkiye, BM 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden "herkes için temiz su ve sıhhi koşulların sağlanması" amacı doğrultusunda, herkesin güvenli ve erişilebilir içme suyuna kavuşmasını sağlamak, altyapıya yatırım yapmak, sıhhi tesisleri inşa etmek ve he

ANKARA (AA) - NAZLI YÜZBAŞIOĞLU - Türkiye, Birleşmiş Milletler (BM) 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden "herkes için temiz su ve sıhhi koşulların sağlanması" amacına ulaşmak için, herkesin güvenli ve erişilebilir içme suyuna kavuşmasını sağlamak, altyapıya yatırım yapmak, sıhhi tesisleri inşa etmek ve her düzeyde hijyeni teşvik etmek yolunda çalışmalarını sürdürüyor.

Dünyada insanların yüzde 40'tan fazlasını etkileyen su kıtlığının küresel ısınma nedeniyle kaygı verici düzeye çıkmaya başlamasıyla, ikamesi mümkün olmayan "su", 21. yüzyılın stratejik kaynaklarından biri kabul ediliyor.

Bu çerçevede, su alanında atılacak adımlar en kapsamlı şekliyle, New York'ta 2015'te düzenlenen BM Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesinde 193 ülkenin imzasıyla kabul edilen 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin kabulünden sonra ilk defa 18-23 Mart tarihlerinde Brezilya'da "suyu paylaşmak" ana temasıyla düzenlenecek "8. Dünya Su Forumu"nda ele alınacak.

- 8. Dünya Su Forumu

Nüfus artışı, hızlı şehirleşme ve sanayileşmenin yol açtığı su ihtiyacı ve iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki olumsuz etkisi, gelecek 20-25 yıl içerisinde su sıkıntısının Ortadoğu dahil bazı bölgelerde kriz boyutuna tırmanma ihtimalini ortaya çıkardı.

Su sorunlarının dünyanın dikkatine getirilmesi ve uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesi amacıyla, 1992 Rio BM Çevre ve Kalkınma Konferansında alınan kararlar doğrultusunda, 1997'den bu yana devlet ve hükümet başkanları, bakanlar, uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşlarınının katılımıyla "dünya su forumları" düzenleniyor.

Üç yılda bir düzenlenen "Dünya Su Forumları" şimdiye kadar sırasıyla, 1997'de Fas'ın Marakeş kentinde, 2000'de Lahey'de, 2003'de Kyoto'da, 2006'da Meksika'da, 2009'da İstanbul'da, 2012'de Marsilya'da, 2015'de Güney Kore'de yapıldı.

Bu yıl Brezilya'da düzenlenen forumda "iklim, insanlar, kalkınma, şehir, ekosistemler ve finans" konularında tematik oturumlar yapılacak.

Forumun sonunda varılacak mutabakatların, çözüm önerilerinin ve yol haritalarının bu yıl BM bünyesinde düzenlenecek Yüksek Düzeyli Siyasi Foruma sunulması öngörülüyor.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı başkanlığında bir heyetin katılacağı forumda, Türkiye, "su kalitesinin iyileştirilmesi" ve "sanitasyon" konularındaki tecrübelerini katılımcı ülkelerle paylaşacak.

- Türkiye, "herkes için temiz su ve sıhhi koşullar" için çabalıyor

Türkiye, BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin altıncısı olan, "2030'a kadar herkes için suya ve sıhhi koşullara erişimi ve suyun ve sağlıklı koşulların sürdürülebilir yönetimini garanti altına almak" taahhüdünü yerine getirmek için altyapı, sıhhi tesislerin inşaası ve her düzeyde hijyeni teşvik etme çalışmalarına devam ediyor.

"Herkes için temiz su ve sıhhi koşulları" ön planda tutan Türkiye, insani sorumluluklarının bilinciyle Ortadoğu, Asya ve Afrika'ya su sektöründe finansal ve teknik yardım çalışmalarını sürdürüyor.

Temel hedefi, temiz içme suyuna ve sanitasyona erişim olmayan ve kırılgan nüfusun yaşadığı hassas bölgelerde sürdürülebilir güvenli içme suyu sağlamak olan Türkiye, 2008-2016 yılları arasında sadece Afrika'nın değişik ülkelerinde 480'den fazla kuyu açtı, 1 milyon 650 binden fazla nüfus bu hizmetlerden faydalandı.

Ayrıca, halihazırda Mersin'in Dragos Çayı üzerine kurulan Alaköprü Barajı'ndan da boru hattıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) su transferi yapılıyor.

Göçmenlere ev sahipliği yapan ülkelerin, göçmenlerin temiz suya erişimlerini güven altına alma sınamasıyla karşı karşıya kaldığı göz önünde bulundurulduğunda da Türkiye, kamplarda ve şehirlerde yaşayan, geçici koruma statüsündeki nüfusun su ve sanitasyon ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda diğer ülkelere örnek teşkil edecek çalışmalar ortaya koyuyor.

Örneğin, Suriyelilerle birlikte nüfusu 2 milyon olan Gaziantep ilinin ve geçici korunma merkezlerinin su sorununun çözülmesi için Düzbağ Barajı ve içmesuyu temini projesi hayata geçirilirken, Hatay Belediyesi de geçici koruma statüsündeki nüfusa temizlik standartlarına azami ölçüde dikkat ederek arıtılmış su sağlıyor.

Bu yılki 8. Dünya Su Forumu kapsamında düzenlenecek "Su ve Göç" Yüksek Düzeyli Paneli'nde de dünyanın farklı bölgelerinde iklim değişikliği ve suyun göçe etkisi, göçün de su kaynakları üzerinde yarattığı baskılar değerlendirilecek.

- Türkiye'nin komşularıyla su alanında iş birliği

İklim Değişikliği Hükümetlerarası Paneli raporlarına göre, iklim değişikliğinin su kaynakları üzerinde olumsuz etkilerini en çok yaşayan bölgelerden biri olan Akdeniz Bölgesinde, su kaynaklarının verimli kullanılması azami önem taşıyor.

"Su-gıda-enerji" ilişkisi, hidroelektrik enerji, gıda güvenliği ve sürdürülebilir kalkınma çerçevesinde su kullanımının taşıdığı önemi göz önünde bulunduran, hem aşağı hem de yukarı kıyıdaş ülke olan Türkiye, sınır aşan su kaynaklarının hakça ve verimli kullanımını savunurken, bunu komşularıyla bir iş birliği alanı olarak görüyor.

Tüm kıyıdaş ülkeler açısından, baraj ve su altyapılarının kurak veya yağışlı dönemlerde düzenli su bırakılmasında önemli yeri olduğu görüşünü benimseyen Türkiye, bu çerçevede hidro-elektrik santrali, baraj ve diğer su altyapıları, sulama sistemleri ve içme suyu tesisleri alanında edindiği deneyimler ile teknoloji ve insan kaynakları potansiyelini komşularıyla da paylaşıyor.

Örneğin, Türkiye'nin Irak'la ikili iş birliği kapsamında "su kalitesi, sınırda ortak barajlar, eğitim, ölçüm, çölleşme ile kum ve toz fırtınaları" alanlarında oluşturulan çalışma grupları geçen yıl toplantılar düzenledi.

- Türkiye'nin su kaynakları ve sınır aşan sular politikası

Türkiye, su kaynakları politikasını ekonomik ve sosyal kalkınmayı, su ve gıda güvenliği açısından öncelikleri ve bölgesel gelişmeleri göz önünde bulundurarak değişen koşullara göre gözden geçiriyor.

"Sınır aşan suları" kıyıdaş ülkeler arasında anlaşmazlıktan ziyade, bir iş birliği unsuru olarak gören Türkiye, suların "hakça, akılcı ve verimli" kullanımına önem veriyor, aşağı kıyıdaş ülkelere "belirgin zarar vermeme" ilkesine uyuyor.

Her havzanın özgün koşullara sahip olduğu anlayışıyla sınır aşan sularla ilgili sorunlara kıyıdaş ülkeler arasında çözüm aranması gerektiğini savunan Türkiye, üçüncü tarafların arabuluculuk girişimlerine ise ilke olarak sıcak bakmıyor.

Kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarının yaklaşık 1500 metreküp olduğu Türkiye'nin 2023 yılında 100 milyon nüfusa ulaşacağı ve yıllık kullanılabilir su miktarının 1125 metreküp olacağı yönünde tahminler var. Kişi başına 5 bin metreküp suyu olan ülkelerin "su zengini" olarak nitelendirildiği göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye'nin su zengini olmadığı, kişi başına düşen yıllık su miktarı açısından komşularına kıyasla daha az suya sahip olduğu görülüyor.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı