"Türkiye olarak çatışmaların nasıl önlenebildiğini gösterdik"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu:- "Türkiye olarak İdlib'te attığımız adımlarla çatışmaların nasıl önlenebildiğini gösterdik. Bu tarz inisiyatiflerin merkezinde olduk" - "Kıbrıs etrafındaki bu doğal güzellikler her iki halk tarafından adil şekilde paylaş
ANTALYA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye olarak İdlib'de atılan adımlarla çatışmaların nasıl önlenebildiğini gösterdiklerini belirterek, "Bu tarz inisiyatiflerin merkezinde olduk. Biz ev sahibiyiz, bölgenin en önemli aktörüyüz de. Ancak bu sadece Türkiye'nin buna benzer tutumu inisiyatifiyle de çözülecek durum değil." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Konferans Salonu'nda kendisine verilen fahri doktora unvanı törenine katıldı. Ardından ALKÜ'nün Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAM) ile ortaklaşa gerçekleştirilen Türk Dış Politikası ve Uluslararası İlişkiler Kongresi'nin açılışına geçen Çavuşoğlu, lise yıllarından bu yana diplomasiye merak sardığını anlattı.
Aldığı tüm görevlerde ülkenin menfaatlerini gözettiğini belirten Çavuşoğlu, ülkenin itibarını, kazanımlarını düşünürken kazan kazan anlayışıyla bencil olmadıklarını ifade etti.
Paylaşma kültürlerinin olduğunu, başka ülkelerin ve halkların da çıkarını korumaya çalıştığını aktaran Çavuşoğlu, adaleti hiçbir zaman elden bırakmadıklarını, ülkenin, bölgenin ve dünyanın farklı sınamalarla karşı karşıya olduğunu, Türk halkının ve insanlığın bu süreçten etkilendiğini bildirdi.
Karşı karşıya kaldıkları bu durumdan ülke, millet ve de uluslararası toplum olarak 'Nasıl baş edilebilinir ve üstesinden gelinebilinir"in üzerinde durmak gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Hepimizin farklı ideolojileri olabilir ama terör örgütü farklı ideolojileri kullanarak hem insan devşiriyor, hem de bir çok zihinleri bulandırıyor. Bu DEAŞ'ın İslam'ı kullanmasında görüyoruz. Aynı şekilde bazı PKK, DHKPC gibi marksist ideolojilerle insan devşirdiğini görüyoruz. İdeolojilerle sorunumuz yok. Terör örgütlerinin bu ideolojileri kullanmasına karşıyız. Bunu nasıl önleyebiliriz buna kafa yormamız gerekiyor." diye konuştu.
- "Radikalizm had safhada"
Türkiye olarak çifte standart, iki yüzlülük gibi yaklaşımlardan bıktıklarını ifade eden Çavuşoğlu, bugün Avrupa'da ve batıda radikalizmin had safhaya çıktığını kaydetti.
Radikalizmin dini ideolojisinin olmadığına işaret eden Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Her şeyin aşırısı radikalizmdir. Irkçılık, radikalizmdir. Yabancı düşmanlığı radikalizmdir. Kendisinden olmayana karşı hoşgörüsüz olma, aşırılıktır. Bunun sebebi ne, nereden kaynaklanıyor. Kimse, neyse bunu tespit edelim ama bu trendi nasıl geriye çevireceğiz. Her zamanki savunduğumuz değerleri, her zaman daha güçlü savunabiliriz. Popülizme kapılmadan, zemin kayması yaşamadan her zaman savunduğumuz değerleri kim en iyi savunacak? Yoksa eskiye doğru gidecek miyiz? Bugün dünyada bir geçiş süreci yaşanıyor. Bir taraftan Amerika'nın öncülük yaptığı ve tek taraftan alınan kararlar, bir taraftan da tek taraflılığa taraf olmayan ülkeler. Hangisi hakim olacak, kim kazanacak. Biz Türkiye olarak etkin çok taraflılığı savunuyoruz. Bunu mutlaka arkadaşlarımız burada değerlendirecektir."
"Halklar arasında adil paylaşılsın"
"Türkiye olarak İdlib'de attığımız adımlarla çatışmaların nasıl önlenebildiğini gösterdik. Bu tarz inisiyatiflerin merkezinde olduk. Biz ev sahibiyiz, bölgenin en önemli aktörüyüz de. Ancak bu sadece Türkiye'nin buna benzer tutumu inisiyatifiyle de çözülecek durum değil." diyen Çavuşoğlu, uluslararası sistemin çözemediği itilaflar olduğunu vurguladı.
Gerginlik tırmanırken bölgenin istikrarının tehlikeye düştüğünü anlatan Çavuşoğlu, Kıbrıs konusunu çözmeye çalıştıklarını bildirdi.
"Şimdi hidrokarbon rezervler dahil yeni gelişmeler. Alanya'nın hemen açığında sondaja başladığımız hatlarımız. KKTC'nin haklarının korunması, onların davet ettiği yerlerde araştırmaların başlaması." diyen Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Oysa biz isteriz ki Kıbrıs etrafındaki bu doğal güzellikler, her iki halk tarafından adil şekilde paylaşılsın. Biz sadece Türklerin demiyoruz ama Rumların tek taraflı olarak bu yollara girmesiyle de biz gerekili tedbirleri alıyoruz. Doğu Akdeniz neden dünyanın gözünü diktiği bir bölgedir. Bunun etkileri ne olacaktır. Doğu Akdeniz bir barış merkezi mi yoksa çatışmanın merkezi mi olacaktır. Bu süreci de takip ediyoruz. Bizim bölgemizde sadece Kıbrıs sorunu yok. Bir Karabağ için çözüm bulmalıyız. Gürcistan, Kırım, Ukrayna'nın doğusu ne olacak. Moldova'nın sorunu ne olacak. Bu sorunlar nasıl çözülecek. Bugünkü mekanizmalar bugün bu sorunları çözemiyor ve bu kanaat oluştu. Bir de dünyada güç dengesinde bir kayma var. Batı'dan Doğu'ya, Kuzey'den herkesin hor gördüğü Güney'e bir kayma var. Ekonomi de var, siyasi de var. Artık içine kapana Çin uluslararası konularda ben de varım diyor. Eskiden bu konulara ilgi göstermeyen Japonya bölgemizdeki meselelerle de ilgileniyor. Uyanan bir Hindistan ve güçlenen bir Pakistan var. İran'daki gelişmeler, ABD'nin yaptırımları ve bölgedeki İran'ın rolü.Tüm bunlar nereye gidiyor. Türk dış politikasını nasıl yürüteceğiz. Buna kafa yorup ona göre politika belirlememiz lazım."
Bugün Türkiye'nin çıkarları nerede ise ona baktıklarına değinen Çavuşoğlu, "Türkiye'nin çıkarları tüm dünyada. Bir yere bağlı kalmak risktir. Bakmayın siz, batının 'Zemin kayması mı var sizde? Türk konseyini neden kurdunuz? Asya'ya önem mi verdiniz? Afrika'ya mı gidiyorsunuz? İslam bölgesine önem mi veriyorsunuz) sorularına. Onlar daha çok gidiyorlar. Onlar gidince hak. Bizim gibi ülkeler ne uzağa ne yakına gitsin istiyorlar. Dengelemeye başlayınca sorguluyorlar. 'Rusya ile neden iyisiniz NATO'ya alternatif mi?' Ben NATO üyesiyim, diğer ülkelerle ilişkimi karşılıklı saygı ve çıkar ilişkisinde geliştiririm." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: