Türkiye ve Japonya arasında "Afet Zararlarının Azaltılması İşbirliği Anlaşması"

Türkiye ve Japonya arasında "Afet Zararlarının Azaltılması İşbirliği Anlaşması"

Türkiye ve Japonya arasında, afetle ilgili çeşitli konularda her iki ülkenin ilgili kurumlarınca ortaklaşa çalışmaların yapılmasına olanak sağlayacak "Afet Zararlarının Azaltılması İşbirliği Anlaşması" imzalandı- İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı:-

ANKARA (AA) - Türkiye ve Japonya arasında, afetle ilgili çeşitli konularda her iki ülkenin ilgili kurumlarınca ortaklaşa çalışmaların yapılmasına olanak sağlayacak "Afet Zararlarının Azaltılması İşbirliği Anlaşması" imzalandı.

İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile Japonya Arazi, Altyapı, Ulaştırma ve Turizm Bakanlığı tarafından ortaklaşa düzenlenen "Afet Risklerinin Azaltılması Türk-Japon Ortak Semineri", AFAD Başkanlık Binası Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.

Seminerde, Türkiye ve Japonya arasında "Afet Zararlarının Azaltılması İşbirliği Anlaşması" da yapıldı.

Anlaşma metni, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı ile Japonya Arazi, Altyapı, Ulaştırma ve Turizm Parlamenter Bakan Yardımcısı Masashi Adachi'nin de hazır bulunduğu törende, AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu ve Japonya'nın Ankara Büyükelçisi Akio Miyajama tarafından imzalandı.

Risk duyarlı kentsel gelişim ana planının oluşturulmasına ilişkin kapasite geliştirme projesi, Japonya-Türkiye afet yönetimi iş birliği diyaloğu, Japon teknolojisi yardımıyla mevcut binalar için sismik güçlendirme pilot projesi, büyük ölçekli afet anında bilgi toplama, aktarma sisteminin kurulması için destek deneyimini kullanarak afet bilgi paylaşım sistemi, deprem erken uyarı sisteminin geliştirilmesi, afet karar destek sisteminin modellenmesi, çığ önleme projesi, afete dirençli toplumda deneyim paylaşımı gibi çeşitli konuları kapsayan iş birliği anlaşması kapsamında, gelecek yıllarda her iki ülkenin ilgili kurumlarınca ortaklaşa çalışmalar yapılacak.

- "Afet risk azaltma stratejilerine katkı verilecek"

İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, burada yaptığı konuşmada, Türkiye ve Japonya'nın uzun yıllardan bu yana geliştirdiği iş birlikleri ile dost iki ülke olduğunu belirtti.

Türkiye'de yaşanan depremlerde Japonya'nın her zaman yardımda bulunduğunu anımsatan Çataklı, "Türk halkı, Japon kardeşlerinin katkı ve desteklerini unutmamış ve Tohoku Depremi sonrasında ülkemiz elindeki tüm imkanlarla Japon halkına yardım etmeye çalışmıştır." dedi.

Afet yönetiminin her safhasında iki ülke arasındaki iş birliğinin artarak devam etmesiyle birçok projenin hayata geçirildiğini, ortak faaliyetlerle özellikle Türkiye'de farklı sektörlerde birçok uzman personelin kapasitesinin geliştirilmesinin sağlandığını anlatan Çataklı, Türkiye'nin bir deprem bölgesi olduğunu vurguladı. Çataklı, bu coğrafyanın antik çağlardan beri depremlerle sarsıldığını ve sarsılmaya devam ettiğini ifade etti.

Bugünün, aynı zamanda 27 Aralık 1939'da meydana gelen Erzincan Depremi'nin de 79. yılı olduğunu anımsatan Çataklı, depremin sonucunda resmi kayıtlara göre 32 bin 968 kişinin hayatını kaybettiğini ve 116 bin 720 konutun tamamen yıkıldığını hatırlattı.

Çataklı, "1939 depreminde ülkemiz her türlü imkansızlıklara karşın çok hızlı ve etkin bir şekilde olaya müdahale edebilmiştir. Bu da ülkemizin insani yardımlar konusundaki hassasiyetine ve organize olabilme becerisine önemli bir örnek teşkil etmektedir. Hepinizin bildiği gibi bugün ülkemiz tüm dünyada insani yardım konusunda lider ülke olarak bilinmekte ve takdir görmektedir." diye konuştu.

Dünyada kimsenin tek başına her şeyi yapabilecek güce sahip olmadığını belirten Çataklı, şunları kaydetti:

"Afet ve acil durum olaylarının sınır tanımayan etkilerini tüm dünya ülkeleri yaşamaktadır. Haritalarımızdaki sınır çizgileri yer kabuğunun altına işleyecek derinlikte değildir. Afetler ülkelerin politik sınırlarını tanımamaktadır. Bu durum da afet ve acil durum konularında ikili, bölgesel ve uluslararası iş birliklerinin önemini bir kat daha arttırmaktadır. Dolayısıyla bugün düzenlenen etkinlik ve iş birliği anlaşması imza töreninin bu sürece katkı sağlayacak bir başlangıç olacağı şüphesizdir.

Mutabakat Zaptı'nın ileriye yönelik afet risklerinin azaltılması konularında her iki ülke için önemli katkılar sağlamasını, bilahare ülkelerimiz arasındaki iş birliği ve dayanışmaya önemli katkılar sağlamasını temenni ediyorum. Türkiye ve Japonya, afet ve acil durum konularındaki bilgi birikimlerini karşılıklı olarak ortak faaliyetler ve projelerle geliştirerek, hem ülkelerimizin sürdürülebilir kalkınmasını sağlayacak hem de uluslararası camiada örnek projeler ile küresel afet risk azaltma stratejilerine katkı verecektir."

- "İş birliğinin tüm dünya için örnek oluşturmasını temenni ediyorum"

AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu da 1 Eylül 1923 tarihinde Japonya'da meydana gelen Büyük Kanto Depremi ve 27 Aralık 1939 tarihinde Türkiye'de gerçekleşen Erzincan depremlerinin, her iki ülkenin deprem risklerini azaltma konularını önceliklerine aldıkları iki büyük felaket olduğunu söyledi.

Benzer afet olaylarından etkilenmiş iki ülkenin afetler konusunda ortak çalışmalar yapmasının ve yakınlaşmasının kaçınılmaz olduğunun altını çizen Güllüoğlu, özellikle 1939 Erzincan Depremi sonrasında iki ülke arasında önemli ölçüde ortak çalışmalar yapıldığını belirtti.

1950'li yıllarda UNESCO uzmanı olarak Türkiye'ye gelen Hajime Memura, Shinitiro Omote, Rikitake gibi tanınmış Japon bilim insanlarının, İstanbul Teknik Üniversitesi'nde ders verdiklerin ve deprem mühendisliği ile mühendislik sismolojisi konularında hazırladıkları kitapların Türkçeye çevrilip, ders kitabı olarak okutulmaya başlandığını anlatan Güllüoğlu, bunların Türkiye'de deprem mühendisliğinin gelişmesinde mihenk taşı olarak kabul edilebileceği değerlendirmesinde bulundu.

Günümüzde özelikle Japon İşbirliği Kalkınma Ajansı (JICA) vasıtasıyla birçok Türk araştırmacının Japonya'da deprem konusunda eğitimler aldığını aktaran Güllüoğlu, "Başkanı olduğum kurumda da bu eğitimlerden faydalanmış birçok personel bulunmaktadır. Bu eğitimler ve projeler, ülkemizde yetişmiş insan gücünün artmasına da katkı vermesi açısından önemlidir." dedi.

Türkiye ile Japonya arasında afet risklerinin azaltılmasına yönelik çalışmalar hakkında bilgi veren Güllüoğlu, bugün düzenlenen seminerle iki ülkenin afetler konusunda edindiği derslerin ele alınacağını, Türk ve Japon özel sektörünün afet risklerinin azaltılması konusunda yaptığı çalışmaların sergileneceğini söyledi. Güllüoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye ve Japonya'nın, afet yönetimindeki deneyimlerini sismolojiden deprem mühendisliğine, erken uyarı sistemlerinden kentsel dönüşüm uygulamalarına kadar geniş bir yelpazede göreceğiz.

Ayrıca iki ülke arasında geniş kapsamlı bir mutabakat zaptını da imzalayacağız. Şimdiden bu iş birliğinin geçmişten gelen başarılı faaliyetlerimizi daha da ileriye taşıyarak, sadece ülkelerimiz için değil uluslararası alanda da afet risklerinin azaltılması çabalarına katkı verecek çalışmalara vesile olmasını, bu iş birliğinin tüm dünya için de bir örnek oluşturmasını temenni ediyorum."

Güllüoğlu, hem Japonya'da hem de Türkiye'de başta depremler olmak üzere afetlerde hayatını kaybedenleri rahmet ve saygıyla andığını da belirtti.

- "Dost, kara günde belli olur"

Japonya'nın Ankara Büyükelçisi Akio Miyajama ise Türkiye ve Japonya'nın coğrafi olarak birbirinden uzak olmasına karşın insan olarak birbirlerine çok yakın davrandıklarını anlattı.

Her iki ülkenin birçok vesileyle birbirine yardım ettiğini ifade eden Miyajama, "Dost, kara günde belli olur." diye konuştu.

Japonya Arazi, Altyapı, Ulaştırma ve Turizm Parlamenter Bakan Yardımcısı Masashi Adachi de iki ülke arasında ilişkilere değinerek, yapılacak iş birliğinin hayırlı olması dileğinde bulundu.

Kaynak:Haber Kaynağı