Türkiye'de ilk "Elektronik Küpeleme İşlemi" Erzurum'da yapıldı

Türkiye'de ilk "Elektronik Küpeleme İşlemi" Erzurum'da yapıldı

"Koyun ve Keçilerin Elektronik Kimliklendirilmesi” ile "Soğuğa Dayanıklılık Test Merkezi" projelerinin açılışı Erzurum'da yapıldı- Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Daniş:- "Küçükbaş koyun ve keçilerde elektronik küpe uygulaması hayvancılıkta ye

ERZURUM (AA) - Türkiye’de ilk defa Erzurum’da başlatılan “Koyun ve Keçilerin Elektronik Kimliklendirilmesi” ile “Soğuğa Dayanıklılık Test Merkezi” projelerinin açılışı gerçekleştirildi.

Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünce yapılan Türkiye'nin ilk "Soğuğa Dayanıklılık Test Merkezi" ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca (GTHB) projelendirilen "Koyun ve Keçilerin Elektronik Olarak Kimliklendirilmesi ve Kaydı İçin Teknik Yardım Projesi" Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş'in katılımıyla yapıldı.

Daniş, Damızlık Merkezindeki açılışta yaptığı konuşmada, küçükbaş koyun ve keçilerdeki elektronik küpe uygulamasına geçmenin hayvancılıkta yeni bir aşama olduğunu söyledi.

Uygulama ile Türkiye'de hayvanların takibi noktasında önemli bir aşama kaydedileceğini vurgulayan Daniş, "Hayvan hareketlerinin kontrolü daha kolay bir hale gelecek. Türkiye genelinde hayata geçirilecek bu proje ilk defa Erzurum'da başlatıldı." dedi.

Daniş, Bakanlığın çalışmaları kapsamında Avrupa Birliğine uyumlu olarak birçok gerçekleştirildiğini dile getirerek, şöyle dedi:

"Özellikle Doğu Anadolu Bölgesi'nde, Erzurum'da bundan 20-30 yıl öncesine döndüğümüz zaman bugünden daha fazla hayvan potansiyelinin olduğu bir gerçektir. Erzurum'da her ne kadar az olsa da terör belasından dolayı en fazla etkilendiğimiz sektörlerin başında hayvancılık ve tarım gelmektedir. Bu beladan kurtulduğumuzda da yine bu bölgenin eski hayvancılık potansiyeline çok kısa sürede kavuşması için biz de bütün projelerimizi hazırlamış durumdayız. Kredi ve desteklerle hayvancılığa desteğimiz giderek artacak. Hem et ve süt anlamında hem de küçükbaş ve büyükbaş hayvan anlamında desteklerimiz artacak. Bölgelerin ihtiyaçlarına göre desteklerimiz artacak."

Doğu Anadolu'da ciddi oranda mera alanlarının bulunduğunu ve bunların istenilen noktada olmadığını anlatan Daniş, sadece Türkiye'nin değil, çevre ülkelerin de et ve protein ihtiyacını karşılayabilecek projelerin yer aldığını belirtti.

Avrupa Birliği (AB) Delegasyon Başkan Yardımcısı Bela Szombati de Birliğin uzun süredir Türkiye ile birçok alanda işbirliği içinde olduğunu aktardı.

Türkiye'nin birçok sahada yüksek standartları barındırdığını ve böyle gelişmelere destek vermekten gurur duyduğunu ifade eden Szombati, bunlar arasında en çarpıcısının gıda güvenliği alanı olduğunu ifade etti.

Szombati, gıda güvenliğinin tüm yurdu etkilediğine dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:

"Bugün bizi bir araya getiren bu proje de bu amaca hizmet etmektedir. Hayvanların kimliklendirilmesi, kaydı, ve hayvan sağlığı, Avrupa Birliği veterinerlik müktesebatının ve Türkiye'nin Avrupa Birliğine katılımının önemli bir parçasıdır. Gıda güvenliği ile arasındaki doğrudan ilişki yoluyla bu konu aynı zamanda hem Türkiye'de hem de Avrupa Birliğinde insan ve hayvan sağlığını üst düzeyde korunmasını amaçlar. Hayvanların sağlık statüsü ve durumlarının daha iyi duruma getirilmesi, aynı zamanda da hayvan ticaretinin uluslararası sağlık standartları ve Türkiye'nin uluslararası mükellefiyeti doğrultusunda yapılmasını da kolaylaştırır."

Kimliklendirme ve kayıt sisteminin Türkiye'de oluşturulduğunu ifade eden Szombati, sistem dahilinde tek tek izleme, her işletmenin güncel kayıtlarının tutulması gibi veri tabanının oluşturulduğunu anlattı.

- "Hayvan hareketlerinin izlenmesi hastalıkların önlenmesi için önemli"

Szombati, projenin, hayvan hareketlerinin izlenmesi, hastalıkların önlenmesi, azaltılması ile hareket yoğunluğuna ilişkin güvenilir veri elde edilmesi açısından önem arz ettiğini vurgulayarak, "Koyun ve keçiler genellikle sürüler halinde bulunmaktadırlar. Alıcı ve vericilerin kullanılması halinde her hayvanın kodu otomatik olarak okunup doğrudan veri tabanına aktarılır. Elektronik küpeleme yöntemi ile hayvanların hareketleri olduğunda hemen kaydedilmektedir." sözlerine yer verdi.

Erzurum Valisi Ahmet Altıparmak da tarım ve hayvancılığın merkezi Erzurum'da hayvan sayısının ilk sıralarda yer aldığına işaret etti.

Altıparmak, 2002'de 750 milyon olan tarımsal hasılanın bugün 4 milyara ulaştığını vurgulayarak, "Tarımsal hasılanın yükselmesiyle eşit olarak Erzurum'da yükselmiştir ama özelde bakıldığı zaman hayvan sayısı azalmıştır, hayvan ürünü azalmıştır. Bu anlamda verilen destek her halükarda çok yüksek." dedi.

Konuşmaların ardından, proje ile koyun ve keçilerin kulaklarında elektronik kimliklendirme yapıldı.

Damızlık Merkezindeki açılışın ardından, Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğüne bağlı Soğuğa Dayanıklı Test Merkezinin açılışı, Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş, Erzurum Valisi Ahmet Altıparmak, ve Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen tarafından gerçekleştirildi.

Buradaki açılışta konuşma yapan Daniş, son 10 yılda Türkiye'de Tarım Bakanlığının 17 Ar-Ge merkezinin hayata geçirdiğini belirtti.

Daniş, "Soğuğa dayanıklılık bakımından ülkemizde yeni çeşit ve türlere ihtiyaç var. Bu noktada sadece Doğu Anadolu'da değil ülkenin birçok noktasında soğukla ilgili zaman zaman büyük zararlar yaşanmakta. Tarım sigortasıyla her ne kadar zararlar giderilmeye çalışılsa da sigorta yaptırmayanlar zarara uğramakta." dedi.

Dört mevsimin yaşandığı Türkiye'de şartların geliştirilmesi zorunluluğuna değinen Daniş, 4 bini endemik olmak üzere 12 bin çeşit bitki türüne sahip ülkede, soğuğa dayanıklı bitki çeşitlerinin geliştirmesinin elzem olduğunu sözlerine ekledi.











AA

Kaynak:Haber Kaynağı