Türkiye'den Avusturya'nın Sembol Yasası'na tepki
Dışişleri Bakanlığı:- "Ülkemizde yasal bir siyasi partinin sembolü olan 'bozkurt' ve birçok ülkede Müslümanlar tarafından yaygın olarak kullanılan 'Rabia' işaretlerinin Sembol Yasası kapsamına alınmasını kabul etmiyoruz ve şiddetle kınıyoruz"- "Yasanın de
ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanlığı, Avusturya'da "Sembol Yasası"nda yapılan değişiklikle Türkiye ve İslam dünyası tarafından kullanılan sembollerin "terörle mücadele" kapsamına alınmasına ilişkin, "Ülkemizde yasal bir siyasi partinin sembolü olan 'bozkurt' ve birçok ülkede Müslümanlar tarafından yaygın olarak kullanılan 'Rabia' işaretlerinin Sembol Yasası kapsamına alınmasını kabul etmiyoruz ve şiddetle kınıyoruz." ifadesini kullandı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Avusturya'da aşırılık yanlısı örgütlere ait sembolleri yasaklayan 2014 tarihli Sembol Yasası'nda değişiklik yapılmasına dair kanunun dün Avusturya Ulusal Meclisindeki oylamada kabul edildiği hatırlatıldı.
Açıklamada, "Yasaya PKK terör örgütünün sembollerinin dahil edilmesi, terörle mücadele bağlamında doğru yönde olmakla beraber geç atılmış bir adımdır. Bu konudaki düzenlemenin nasıl uygulanacağının yakından takipçisi olacağız." değerlendirmesi yer aldı.
"Bozkurt" ve "Rabia" işaretlerinin yasa kapsamına alınmasına tepki gösterilen açıklamada, "Ülkemizde yasal bir siyasi partinin sembolü olan 'bozkurt' ve ülkemizin yanı sıra birçok ülkede Müslümanlar tarafından yaygın olarak kullanılan 'Rabia' işaretlerinin Sembol Yasası kapsamına alınmasını kabul etmiyoruz ve şiddetle kınıyoruz." ifadeleri kullanıldı.
"Bozkurt" ve "Rabia" işaretlerinin, aşırılıkla yakından uzaktan hiçbir ilgisi bulunmadığının altı çizilen açıklamada, "Terörizmle mücadelede iş birliği gibi yüksek bir amaçla başlatılan yasal bir çalışmanın bu şekilde bir siyasi ve popülist hamleyle amacından saptırılmış ve değersizleştirilmiş olması üzücü ve düşündürücüdür. Yasanın demokratik değerlerle bağdaşmadığı, meşru siyaset zeminini daralttığı ve sadece söz konusu siyasi sembolleri kullananları değil, topyekun siyaset kurumunu ve demokrasiyi hedef aldığı açıktır." değerlendirmesinde bulunuldu.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Avusturya makamları aşırılıkla samimi bir şekilde mücadele etmek istiyorsa önce kendi ülkelerine bakmalıdır. Bu ülkede giderek artan ve ana akım siyasete dahi sirayet eden aşırı sağ ve ırkçı eğilimleri görmezden gelmeye son vermeli, bu konuda gerekli vicdani muhasebeyi yaparak etkili tedbirler almalıdır. Zira yabancı düşmanlığı ve ırkçılık Avusturya’da yaşayan yabancıların maalesef her gün maruz kaldıkları bir olgudur. Bu durum, sayıları yüz binleri bulan Türk toplumunun yaşadığı bu ülkede toplumsal huzuru bozmakta ve yerel makamların önem verdiği entegrasyonu imkansız kılmaktadır."
Yasal düzenlemenin, Türkiye’yi, Avusturya Türk toplumunu ve Müslümanları derinden rencide ettiği ve ikili ilişkileri normalleştirme çabalarına hiçbir katkısı olmadığı vurgulanan açıklamada, "Avusturya makamlarından bu vahim hatanın düzeltilmesini bekliyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Kaynak: