Konya Sanayi Odası (KSO) ve Mevlana Kalkınma Ajansı (MEVKA) işbirliğinde Konyalı sanayicilere ‘Sınırda Karbon Düzenlemesi ve Karbon Kredisi Ticareti Bilgilendirme Semineri’ gerçekleştirildi. Avrupa’nın Konya’nın en önemli ihracat pazarı olduğu vurgulanan seminerde, sanayicilerin Avrupa pazarındaki hakimiyetlerini kaybetmemeleri ve karbon vergilerine maruz kalmamaları için yapmaları gerekenler tüm detaylarıyla anlatıldı.

Avrupa Konya’nın ikinci en büyük ihracat pazarı

Konya Organize Sanayi Bölgesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen ve eşzamanlı olarak sosyal platformlarda da canlı yayınlanan hibrit seminerin açılışında konuşan Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü, Konyalı sanayicilerin Avrupa pazarındaki iş birliklerini geliştirmek ve ticaret hacmini artırmaları için Avrupa Yeşil Mutabakatı sürecine uyum sağlamaları gerektiğini, işletmelerin yeşil dönüşüme hazırlanmasının şart olduğunu söyledi. Avrupa pazarının Konya’nın ikinci en büyük ihracat pazarı olduğunu belirten Kütükcü, “Konyalı sanayicilerimiz, ihracatlarının yüzde 30’a yakınını Avrupa ülkelerine gerçekleştiriyor. Avrupa ülkeleri, Ortadoğu-Asya pazarından sonra Konya’nın, en büyük ikinci ihracat pazarı haline geldi. İhracat yaptığımız ilk 5 ülkeden 3’ü; Almanya, İtalya ve İspanya Avrupa Ülkesi. Şehir olarak Avrupa pazarı ile geliştirdiğimiz bu iş birliğini yaşatmak ve ticaret hacmimizi büyütmek için, Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı sürecine uyum sağlamamız, işletmelerimizi bu dönüşüme hazırlamamız şart. Aksi halde hem çok ciddi pazar kayıpları yaşayabiliriz, hem de çok büyük maddi cezalara maruz kalabiliriz” dedi.

Konya OSB, Türkiye’nin en çevreci OSB’lerinden

Konya Organize Sanayi Bölgesi’nin atık toplama, atık su arıtma tesisi, solar çamur kurutma, GES yatırımları, fidanlık ve sera alanı ile Türkiye’nin en çevreci OSB’lerinden biri olduğunu belirten Başkan Kütükcü, “Yenilenebilir enerji yatırımları konusunda teşvik edici uygulamalar yapıyoruz. Bölge müdürlüğümüzün kurumsal enerji ihtiyacının karşılanması için 4,5 Megavatlık güneş enerjisi santrallerimiz uzun süredir üretimde. Ayrıca, sanayicilerimizde kendi çatı ve cephelerinde güneş enerjisi santrali kurarak, yenilenebilir enerji üretimi yolundaki yatırımlarını hızla sürdürüyorlar. Şu anda 76 fabrikamızın çatısında 80 bin 678 KW’lık kurulu güce ulaştık. Onay alan GES yatırımları da hayata geçtiğinde toplamda, 220 MW’lık güneş enerjisi santraline ulaşmış olacağız. Biz yaptığımız çevreci yatırımlarla, Konya OSB’mizi yeşil OSB sertifikası ile sertifikalandırmaya yönelik hedeflerimizi koyduk” şeklinde konuştu.

Yeşil dönüşüm için sektörel aksiyon planları hazırlamalıyız

Daha sonra konuşan Mevlana Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri İhsan Bostancı da, 2023 yılında uygulanmaya başlanacak Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın ilk olarak karbon sızıntı riski en yüksek olan çimento, demir-çelik, alüminyum, gübre ve enerji sektörlerinde daha sonra da tüm sektörlere yönelik uygulanacağını söyledi. Bostancı, “Belirlenen sektörler başta olmak üzere tüm alanlarda yeşil dönüşümünü tamamlayarak düşük emisyon hedefine ulaşan ülkelere gümrük kapılarında daha düşük vergiler ödeme veya vergiden muaf tutulma gibi avantajlar sağlayacak olan düzenleme, yüksek emisyona sahip ülkeleri ise daha fazla vergi ödeme ve AB Bölgesi’ne ürün satamama tehlikesi ile karşı karşıya bırakacak. Bu noktada, dünya ekonomilerinde derin bir dönüşüme yol açarak uluslararası rekabet koşullarını ve kurallarını sil baştan değiştirecek olan bu uygulamaya yönelik sektörel aksiyon planlarının hazırlanmasının, oyunun dışında kalmamak adına son derece önemli olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

İşletmeler, karbon salınımlarını ISO 14064-1 ve 2 Belgeleri ile ortaya koymalı

Konyalı sanayicilere ‘Sınırda Karbon Düzenlemesi ve Karbon Kredisi Ticareti’ hakkında bilgiler veren Karbon Emisyonu Azaltma Derneği Başkanı Ali Özcem Kılıç da, sanayicilerin yüksek karbon vergilerine maruz kalmaması için ne kadar karbon salınımını gerçekleştirdiğini ISO 14064-1 ve 2 belgeleri ile belgelemesi gerektiğini söyledi. Kılıç, “Büyük vergilendirmede çözüme ulaşmak için, ISO 14064-1 ve 2 belgeleri ile ne kadar kirlettiğimizi belgelendireceğiz. Bütün sanayide bunu yapmamız gerekiyor. Sanayicilerimiz acilen bu belgeleri almalılar. Yoksa gri hatta düşerler. Yani en yüksek cezayı ödeyecek duruma düşüyorlar. Çünkü belgelendirme olmadığı için belirsiz olarak kabul ediliyor. Son 3 yılda bu şirket ne kadar kirletmiş belirsiz dediği zaman siz en yüksek cezayı ödüyorsunuz. Ağaç bile yetiştirseniz, sizi devasa kirletici olarak kabul ediyorlar” diye konuştu.

Düşürülmüş karbon, vergi ile mahsup edilebilir

Sanayicilerin yaptıkları yatırımlar ile düşürdükleri emisyonları belgelettirmesi gerektiğini ve bunu da fırsata çevirebileceğini aktaran Kılıç, şunları söyledi: “Düşürülmüş karbon emisyonunu Birleşmiş Milletler tarafından sertifikalandırarak karbonu, vergiden mahsup edeceğiz. Vergiden kurtulmanın yolu emisyon düşürme belgelerini tespit ettirmek. Bunu BM’nin konvansiyonel anlaşması UNFCC’ye kaydettirmemiz gerekiyor. Karbon belgeleri bu şekilde çıkıyor. Sanayicimizi de bu vergiden kurtarabiliyoruz. Karbon belgeleri ayrıca ön finans da sağlıyor. Sanayiciler, yapacağı her emisyon düşürücü faaliyetteki belirli yatırım bedelinin karşılığı olan karbonu, daha yatırımı yapmadan ön finans olarak kullanabilir.”

Program soru ve cevaplar ile devam etti.