Konya Aydınlar Ocağı'nın Salı Sohbetleri'nde, 2. Dünya Savaşı'nın sebep ve sonuçları üzerinde duran Doç. Dr. Bünyamin Ayhan,  I. Cihan Harbi’nin devamı olan II. Dünya Savaşı sonrası dönemin bitmediğini, devam ettiğini söyledi

Konya İl Halk Kütüphanesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen sohbette, 2. Dünya Savaşı’nın ortaya çıkardığı toplumsal hareketlerde en büyük unsur olarak kadının ön plana çıkartılmasını gösteren Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bünyamin Ayhan, insanlık tarihi açısından bu savaşın dünya insanlığına büyük bir yıkım getirerek travmalara yol açtığını kaydetti.  Almanya’nın 16 milyon insanını kaybederek bu savaşın içinde yer aldığını ve 1919’da imzalanan Versay Antlaşmasının ağır şartlarından dolayı Nazilerin1933’de iktidara gelerek Almanya’nın, Hitler döneminde alt yapısından tutun ağır sanayi hamlelerine kadar büyük bir gelişme kaydederek savaş sanayisi ile ekonomide büyük atılımlar yaparak Almanların sırtı pek ve karnı tok duruma geldiğini anlattı. Almanca dilini kendi hinterlandında çok iyi kullanarak yayılmacı bir politika izleyen Hitler Almanya’sı ile 2015 Rusya’sını dil ve alfabe birliği açısından karşılaştıran Doç. Dr. Ayhan, Çekoslovakya ile Polonya’nın işgalinden sonra Hitler’in, dünyada yeni bir sistem getirmek için harekete geçtiğini anlayan Fransa, İngiltere ve Rusya’nın, ancak o zaman harekete geçtiklerini ifade etti. Bu arada toplumsal hareketlerde “Sen Herşeyi Yapabilirsin” sloganı altında kadının, hayatın her alanına sokulduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Ayhan, bunun, birinci dünya savaşında erkek nüfusun azalmasına bağlı olarak ortaya çıktığına değindi. Almanya’da bundan dolayı ağır mesleklerde de kadınların çalışmak zorunda kaldıklarını dile getirdi.

Faşizm’in Almanlara değil, İtalyanlara özgü bir ideoloji olduğunu ve tek tip giysilerle Kara Gömlekli örgütlerin bu dönemde ortaya çıktığını sözlerine ekleyen Ayhan, Hitler’i durdurabilmek için Amerika’nın Dresden’i havadan ağır bombardıman uçaklarıyla bombalayarak 30 binin üzerinde binayı yok ederek taş üstünde taş bırakmadıklarını söyledi. Musolini, Hitler ve Franco’nun Bask bölgesinde yeni ürettikleri gazlar dâhil diğer askeri silahları denediklerini ve bu açıdan da 2. Dünya Savaşı’nın, daha çok havada uçakların birbirleriyle savaşması ve mücadelesi şeklinde olduğunu belirtti. Nazilerin 4-5 yılda Avrupa’yı hallaç pamuğu gibi dağıttıklarını ve bu yüzden Avrupa’dan kaçan ilim adamları ile diğer insanların yollarının hep Amerika’ya çıkarak Amerika’yı Amerika yapanların da Almanlar olduğu gerçeğini dile getiren Ayhan, “Almanlar 2. Dünya Savaşı’nda füze sistemlerini de geliştirdiler. Führer Düşünce Merkezleri’nin propaganda çalışmaları sayesinde Almanların gözünde Hitler ile Rusya’da Stalin, Rusların gözünde kutsallık atfedilen liderler haline geldiler. Bu arada Japonya, ham madde bulabilmek için gözünü Çin’e ve ürettiği malları pazarlayabilmek için de Amerika’ya dikmişti.  Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarıyla ancak durdurulabildi” dedi.

TÜRKİYE NE YAPTI?

“İkinci Dünya Savaşı’na girmeyen ülkeler bu arada ne yaptı?” sorusunu da gündeme getiren Ayhan, Türkiye’nin bu savaşta oyuncu olmadığını ve başlangıçta Alman taraftarı olduğumuzu belirterek 1944’de bunun sona erdiğini, sonra İngiliz ve Fransız etkisine girdiğimizi kaydetti. 1945’lerden sonra ABD’nin etki alanına giren ve yapılan Marshall yardımıyla Türkiye’nin, Almanya üzerinden hem askeriye hem de eğitim sisteminin revize edildiğine dikkati çeken Ayhan, bunun etkilerinin günümüzde de devam ettiğini sözlerine ekleyerek konuşmasını şu şekilde tamamladı:

“Avrupa ülkeleri, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra “Barışı nasıl sağlayacağız?” sorusunu kendi kendilerine sorarak aralarında buna çare aradılar. Demokrasilerini güçlendirerek Avrupa Birliği’ni kurdular. Aralarındaki güç mücadelesi, günümüzde de ve bilhassa Almanya’nın devam ediyor. Almanya ve Japonya gibi ülkeler bu savaştan yenik çıkarken bugün ekonomik ve askeri güç olarak ne durumdalar? Savaşa girmeyen Türkiye bugün ne durumda? Amerika, Marshall yardımlarını Avrupa ülkelerini ekonomik açıdan kalkındırmak için yapmıştı. Peki, bize neden yaptı dersiniz? Amerika, o zamandan beri Türkiye’nin nabzını her ay ölçüyor. Peki, neden bunu devamlı yapıyor? 2. Dünya Savaşının getirileri ile götürülerini çok iyi okumalıyız.”