"Türkiye'nin zan altında kalmasını kabul edemeyiz"

"Türkiye'nin zan altında kalmasını kabul edemeyiz"

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay: - "Bütün dünyanın ilgiyle, dikkatle izlediği böyle bir olayda Türkiye'nin zan altında kalmasını, eskiyi hatırlayın bu işler hep Lübnan'da olurdu, böyle bir tabloya Türkiye'nin düşürülmesini kabul etmemiz mümkün değildir"

 CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin, "Bütün dünyanın ilgiyle, dikkatle izlediği böyle bir olayda Türkiye'nin zan altında kalmasını, eskiyi hatırlayın bu işler hep Lübnan'da olurdu, böyle bir tabloya Türkiye'nin düşürülmesini kabul etmemiz mümkün değildir." dedi.

Altay, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin Cemal Kaşıkçı cinayeti ile adeta eski Lübnan'a döndüğünü, bunun da herkes için utanç verici bir tablo olduğunu savundu.

"Çok gariptir ki bu gibi hallerde soruları muhalefetin sorması gerekirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan soru soruyor. Erdoğan soru soracak makamda değil, kafadaki kuşkuları giderecek kişidir." diyen Altay, "Bu ülkede hiçbir devlet yetkilisinin Viyana Sözleşmesi'nden haberi yok mu?" ifadesini kullandı.

Altay, dün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında sorduğu, konsoloslukta ve konsolosun evinde aramanın neden 10 gün sonra yapıldığına ilişkin soruları tekrarladı.

Bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan açıklama beklediklerini dile getiren Engin Altay, ayrıca "infaz timi" olarak adlandırılan 18 kişinin Türkiye'den özel jetlerle ayrılmasının da kabul edilemeyeceğini söyledi.

Altay, cinayet sabitken Suudi Konsolosun Türkiye'den ayrılmasına da tepki gösterdi.

Birleşmiş Milletler'in (BM) Türkiye'den talep gelirse konuyu ele alacağını açıkladığını hatırlatan Altay, "Türkiye'nin BM nezdinde bu konuyla ilgili bir girişimi olacak mı?" sorusunu da yöneltti.

Altay, şunları kaydetti:

"Bütün dünyanın ilgiyle, dikkatle izlediği böyle bir olayda Türkiye'nin zan altında kalmasını, eskiyi hatırlayın bu işler hep Lübnan'da olurdu, böyle bir tabloya Türkiye'nin düşürülmesini kabul etmemiz mümkün değildir. Ayrıca iç hukuk bakımından da kimi yasal girişimlerimizi gerçekleştireceğiz. Washington'daki konsolosluğun 'Sen git bu işleri İstanbul'da yap' demesi bile işlenecek cinayet için Türkiye'nin uygun, elverişli zemin olarak algılandığının işaretidir ki bu da Türkiye'yi küçük düşüren bir tablodur. Bu konuda Erdoğan'ın soru sormak yerine çıkıp kamu vicdanını rahatlatacak, doğru dürüst, ciddi açıklamalar yapmasını beklemek, aziz milletimiz adına bunu talep etmek CHP için bir sorumluluktur."

- Semih Yalçın açıklaması

Altay, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik bir açıklaması sonrası MHP Genel Başkanı Semih Yalçın tarafından sosyal medya üzerinden tehditler yöneltildiğini belirtti.

Yalçın'ın MHP tabanını konsolide etmek için bu tür bir davranışta bulunduğunu ve ülkücülere kendisini adres gösterdiğini ifade eden Altay, "Siyaset tehdit kabul etmez, biz tehdide pabuç bırakacak olsak siyasete girmezdik. Burası bir hukuk devletiyse, senin de biriyle sorunun varsa hukuk yoluyla çözersin." dedi.

Bahçeli'yle ilgili sözlerinin bir hakaret içermediğini savunan Altay, "Ülkücülerle beni tehdit etme, yüreğin yetiyorsa nereye istiyorsan oraya ben geleyim." açıklamasını yaptı.

AK Parti ile MHP arasındaki ittifak tartışmalarına da değinen Altay, şunları söyledi:

"İttifakın geldiği noktayı şöyle özetlemek mümkün; Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 'tak tak tak' diyen Bahçeli, bozmadığı yerel seçim ittifakı için de 'tak tuk tuk' demişti. Fakat şimdi 'tukaka' oldu. Bu bizim sorunumuz olmamakla beraber, dün MHP grubunda milletvekili kardeşlerimizin yerel seçimle ilgili ittifakın bittiği cümleyi duyunca gösterdikleri refleks benim MHP'nin kimi yöneticilerinin 'Önce kendi tabanlarını konsolide etsinler, bize bulaşarak tabanlarını konsolide edemezler' iddiamı da doğrulamış ve güçlendirmiştir."

- Gökçek iddiası

MHP'nin Ankara için Melih Gökçek ile görüşeceği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine Altay, "MHP'nin kimi Ankara'da aday göstereceği benim meselem değil. Melih Gökçek MHP'ye hayırlı olsun. Yakışır, bence bir sakıncası yok. Ama ben bu kırgınlığın bir boşanmaya dönüşüp dönüşmeyeceğinden çok emin değilim." değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Danıştayın öğrenci andı kararına ilişkin, "Şimdi mi aklınıza geldi?" açıklamasının hatırlatılması üzerine Altay, şunları söyledi:

"Herkesin bildiği sır değildir. Danıştayın bu kararı 5 yıl geciktirmesi gariptir, sıra dışıdır. Danıştayın bu kararı aylar önce aldığı ama UYAP'a işlemediği bilinen bir gerçektir. Çarşamba günü Erdoğan ile Bahçeli arasında yapılan ikili görüşmede, ittifak orada zedelenmiştir, bozulduğunu bilmem ama darbe almıştır. Danıştayın bu kararı bu görüşmenin akabinde UYAP'a koyduğu bilinen bir durumdur. Bu nokta bile düşündürücüdür, kuşku uyandırıcıdır. Milli ve manevi konuları siyasetin malzemesi yapmayı doğru bulmuyoruz. Andımızla ilgili 2013'te söylediğimiz yerdeyiz. Erdoğan çıksın, andımızın neresinden rahatsız olduğunu açıklasın."

Altay, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "yargıya ayar" vermesinin ise kabul edilemeyeceğini belirterek, "Cumhurbaşkanları yargıya seslenmezler, basınç yapmazlar, ayar vermezler." dedi.

- "Nikahımız sağlamdır

Altay, bir soru üzerine CHP'nin İstanbul ve Ankara adaylarının belli olmadığını kaydetti. Altay, "Sanıyorum bunlar aralık ayından önce de çok belli olmaz. Benim beklentimi ve anlayışımı söyleyeyim, CHP'nin adayları partimiz evlatlarından gösterilecektir." diye konuştu.

Eski Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi'nin önceki gün yapılan evlilik töreninde nikahını kıydığı ve bunun geçersiz sayılacağı yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine ise Engin Altay, İlgezdi'nin nikah kıymadığını, eşinin talebi üzerine sembolik olarak evlilik cüzdanlarını verdiğini belirtti. Altay, "Nikahımızı Ataşehir Belediyesinin resmi memuru kıydı. Kimse endişe etmesin nikahımız sağlamdır." dedi.

Yerel seçimlerde CHP'nin İstanbul ve Ankara'da bazı partilerle ittifak yapıp yapmayacağına yönelik soru üzerine Altay, yerel seçimlerde ittifakın yasal olarak mümkün olmadığını belirtti.

Altay, "Ama partilerin informel olarak kimi yerlerde aday çıkarmama noktasında karşılıklı jestleri, dayanışmaları olabilir." dedi.

Bunun büyükşehirlerde zor olsa da küçük ilçe ve beldelerde tabanda her zaman yapıldığına dikkat çeken Altay, "Her ilçenin, her seçim çevresinin durumuna göre örgütlerimiz, diğer partilerin örgütleri oturup ortak noktalarda buluşuyorlar. Bunun çok örneği var. Yani MHP ile CHP'nin de işbirliği yapacağı ilçeler göreceksiniz." açıklamasında bulundu.

 

Kaynak:Haber Kaynağı