Antalya'da yıllarca bakımını üstlendiği Umut'un yaşamını yitirmesinin ardından yüreğindeki acıyı engellilere yardım ederek dindirmeye çalışan Gülsüm Kabadayı, felç olan eski eşine de sahip çıktı.

Korkuteli ilçesinde yaşayan 50 yaşındaki Gülsüm Kabadayı, kamuoyunun "Umut" ismiyle tanıdığı ve 10 yıl bakımını üstlendiği kimliği meçhul gencin bakımını büyük bir özveriyle üstlenerek Türkiye'nin takdirini topladı.

Geçen sene evlatlarından hiç ayırt etmediği Umut'u kaybetmenin acısını hala yüreğinde taşıyan Kabadayı, engellilerin umudu olabilmek amacıyla dernek kurdu.

Bir süre derneğin başkanlığını da yapan Kabadayı, köy köy gezerek tespit ettiği engelliler için yardım kampanyaları düzenliyor, çeşitli yardımlarda bulunuyor.

Gülsüm Kabadayı, şimdilerde beynine pıhtı atması sonucu sol tarafı felç olan ve konuşma yetisini kaybeden, 2006'da boşandığı eski eşi Zekeriya Ağar'ın (60) bakımını üstlendi.

Ağar ile büyük titizlikle ilgilenen Kabadayı, Umut'un tedavisi sırasında öğrendiği fizik tedavileri uyguluyor.

'BEN NİCE UMUTLARA, ZEKERİYALARA, AYŞELERE BAKARIM'

Gülsüm Kabadayı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 13 yıl öncesine kadar Zekeriya Ağar ile mutlu bir evliliğinin olduğunu fakat eski eşi adına düzenlenen sahte evraklar nedeniyle evindeki huzurun bozulduğunu söyledi.

Yaşananlardan sonra boşandıklarını aktaran Kabadayı, "Bazıları Umut yüzünden ayrıldığımızı söylüyordu ama bu gerçek değildi. Eşim de ara sıra ziyaretimize gelirdi ve Umut'u çok severdi. Başkaları yüzünden bizim hayatımız karardı, boşandık." dedi.

Bayramın üçüncü günü yardıma muhtaçlarla ilgilendiği sırada eşinin felç geçirdiğini öğrendiğini belirten Kabadayı, şöyle devam etti:

"Eski eşim beyin kanaması geçirince hastaneye kaldırılmış, nöroloji servisinde tedaviye alınmış. Çocuklarım haberi alınca hemen babalarının yanına gitti. Ben de hastaneye gittim. Baktım durumu gerçekten kötü. Beyne pıhtı attığı için sağ tarafı felç olmuştu, konuşamıyordu. Daha önce Umut'a baktığım yatakta şimdi felç geçiren eski eşime bakıyorum. Allah bana sağlık sıhhat versin, ben nice Umutlara, Zekeriyalara, Ayşelere bakarım. Sürekli konuşuyorum, moral vermeye çalışıyorum. O Allah'ın bir kulu, herkes hata yapar. Allah kullarını affederken ben niye affetmeyeyim. Nihayetinde çocuklarımın babası. Tanımasam bile ihtiyaç sahibiyse el uzatırım."