"Türkiye’yi Böldürtmeyeceğiz, Cumhuriyeti Koruyacağız Mitingi"

"Türkiye’yi Böldürtmeyeceğiz, Cumhuriyeti Koruyacağız Mitingi"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: (2)- "Kim nereden hangi amaçla gelirse gelsin, teröre de darbeye de karşıyız. Ama darbe fırsatçılığı yapıp karşı darbe gerçekleştirmek isteyenlere de karşıyız"- "Eğer kadının yüzü gülmüyorsa, o ülkede huzur yoktur. O ülkede

ADANA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Kim nereden hangi amaçla gelirse gelsin, teröre de darbeye de karşıyız. Ama darbe fırsatçılığı yapıp, karşı darbe gerçekleştirmek isteyenlere de karşıyız." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin Adana'da Uğur Mumcu Meydanı'nda düzenlenen "Türkiye’yi Böldürtmeyeceğiz, Cumhuriyeti Koruyacağız Mitingi"nde, devletin yönetimini işi bilen, ehliyeti olan kişilere verilmesi gerektiğini belirtti.

Devletin akılla yönetileceğini vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, "Devlet irfanla, bilgiyle yönetilir. Devlet kinle yönetilmez. İntikam duygusuyla devlet yönetilmez. O nedenle söylüyoruz. Liyakat esastır devlet yönetiminde. Bilgi esastır, tecrübe esastır devlet yönetiminde. Bunu söylediğimiz zaman bazı çevreler diyorlar ki 'önemli olan liyakat değil önemli olan Müslümanlık.' Onlar Müslümanlığın da ne olduğunu bilmiyorlar. Çünkü yüce yaratan diyor ki 'işi ehline vereceksiniz'. Yani liyakatli olana vereceksiniz. Onu dahi bilmiyorlar." ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Olağanüstü hal (OHAL) nedeniyle çok sayıda öğretmenin işine son verildiğini, partisinin iktidara gelmesi durumunda, işten çıkartılanlara itibarlarının iade edileceğini belirterek, şöyle devam etti:

"15 Temmuz gecesi iki askeri lise öğrencisi ve bir er linç edildi. Linç edilen askerlerin ne günahı vardı? Bunun hesabını kim verecek? Bunlar emir kulu. Sen komutanı yargılamıyorsun da erden neden hesap soruyorsun? Erbaştan neden hesap soruyorsun? Komutan emir verir, herkes o emre uyar. Ama emre uydu diye, kişiyi linç edeceksin komutanın sırtını sıvazlayacaksın. Buna izin vermeyeceğiz. Bunun da hesabını soracağız."

- "Darbe fırsatçılığına karşıyız"

Terör ve darbeye karşı olduklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Kim nereden hangi amaçla gelirse gelsin, teröre de darbeye de karşıyız. Ama darbe fırsatçılığı yapıp, karşı darbe gerçekleştirmek isteyenlere de karşıyız. Darbe fırsatçılığı yapıp, OHAL uygulamasıyla 'askeri liseleri kapatacağım, GATA'yı kapatacağım, harp okullarını kapatacağım' derseniz orada 'dur' deriz. Elbetteki yanlış yapanlar ayıklanmalı. Ama 'yanlış yaptı' diye 100 yıllık, 130 yıllık, 140 yıllık kurumları kapatamazsınız. Önce şu soruları kendilerine sormaları lazım. 'Bu adamları oralara kim yerleştirdi? Bu adamların eline yetkiyi kim verdi? Bu adamları ellerinin üzerinde kim tuttu? Kim kalktı söyledi de 'Ne istediniz de vermedik?' Adana meydanından soruyorum, yüreklilerse cevap versinler. Onlar ne istediler siz neleri verdiniz? Türkiye'yi pazarladınız. Türkiye'yi sattınız. Şimdi faturayı gariban vatandaşa kesiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz."

- "Türkiye'de basın özgürlüğü yok"

Kılıçdaroğlu, Türkiye'de hukukun üstünlüğünün olmadığını savunarak, "(Ben anayasayı dinlemem) diyor. 'Anayasa mahkemesine itibar etmem' diyor. 'Anayasa mahkemesine saygı duymam' diyor. Yüzde 92 ile kabul edilen bir anayasaya ben 'uyumam' diyor. Sen anayasaya uymazsan vatandaşlar niye hapiste, vatandaşlar niye tutuklu? Onlara gelince yasa var, sana gelince yasa yok. CHP iktidarında sende tıpış tıpış anayasaya uyacaksın. Sende onun gereğini yerine getireceksin." dedi.

Türkiye'de basın özgürlüğünün bulunmadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, medya kuruluşlarının büyük çoğunluğunun hükümetin kontrolünde olduğunu iddia etti.

Dünyada en çok gazetecisi hapiste bulunan ülkenin Türkiye olduğunu, 146 gazetecinin hapiste yattığını öne süren Kemal Kılıçdaroğlu, Murat Sabuncu, Aslı Erdoğan, Kadri Gürsel, Necmi Alpay, Musa Kart, Nazlı Ilıcak, Hakan Kora, Atilla Taş, Güray Öz, Ali Bulaç, Turhan Güray, Ahmet Altan, Mustafa Kemal Güngör, Murat Aksoy, Önder Çelik, Şahin Alpay, Ahmet Turan Alkan, Bülent Utku, Mehmet Altan'ın isimlerini saydı.

Kılıçdaroğlu, insanlara düşüncelerinden dolayı ceza verilmemesi gerektiğine işaret ederek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu zihniyetten Türkiye'yi kurtaracağız. Yarın Atatürkçü Düşünce Derneği ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin Ankara’da mitingi olacaktı. Yasak getirdiler ‘miting yapamazsınız’ dediler. Düşüne biliyor musunuz, ‘başkanlık sistemini karşıyız’ diye miting yapacaktık. Başvuruyorlar izin istiyorlar ‘yasak’ diyorlar. Neden insanlar düşüncelerini açıklamasın. CHP iktidarında yasağa son vereceğiz. Aranızda ülkücü kardeşleriniz var. Onlarda diyorlar ki 'Başkanlığa karşıyız'. Elbette karşıyız. Biz cumhuriyeti, demokratik parlamenter rejimi, insan haklarını ve düşünce özgürlüğünü savunuyoruz."

- "Türkiye’yi Ortadoğu’nun şamar oğlanına döndürdüler"

Dış politikanın bir kişinin çıkarlarına ya da bir siyasi partinin çıkarlarına teslim edilemeyeceğini belirten Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

"Dış politikanın iktidarıyla, muhalefetiyle, milli ve ortak olması lazım. Suriye’ye girdiler, ‘yanlış yapıyorsunuz’ dedik. Müslüman kanı akıttılar ‘yanlış yapıyorsunuz’ dedik. Rusya ile kavga ettiler, ‘yanlış yapıyorsunuz’ dedik. En son Avrupa Birliği ile kavga ettiler, ‘yanlış yapıyorsunuz’ dedik ve Türkiye’yi, koskoca Türkiye’yi, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu Türkiye’yi, Ortadoğu’nun şamar oğlanına döndürdüler. Suriye’ye girdik, askerlerimiz şehit oldu. Kim vurduya gitti. Kimin vurduğu belli değil. Böyle bir şey Türkiye’de bizim başımıza bugüne kadar hiç gelmedi. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti hükümeti dış politikada tarihinin en derin hezimetini yaşıyor. Böyle bir şey hiç olmadı. Tabii ağırıma giden şu, bütün bunlar olurken en çok konuşan kişi anayasaya göre, sorumsuz olan kişi. Hiçbir sorumluluğu yok. Hiçbir sorumluğu olmayan kişi dış politikada konuşuyor. Kimsede dönüp demiyor ya arkadaş, yani Binali beye söylüyorum, Binali bey sen çıkıp şunu söylemiyorsun, 'Ya sayın Cumhurbaşkanı bu ülkenin başbakanı benim, sen değilsin. Bak bu ülkede bir Dışişleri Bakanı var. Sen Dışişleri Bakanı değilsin. Ya izin ver de biraz biz konuşalım'. Diyor mu? Diyemiyor. Niye diyemiyor? Demokrasiye inanmadığı için bunu söyleyemiyor. Aklını kiraya verdiği için bunu söyleyemiyor."

- "İsrail'le anlaşma yaptılar"

"İsrail’le anlaşma yaptılar bunlar. İsrail özür dileyecekti. Özür dilemediler. Tazminat verecekti, tazminat vermediler." diyen Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin onuru 20 milyon dolara satıldı. Lütuf olarak bu parayı verdiler. Gazze ablukası kalkacaktı. 'Ablukayı kaldırmıyoruz' dediler ve sineye çektiler. Dün adliyede bu dava görüşülüyordu. Çocukları ölenler dediler ki biz hakkımızdan vazgeçmiyoruz. Bizim hakkımızı aramamızı engelleyemezsiniz. Ama engellediler ve onların önüne de set çektiler. O davayı sonuna kadar götüreceğiz ve sonuna kadar takipçisi olacağız." ifadesini kullandı.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Bunların milliyetçiliği kağıttan milliyetçilik. Ege'de bize ait 18 adaya Yunanistan bayrak çekmiş. Soruyoruz bu adalar bizim miydi? Evet bizim adalar. Yunanistan bayrak çekmiş. Neden müdahale etmiyorsunuz? 'Bizim daha büyük işimiz var' diyorlar. Nedir sizin işiniz? 'Erdoğan'ı başkanlığı getireceğiz' diyorlar. Ülke satılarak, pazarlık yapılarak başkanlık gelmez. Başkanlığı da getirmeyeceğiz bu ülkeye." diye konuştu.

Kendilerinin milliyetçiliğiyle de uğraşıldığını anlatan Kılıçdaroğlu, CHP milliyetçiliğinin Kıbrıs'ın Beş Parmak Dağları'na, Afyon'un tarlalarına, Akdeniz'in sularına yazıldığını kaydetti.

- "(Yastık altındaki dolarları bozdurun) diyorlar"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bir ülkede kadınların yüzü gülüyorsa huzur olduğunu vurgulayarak, "Eğer kadının yüzü gülmüyorsa, o ülkede huzur yoktur. O ülkede bereket yoktur. (Yastık altındaki dolarları bozdurun) diyorlar. Ya yastık altında para mı bıraktınız Allah aşkına. Sen ayakkabı kutularındaki dolarları bozdurdun mu? Sen önce onları bir bozdur bakalım. Sanıyorlar biz onları unuttuk. onları unutturmayacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin 14 yıldır hiçbir sorunun çözülmediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Terör belasının içerisine soktular ülkeyi. Dış politikada çuvalladılar. Şimdi ekonomik krizle karşı karşıyalar. Meydanları dolduruyorlar, dolarları bozdurun. Ya dolar sizde, bozduracaksanız siz bozdurun. Vatandaşın cebinde para yok para. Vatandaş işsiz. 6 milyon işsiz var, binlerce gencimiz işsiz. Her 4 üniversite mezunu gencimizden birisi işsiz. Turist gelmiyor ülkeye, niye gelsin? Kavganın olduğu yere turist mi gelir? Alanya'da esnaf turist duasına çıkıyor. Onlara şu mesajı verdim, 'duaya çıkın AKP gitsin' diye. O zaman turist de gelir bereket de gelir bu ülkeye. Fabrikalar arka arkaya kapandı, kapanmaya da devam ediyor. Böyle yaparsanız Türkiye'yi G20'den de çıkacaklar."

Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin çağdaş ve uygar dünyanın bir parçası olmasını istediklerini aktararak, "Biz Ortadoğu'nun kanının, göz yaşını parçası olmak istemiyoruz. Elbette Ortadoğu'yu kucaklayacağız, oradaki halka saygıyı kusur etmeyeceğiz. Demokrasilerinin güçlenmesini isteyeceğiz ama her şeyden önce biz Gazi Mustafa Kemal'in söylediği gibi çağdaş uygarlığı aşmak zorundayız. Biz kendi ülkemizde insanca, huzur içinde, terörün olmadığı, huzurun egemen olduğu bir Türkiye'de yaşamak istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Miting sırasında beyaz güvercinler uçuran Kılıçdaroğlu, engellilere karanfil verdi.

(Bitti)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı