TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)- "Faizlerin bu kadar yüksek olduğu bir yerde, girişimcilerimizi yatırıma yöneltmek, cesaretlendirmek, kolay olmuyor. Bu konuda sizlerden destek bekliyoruz. Türkiye'yi ayağa kaldıracak olan finans sektörünün yüksek karlılığı deği

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, faizlerin bu kadar yüksek olduğu bir yerde girişimcileri yatırıma yöneltmenin, cesaretlendirmenin kolay olmadığını, bu konuda iş dünyasının desteğini beklediklerini belirterek, "Türkiye'yi ayağa kaldıracak olan finans sektörünün yüksek karlılığı değil, üretim, istihdam, ihracat ağırlıklı yatırımların çoğalması, büyütülmesidir. Sizlerin de desteğiyle bu konuda ortak aklı devreye alabileceğimizi ümit ediyorum." dedi.

Erdoğan, Sabancı Center'da düzenlenen Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 16 Nisan halk oylamasında işlerin nasıl şirazesinden çıkartılmaya çalışıldığının görüldüğünü ifade ederek, başka herhangi bir ülkenin sadece tekini bile kaldıramayacağı bunca yükü sırtlanan Türkiye'nin bir parça yorgunluk alameti göstermesini normal karşılamak gerektiğini söyledi.

En kötüsünün geride kaldığını dile getiren Erdoğan, bunca saldırıya rağmen, ayakları üzerinde dimdik duran Türkiye'nin önünde aydınlık bir geleceğin olduğuna işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan'ın ardından kampanya yorgunluklarına rağmen yurt dışından pazarlar aramaya başladıklarını anlatarak, "İşte Limak burada. Kuveyt'te, 4,5 milyar dolarlık bir havalimanının temel atma törenini gittik, beraber yaptık. Bu oluşturulan bir pazarın ve piyasanın, nasıl elde edildiğinin ve nasıl oralarda Türk iş gücünün, Türk müteahhitlik anlayışının kendine bir piyasa bulduğunun alametidir. Arkasından bir Hindistan, Rusya, Çin ve en son Amerika seyahatimiz oldu. Şimdi tekrar ülkemizdeyiz. Üç, beş gün sonra Belçika'da NATO Liderler Zirvesi'ne katılacağız. Durmadan koşarak, dünyadaki Türkiye'nin konumunu çok daha güçlü kılmanın gayreti içinde olacağız." diye konuştu.

- "Büyüklüğümüzün farkında olmalıyız"

Artık Türkiye'de hiçbir şeyin eskisi, bilhassa da son yıllarda yaşanan sıkıntılarda olduğu gibi yürümeyeceğini belirten Erdoğan, "Demokraside ve ekonomide yeni bir atılım döneminin hazırlıklarını yapıyoruz. Güçlü ve müreffeh Türkiye'nin inşası için ihtiyacımız olan alt yapıyı, büyük ölçüde kurduk ve kuruyoruz. Çalışan, üreten, yenilik peşinde olan, istihdam oluşturan girişimcilerimiz, yeni dönemin en muteber insanları olacaktır." dedi.

TÜSİAD'ın da yeni Türkiye'nin inşasında üzerine düşen milli ve yapıcı rolü oynayacağına inandığını dile getiren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ülke ve millet olarak büyüklüğümüzün farkında olmalıyız. Biz büyük bir milletiz, biz büyük bir ülkeyiz. Bu büyüklük, elbette yapmamız gereken işlerin, altından kalkmamız gereken sorunların, çözmemiz gereken sıkıntıların da büyük olduğu anlamına geliyor. Örneğin, Türkiye olarak her yıl, bir milyon yeni istihdam oluşturmak mecburiyetindeyiz. Bunun için de yıllık ortalama büyüme oranımızın yüzde 6'nın altına düşmemesi gerekiyor.

Ülkemizin 2004-2015 yılları arasında elde ettiği yüzde 6,2'lik ortalama büyüme oranının sürükleyicisi, ihracat olmuştur. Nitekim 3 yıl sonra yeniden ihracat rakamlarımız büyüme oranımıza olumlu katkı verecek seviyelere ulaşmaya başlamıştır. Mesela mayıs ayı ihracatının yüzde 10'un üzerinde olmasını bekliyoruz. Gelişmeler, 2017 yılı ihracatının ortalamasının da yüzde 10'un altına düşmeyeceğini gösteriyor. Başlattığımız ihracat seferberliğinin meyvelerini, yavaş yavaş alıyoruz. Bu kapsamda ihracat desteklerini, en üst seviyeye çıkardık. Rusya pazarındaki kayıplar gibi talihsizlikler, bizi yeni kapıları zorlamaya ve alternatifler üretmeye yöneltmiştir. Şimdi hem bu yeni imkanları devreye alıyor hem de Rusya ile iyileşen ilişkilerimizi, mevcut kazancın üstüne ilave ediyoruz."

- "Mali disiplin, en başından beri taviz vermediğimiz ilkelerimizden biridir"

Büyüme hızını, yeniden ihtiyaç olan seviyelere çıkarmak için çeşitli önlemler aldıklarını anlatan Erdoğan, öncelikle teşvik sistemini iyileştirdiklerini, 23 ili kapsayan cazibe merkezleri projesiyle yatırımların hızla tamamlanmasını sağladıklarını söyledi.

Proje bazlı yatırım teşvik sistemini başlatarak, öncelik verdikleri sektörlerde Türkiye'nin enerji aramalı teknoloji geleceğini garanti altına almaya çalıştıklarını aktaran Erdoğan, bilhassa yüksek katma değerli ürünlerin Türkiye'de üretilmesine özel önem verdiklerini, bu tür ürünleri hazır almak yerine, üreterek içeri ve dışarı satabilecek çok daha karlı bir sistemi kurduklarını belirtti.

Erdoğan, bu projenin bir diğer önemli kazanımının da öncelik verilen sektörlerde, ülkenin kendi devlerini, markalarını, araştırma-geliştirme alt yapısını ortaya çıkartması olduğunu ifade etti.

Enflasyonla mücadelenin her zaman olduğu gibi bugün de üzerinde hassasiyetle durdukları bir konu olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Enflasyonla mücadelenin, arzı arttırıcı önlemlerle mümkün olduğuna inanıyoruz. İşsizlik oranlarındaki artış, son dönemin en üzüntü verici olumsuzluğu olmuştur. Bilindiği gibi TOBB'nin 7 Şubat'taki ekonomik şurasında bir istihdam seferberliği başlatmıştım. Bu kapsamda birçok kişi ve kurum, istihdamı arttırma yönünde sözler verdiler. Bu sözlerin takibi için valilerimizi görevlendirdim. İlk fırsatta 81 ilimizin valisiyle yüz yüze ve telekonferans yöntemiyle görüşüp, bu sözlerin ne kadarının yerine getirildiğini teker teker soracağım. İstihdamda da hedefimiz, müteşebbislerimiz eliyle üretim ve hizmetler sektöründe genişleme sağlamaktır. Mali disiplin, en başından beri taviz vermediğimiz ilkelerimizden biridir. Bundan taviz veremeyiz. Bütçe açığını ve cari açığı kontrol altında tutma politikamızı, yeni dönemde de kararlılıkla sürdüreceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

- "Yatırımlarımız için ilave kaynak arayışlarımızı sürdürüyoruz"

En çok önem verdiği hususlardan birinin, özel sektörün finansmana bol, kolay ve ucuz erişimini sağlamak olduğuna vurgu yapan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Maalesef bu konuda bankacılarımız ile pek anlaşamıyoruz. Faizlerin bu kadar yüksek olduğu bir yerde girişimcilerimizi yatırıma yöneltmek, cesaretlendirmek, kolay olmuyor. Bu konuda sizlerden destek bekliyoruz. Türkiye'yi ayağa kaldıracak olan finans sektörünün yüksek karlılığı değil, üretim, istihdam, ihracat ağırlıklı yatırımların çoğalması, büyütülmesidir. Sizlerin de desteğiyle bu konuda ortak aklı devreye alabileceğimizi ümit ediyorum. Bununla birlikte yatırımlarımız için ilave kaynak arayışlarımızı sürdürüyoruz. Faizsiz bankacılığı, yüksek faizle milletimizi canından bezdiren klasik bankacılık sistemiyle rekabet edecek önemli bir imkan olarak görüyoruz. Türkiye Varlık Fonu'nu, hayata geçirerek büyük projelerimizi destekleyecek kaynaklar üretmek için kolları sıvadık. Yurt dışından ülkemize yatırım yapan kişi, firma ve fonların getirdikleri kaynaklar da bir başka önemli kaynaktır, imkandır. Ekonomimiz, yatırımlarımız ve projelerimiz için bütün bu imkanları değerlendirmenin gayreti içindeyiz. Öte yandan ekonominin küreselleşmesi, beraberinde buna uygun bir hukuki alt yapının kurulması mecburiyetini de getiriyor. Diğer ülkelerle oluşturduğumuz ekonomik iş birliği platformlarını çeşitlendirmek ve güçlendirmek için çalışıyoruz. Bunların en önemlisi olan Gümrük Birliği'nin yenilenmesiyle, bununla ilgili olarak yaptığımız görüşmeler, gayet olumlu bir şekilde seyrediyor."

(Sürecek)

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı

AA

Kaynak:Haber Kaynağı