Haftalardır tehdit dolu afişlerle, kan damlayan musluklarla, yine tehdit mektuplarıyla gündeme gelen HDP her defasında alay ederek, bu tehditlerin üstünü kapatıyor, Demirtaş; "patates baskısı, biz yapmadık, haberimiz yok, herkes afiş asabilir" şeklinde demeçler veriyordu.

Demirtaş yine daha önce de "Kabe-Taksim, Kudüs-Yahudiler, Kürtçe Kur'an-ı Kerim" konularında da önce söylemiş, tepkiler gelince de söylemediğini iddia etmişti.

İşledikleri cinayeti AK Parti'nin üzerine attılar

HDP'nin her olaydan, konuyu sulandırarak sıyrılma çabası bu defa bambaşka bir boyuta taşındı. 2 HÜDAPAR'lının ölümünün ardından Twitter'da inanılmaz bir ahlaksızlığa imza atıldı.

Ölen HÜDAPAR'lılarla ilgili olarak #AKPninTetikçisiHÜDAPAR başlığını açıp TT yapan grupların öldürülen HÜDAPAR'lıları "tetikçi" ilan etmesi "pes" dedirtti. Aynı gruplar olaya AK Parti ismini de karıştırarak, HDP'yi kurtarma çabasına girdiler.

HDP'nin arkasında PKK gibi bir örgüt varken, Doğu ve Güneydoğu'da çatışmaları AK Parti bitirmişken, şehit cenazelerinin gelmesini AK Parti engellemişken, halkın bu ayrımı göremeyeceğini, yine halkı kandırabileceklerini düşünen çevreler, tamamen ahlaksızca bir kampanyaya giriştiler.

Adana ve Mersin'de de suçu AK Parti'nin üzerine atmışlardı!

Geçtğimizi haftalarda Adana ve Mersin'deki HDP bürolarına yapılan saldırıların hemen ardından HDP'liler saldırıların arkasında AK Parti'nin olduğunu iddia etmişlerdi. Bunu da, hiçbir delile dayanmadan, direkt olarak iftira amaçlı yapmışlardı. Diğer muhalefet partileri de söz konusu saldıralardan AK Parti'yi sorumlu tutmuştu.

Saldırganlar DHKP-C'li çıkmıştı

Ancak daha sonra, saldırganların kimlikleri tespit edilmiş ve yakalanan saldırganların DHKP-C'li oldukları anlaşılmıştı.

SABAH