TZOB'dan ramazanda gıda fiyatları değerlendirmesi

TZOB'dan ramazanda gıda fiyatları değerlendirmesi

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar: - "Bu yıl ve geçen yılki ramazan ayı öncesi market fiyatları karşılaştırıldığında 6 üründe fiyat düşüşü, 27 üründe ise fiyat artışı oldu. Markette en fazla fiyat düşüşü yüzde 12,4 ile domateste, en yüksek fiyat artışı d

ANKARA (AA) - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, bu yıl ve geçen yılki ramazan ayı öncesi market fiyatları karşılaştırıldığında 6 üründe fiyat düşüşü, 27 üründe ise fiyat artışı olduğunu belirterek, "Markette en fazla fiyat düşüşü yüzde 12,4 ile domateste, en yüksek fiyat artışı da yüzde 65,4 ile kuru incirde gerçekleşti." dedi.

Bayraktar, TZOB Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, ramazan ayı öncesi üretici ve market fiyatlarındaki farklar, TBMM gündeminde bulunan ekonomik paket ve çiftçilerin beklentilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bu yıl ve geçen yılki ramazan ayı öncesi market fiyatları karşılaştırıldığında 6 üründe fiyat düşüşü, 27 üründe ise fiyat artışı olduğunu ifade eden Bayraktar, markette en fazla fiyat düşüşünün yüzde 12,4 ile domateste, en fazla fiyat artışının da yüzde 65,4 ile kuru incirde görüldüğünü söyledi.

Bayraktar, ramazan öncesinde üretici ve market fiyatları arasındaki farkın yüzde 559,3 ile en fazla lahanada görüldüğüne işaret ederek, bunu yüzde 287 ile elmanın, yüzde 285 ile kuru kayısının, yüzde 272 ile maydanozun ve yüzde 264 ile sivri biberin takip ettiğini bildirdi.

Ramazanda kuru baklagillerde de tüketimin arttığına dikkati çeken Bayraktar, üretici ve market fiyat farkının kırmızı mercimekte yüzde 250, kuru fasulyede yüzde 211, yeşil mercimekte yüzde 161, pirinçte ve nohutta yüzde 66 düzeyinde gerçekleştiğini dile getirdi.

- Ette üretici maliyetlerini döviz kuru tetikliyor

Bayraktar, üretici-tüketici fiyatlarındaki makasın bir türlü kapanmadığının altını çizerek, söz konusu dönemler kıyaslandığında üreticide kuzu eti fiyatının yüzde 24, dana eti fiyatının ise yüzde 4,5 arttığını kaydetti.

Tüketicide ise kuzu eti fiyatının yüzde 25, dana eti fiyatının yüzde 2,7 yükseldiğini vurgulayan Bayraktar, böylelikle dana eti fiyatlarındaki artışın enflasyonun çok altında, kuzu etindeki fiyat artışının ise çok üzerinde olduğunu söyledi.

Bayraktar, ette üreticiyi, besilik canlı hayvan ve yem fiyatlarındaki artışın olumsuz etkilediğini belirterek, şöyle devam etti:

"Bu fiyatları da tetikleyen döviz kurundaki yükseliştir. Çünkü gerek yem ham maddeleri gerekse besilik hayvan ithalatı döviz üzerinden yapılmaktadır. Nisan ayı itibarıyla son bir yılda yemlerden buğday kepeğinde yüzde 28,9, ayçiçeği tohumu küspesinde (ATK 28) yüzde 33,9, melasta yüzde 17, buğday samanında ise yüzde 49,1 oranında artış oldu. Besilik hayvan fiyatlarında ise Et ve Süt Kurumu verilerine göre besilik canlı dana fiyatlarında yüzde 30,9 artış yaşandı, canlı kilogram fiyatı ortalama 19 lira 94 kuruşa çıktı. Besilik dana ve özellikle yem maliyetlerinde düşüş sağlanmadan et fiyatlarını indirmek mümkün değildir. Maliyetler düşürülmeden daha ucuza et talep etmek, üretimin sürdürülememesine, ahırların boşalmasına, zararına besicilik yapılamayacağına göre üreticinin üretimden çekilmesine neden olur. Üretim desteklenir, et ve süt piyasasında istikrar sağlanır, et ithalatı söylemleriyle üreticilerimiz tedirgin edilmezse kırmızı ette bir sorunumuz olmayacağı açıktır."

Üretici, esnaf ve vatandaşların ramazanı dört gözle beklediğini ifade eden Bayraktar, spekülasyonculara fırsat verilmemesi gerektiğini vurguladı.

- Ekonomik pakete yeni talepler

Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklanan ve TBMM'de görüşmeleri devam eden ekonomik pakete ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bayraktar, çiftçiler açısından vergi ve sosyal güvenlik prim borçlarının yapılandırılmasını ve ecrimisil ödeyerek hazine arazisini kullanan çiftçilerin bu arazileri kullanmaya devam edebilmesini olumlu karşıladıklarını bildirdi.

Bayraktar, buna karşın pakette eksiklikler bulunduğuna işaret ederek, ecrimisille hazine arazisinde tarım yapan ve mirasçıları adına intikali yapılmamış tarım arazilerinde varis olan çiftçilerin Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kaydedilemediğini, bu sebeple çiftçilerin tarımsal desteklerden yararlanamadığını, tarım sigortası yaptıramadığını, düşük faizli kredi kullanamadığını, Toprak Mahsulleri Ofisine de ürün satamadığını anlattı.

Bayraktar, çiftçiler için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

"İntikali yapılmamış arazilerde intikal işlemlerini hızlandırmak için, 15 Mayıs'a kadar uzatılan 'miras tarım arazilerinin intikal işlemlerinde alınan tapu harcı muafiyeti' devam ettirilmeli. 2B arazilerinin çiftçiye satışında rayiç bedel, tarımsal arazi rayiç bedeli üzerinden belirlenmeli. Tarımsal desteklerden alınan yüzde 2 ile yüzde 4 arasında değişen stopaj kesintisi kaldırılmalı. Tarımda kullanılan elektrik, tohum, fide ve ilaçtan alınan KDV sıfırlanmalı, elektrikteki enerji fonu ve TRT payı kaldırılmalı. Hayvancılık işletmelerinde kullanılan elektriğe tarımsal sulama abone grubu tarifesi uygulanmalı. Takibe düşmüş kredi borçları faizsiz ve uzun vadeli olarak yapılandırılmalı. Üreticilere yem için fatura karşılığında destek verilmeli veya yemi tarım kredi kooperatifleri ve üretici örgütleri kanalıyla uygun fiyattan temin edebilmelerine imkan sağlanmalı. Bu yıl da doğal afetlerden zarar gören çiftçilerin Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerine borçları ertelenmeli. Tarım Bağ-Kur'lularda aylık prim ödeme gün sayısı 2008 yılında olduğu gibi 15 güne indirilmeli. Çiftçilerimize, prim ödedikleri her yıl için 90 gün, 4 yılda 1 yıl hesabıyla yıpranma hakkı verilmeli. Kadın çiftçilerin, sigortalı olmadan önceki doğum nedeniyle hizmet borçlanması yapabilmesi sağlanmalı."

Çukurova ve Güneydoğu'da arpa hasadının başladığına dikkati çeken Bayraktar, "Çiftçimizin gözü kulağı, hububat müdahale alım fiyatındadır. Müdahale alım fiyatı, üretici maliyeti dikkate alınarak, üreticinin refahı da göz önünde bulundurularak beklemeden bir an önce açıklanmalıdır." ifadesini kullandı.

- "Dolar kurunun artması maliyetlerimizi artıracak"

Bayraktar, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlarken, dolar kurundaki artışın çiftçilere etkisine ilişkin, "Mazot başta olmak üzere girdilerimizin çoğunu ithalatla temin ediyoruz. Dolayısıyla kurun artması girdi maliyetlerimizi artıracaktır." dedi.

2018 bütçesi oluşturulurken başta mazot olmak üzere girdilerdeki desteklerin artırılmasını talep ettiklerini anımsatan Bayraktar, bunların bir kısmında da vergi muafiyeti istediklerini kaydetti.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı