Uludağ Ekonomi Zirvesi

Uludağ Ekonomi Zirvesi

Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Aydın: - "Türkiye'de altyapı yatırımları yapılıyor. Önemlidir, bunlar dünyanın çeşitli yerlerinde birer başarı hikayesi olarak anlatılıyor. Köprü, havalimanı, Gebze-İzmir... Ma

BURSA (AA) - Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, "Türkiye'de altyapı yatırımları yapılıyor. Önemlidir, bunlar dünyanın çeşitli yerlerinde birer başarı hikayesi olarak anlatılıyor. Köprü, havalimanı, Gebze-İzmir... Maalesef Türkiye'de bunlar farklı değerlendiriliyor ama bunlar hem krediye hem de bankacılık sektörüne olan ihtiyacı artırıyor" dedi.

Aydın, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı'nın moderatörlüğündeki "Yarının Rekabetçi Sektörleri" oturumunda, bankacılık sektörünün güçlü ve zayıf yönlerine değindi.

Güçlü bir rekabete ve iyi bir insan kaynağına sahip olduklarını anlatan Aydın, şöyle konuştu:

"Bunlar güçlü yanlarımız ama zayıf yanlarımız da var, onları da bilmemiz gerekiyor. Çok net, hepimizin katıldığı en zayıf konu tasarruf açığımızdır. Üzerinde saatlerce, yıllarca konuşulabilir. Hala bir türlü yönetemediğimiz enflasyon, milli gelire küçük olan bir sistemden söz ediyoruz, finansal sektörden ki bu finansal sektörün büyüklüğünü de biz sağlıyoruz; bankacılık sektörü. Bunun halbuki diğer yan hususlarının mutlaka oluşturulması lazım. Bir şeyin altını çizelim; sağlamız, güçlüyüz ama dünyanın en büyük 35 bankasının her birinin bilanço büyüklüğü, sektörümüzün yani Türkiye'de faaliyet gösteren bankacılık sektörünün toplam bilançosundan daha büyük. Biz küçüğüz demektir. Kaynaklarımızın kısıtlı olmasının yanında aracılık maliyetleri çok yüksek."

Hükümetin reform yapacak gücünün bulunmasının kendileri için büyük bir avantaj olduğunu vurgulayan Aydın, reformların, bankacılık sektörünün zayıf yönü olan tasarrufların artırılmasını sağlayacağını kaydetti. Aydın, "Türkiye'de altyapı yatırımları yapılıyor. Önemlidir, bunlar dünyanın çeşitli yerlerinde birer başarı hikayesi olarak anlatılıyor. Köprü, havalimanı, Gebze-İzmir... Maalesef Türkiye'de bunlar farklı değerlendiriliyor ama bunlar hem krediye hem de bankacılık sektörüne olan ihtiyacı artırıyor. Küresel ekonomi iyileşirse biz de daha iyi noktalara gidebileceğiz" diye konuştu.

- "Öz kaynakların büyümesi lazım"

Bankacılık sektörüyle ilgili çok ciddi düzenlemeler yapıldığını, bir ülke için başarı hikayesi olacak düzenlemelerin, başka bir ülke için başarı hikayesi olmayabileceğine işaret eden Aydın, "Çeviriyle yapılan düzenlemelerin mutlaka artık bu ülkede ciddi ciddi tartışılması gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Ülkenin büyümesi, gelişmesi için öz kaynakların büyümesi lazım. Öz kaynakların büyümesini sınırlayan önlemlerin bir kez daha mutlaka bizim için mümkün olduğunun altını çiziyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Bankaların değerinin düşmemesi gerektiğini dile getiren Aydın, sadece kredi veren, para alıp satan müesseselerin ötesinde hizmet veren kuruluşlar olduklarını belirtti.

Yaptıkları hizmetler karşılığında aldıkları ücretlerin sürekli sınırlandırılması ve yasal takip altına alınmasının reel sektörde faiz yükünü artırdığını belirten Aydın, şunları kaydetti:

"Bizim sektörde üç şey çok önemli. Sermaye, var mı var. Kimin? Burada olan bütün sermaye ülkenin sermayesidir ama küçük yeterli değil, yeni gelen oyuncular da küçük oyuncular. Büyük oyuncu olsa bile Türkiye'de küçük kalıyor. Demek ki bu sermayenin büyütülmesinin cazip hale getirilmesi lazım. Belki en büyük problemimiz, zaafımız bu. İnsan kaynağı, Türkiye'nin bu sektördeki insan kaynağı dünya ile rekabeti bırakınız, onları her aşamada yenebilecek, aşmış durumda.

Türkiye'de milli gelirin 20 bin doların üzerine çıkartılması şart. Bu olmadı mı tasarrufların artması mümkün değil ama bunu yaparken mutlaka orta ve uzun vadeli kaynakların, hızlı büyümenin sürdürülebilmesi için sektörün motivasyonunun kaybedilmemesi lazım. Risk ve karlılığın iyi yönetilmesini istiyoruz. Yaptığımız işlemlerin makul ölçülerde risk almayı zorunlu kıldığının altını çiziyoruz. Bugün Türkiye'de sektörde çalışanların karşılaştığı risk, dünyanın hiçbir ülkesinde yok. Zimmet var mı, vardır. Zimmet elde edersiniz, geçirirsiniz, kredi zimmeti bir tek bizde vardır. A, B firmasına kredi yaptık. 20 sene krediye hiçbir şey olmadı. 20 sene anası para kadar faiz de tahsil ettik, 21'inci sene bir şey oldu, hem krediyi alan hem krediyi veren 160. madde. Halen bu madde değişmesin denilen bir regülasyonda hangi rekabet avantajından söz edilir? Makul bir riskin mutlaka tarif edilmesi lazım. Bunun bilinmesi lazım."

- "Türkiye büyüdükçe bankacılık sektörü de büyüyor"

Aydın, Türkiye'de son 13 yılda makro dengelerin sağlam olduğu ve ekonominin istikrarlı büyüdüğünü vurguladı.

Türkiye büyüdükçe, bankacılık sektörünün de büyüdüğünü bildiren Aydın, kendilerini de buna katkıda bulunduklarını anlattı.

Ziraat Bankası ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Aydın, şöyle konuştu:

"Ziraat Bankasının sermayesinin tamamı burada oturan herkese ait, oturmayan herkese ait. Dün akşam çorba içene de ait, içmeyene de ait bir banka. Ziraat Bankasının son 20 yılına, geriye doğru gittiğimiz zaman ya emekli maaşı ödeyen ya sektörün hiç yapmadığı işleri yapmak zorunda bırakılan, kamu mevduatıyla yaşayan, salt ve çok zorunlu olduğunda sadece devleti finanse eden, yurt dışında 17 ülkede bulunan ama bayrak asan, orada da öz kaynakları getirisi falan gibi hesap yapmayan hatta bu yüzden Amerika'da başı yazılımdan dolayı belaya giren, Türk medyası acaba orada ak para kara para yaptı mı diye tartışmalara konu olan, altını açıyorum ve çiziyorum. New York'ta 1983'te şube açmışız. Toplam 8'i bireysel, 5'i kurumsal olarak 13 müşterimiz var. Regülasyon diyor ki 'Bu bilgisayar sistemi ile müşterini tanıyamazsın, bilgisayar sistemini yenile' 2001'de demiş ki 'Bak, yenileyeceğiz diye yatmışız kulağımızın üstüne, unutmuşuz.' Gelmiş 2013 yılı, demişler ki 'Söz vermiştiniz hani nerede?' Dedik ki 'Onlar eskidendi, çözeceğimiz işler. Biz yeniden yapacağız.' Bizi tabii belli bir düzene aldılar. Türk medyasına yansıyan unsur odur."

Hüseyin Aydın, Ziraat Bankasının faaliyet gösterdiği 17 ülkede, uluslararası düzenlemeye aykırı hiçbir eyleminin bulunmadığını ifade etti.

Bütün teknolojik eksiklikleri giderdiklerine değinen Aydın, "Şu anda reel sektörü ciddi anlamda finanse ediyoruz, Türkiye'de öz kaynak getirisi en yüksek bankadır. Bütün bunları yaparken Ziraat Bankası kendi iç bünyesinde büyük bir devrim, büyük bir dönüşüm yapmıştır. Bir gecede 12 genel müdür yardımcısı değiştirdik diye kötü eleştiriler aldık. Aslında giden arkadaşlar kötü arkadaşlar değildi ama bizim koşuya ayak uyduracak arkadaşlar değildi. 3-5 arkadaş geldi, her şey para da değildi. O değişimin hikayesine katkıda bulunmak için geldiler. Bu başarı herkesin başarısıdır, Ziraat, Türkiye'nin aktifidir. Biz vesile olmuşuzdur, bizden sonrakiler de devam edecektir" şeklinde konuştu.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı