Hatırlarsınız...

CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, İzmir’de yağıp gürlemişti...

Sabah gazetesindeki haberden alıyorum cümleleri...

Diyor ki Gürsel Tekin:

- 8-9 Haziran’da ilk işimiz bu kirli gazetelerin tamamına el koymak olacaktır.

- Sadece el mi koyacağız, buna bulaşmış bütün iş adamlarından hesabını soracağız.

***

Her fırsatta "basına sansürün arttığı" yönünde iddialarla Türkiye’yi sağa sola şikâyet edenler bunlar değil miydi?

Oysa CHP’nin kendi tarihi, sansürün pek âlâsıyla dolu...

Konu CHP olunca malesef şaşıracak bir şey de kalmıyor!

***

Milli Şef’in gazetelere gönderdiği talimatları görünce mesleğim adına geldiğimiz noktadan umutlandım.

İşte onlardan bazıları:

-10 Haziran 1940: Anadolu Ajansı'nın haberlerinden başka haber yazılmayacaktır. Sansasyonel başlık yapılmayacaktır.

-14 Aralık 1940: Reisicumhur İsmet İnönü, Ankara civarında küçük bir seyahat yapmak üzere hareket etmiştir. Gazeteler bundan başka hiçbir şey yazmayacaklardır.

-19 Mart 1941: Vergilere yapılması düşünülen zamlar hakkında hiçbir neşriyatta bulunulmamasının, gazetelere tebliğini rica ederim.

-4 Şubat 1941: Memleket genelinde vuku bulan tren kazaları hakkında haber yapılmayacaktır.

-7 Mayıs 1941: Memlekette baş gösteren un, şeker, yağ, tuz gibi vesaire maddelerin stoklarının bitmesi hususunda gazetelerde haber yapılmayacaktır.

***

Geçtiğimiz hafta Sabah, Akşam, Star, Türkiye gibi pek çok yaygın gazetede CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran hakkında iddialar ortaya atılmıştı...

İddialar fecaat:

-CHP'li Umut Oran ‘Fuat Avni’den Sümeyye Erdoğan suikastı hakkında bilgi alıyor!

Gazetemizin Tutanak sayfasında bu iddialara biz de yer verdik.

Tutanak,‘yaygın’ medyadan yaptığımız alıntıları, kaynak göstererek yayınladığımız bir sayfa...

***

İşte Umut Oran, bu haberler üzerine Gürsel Tekin gibi 8-9 Haziran’ı beklemeden harekete geçmiş bile... Geçen hafta, aralarında Konya'dan Memleket’in bulunduğu gazeteleri Basın İlan Kurumu’na "kendisiyle ilgili iddialara yer verdikleri için" şikâyet etmişti.

Dün de Basın Konseyi’nden aldığım elektronik mektuba göre, bizi 71 gazeteciyle birlikte Basın Konseyi’ne şikâyet etmiş Umut Oran...

***

Umut Oran’a, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Beykent Üniversitesi Ayazağa Yerleşkesi’nde “2. Ulusal Gençlik Tartışmaları” etkinliğinde yaptığı konuşmadan bir bölümü hatırlatmak istiyorum. Diyor ki Kılıçdaroğlu: “Eğitimin bir diğer özelliği, karşı düşünceye tahammül etmektir. 16 yaşındaki bir çocuk, hapse atılamaz. Sayın Burhan Kuzu hocamız çok güzel bir şey yapmış. Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne gitmiş, öğrenciler yumurta atmışlar. Olabilir. Atılmaması bizim de gönlümüzde yatan. Siyasetçiyi dinlesinler, sorular sorsunlar. Bunların hepsine evet... 16 yaşındaki bir çocuğu bir siyasetçiyi eleştirdi diye hapse atarsanız olmaz, dünyaya rezil edersiniz Türkiye’yi. Bana da yumurta atıldı. Şikâyetçi olmadık. Siyasetçiyseniz eleştiriye tahammül etmek zorundasınız, en sert eleştirilere bile. Biz, darbe hukukunun değişmesini istiyoruz. Türkiye’de birinci sınıf demokrasinin olmasını istiyoruz. Bu ülkenin insanları birinci sınıf demokrasiyi hak ediyor. Biz üçüncü sınıf demokrasiye muhtaç veya mahkûm bir ülke olmamalıyız.”

***

Sorular açık:

-Kemal Kılıçdaroğlu sözlerinde samimi ise Umut Oran’ın sansürcülüğe varan tavrını nasıl yorumlamamız gerekiyor?

-Umut Oran, 71 gazeteciden ve Memleket’ten düzaçığı ne istiyor?

-CHP’nin servis ettiği haberlerden başka haber yapılmasın mı?

Yok artık!