Avengers filmini izleyenler bilir. Thanos isimli varlık, kendisine olağanüstü güçler veren taşların hepsini eline geçirince parmağını şıklatmasıyla dileği gerçekleşir ve insan nüfusunun çok büyük bir bölümü o anda ölür, yok olur. Hem de rastgele, özenle seçmeden.

            Thanos bunu yapar çünkü ona göre dünya, bu nüfusu kaldırmamaktadır. Açlık, susuzluk, hastalık, kaynakların yetersizliği, savaşlar gibi pek çok olumsuzluğun, bu nüfus azaltma işlemiyle biteceğini düşünmektedir Thanos. Yani kendince “iyilik” yapmaktadır dünyaya.

            Ne tesadüf değil mi? “O” adamlar artık niyetlerini gizlemiyorlar. Filmlerle, çizgi filmlerle, kliplerle amaçlarını, niyetlerini gözümüzün içine sokuyorlar.

            Bu filmden bir süre sonra dünyada bir hastalık başgösterir ve dünya nüfusu rastgele bir şekilde azalmaya başlar. Müslümanı, Yahudisi, Hristiyanı, Avrupalısı, Asyalısı… ölümler ve korku tüm dünyayı bir ay içerisinde sarar.

            Tesadüf değil, bir plan. Ama kimin planı?

            Evangelistlerin mi? Hayır.

            Yahudilerin mi? Hayır.

            Amerikanın mı? Hayır.

            İngilterenin mi? Hayır.

            Şeytan ve ona kulluk edenlerin planı.

            Kim mi bunlar?

            Düşmanlarınız.

            İsimlerinin ne önemi var ki? Ya da milliyetlerinin.

            Şunu bilin yeter: Onlar, size düşmanlık edeceğine yemin etmiş olan Şeytan aleyhillane ve onun askerleri.

           Düşmanlıkları özellikle İslam Dini’ne olsa da, içinde Allah inancı olan her düşünce sistemine karşılar. Hristiyanlık ve Yahudilik dediğimiz düşünce sistemlerini de bu yüzden bozdular. Çünkü hocaları olan şeytan, Allah’a düşman ve bu düşmanlıkta yemin etti.

            Şeytanın değişik suretlere girerek hatta insan kılığına bile girerek insan nesliyle irtibat kurduğunu, bize ulaşan İslami kaynaklardan biliyoruz. Yani şu satırlarda size anlattıklarım fantastik bir film değil, gerçeğin ta kendisi.

            Şeytan, dünyadan Allah’ın ismini bile silmek istiyor. Şirk koşarak bile olsa, bozuk bir dinle bile olsa kalbinde Allah inancı taşıyan kimsenin olmasını istemiyor dünya üzerinde.

Bir de ona kulluk eden tayfa var. İşte kiminin üst akıl dediği, kiminin dünyayı yöneten aileler dediği, kiminin şeytaniler dediği tayfa bu.

            Birlikte plan yapıyorlar ve bu planları gerçekleştirmek için de harekete geçiyorlar. Bu yüzdendir ki İsa peygambere ümmet olduğunu söyleyenlerin İsa Peygamberin getirdiği din ile ilgisi yok, bu yüzdendir ki Yahudiler bile özellikle yeni nesillerinin dinden uzaklaşmasından yakınıyor. Bu yüzdendir ki corona virüs İsrail ve hristiyan ülkeler de dahil her yerden can alıyor (Allah’ın izniyle).

            İşte bu yüzdendir ki ülkemiz insanının çoğu paraya tapar hale geldi.

            Çok acı günlerdeyiz ama bunu corona virüsün sebep olduğu hastalık yüzünden söylemiyorum.

            Fitne kelimesi Arapça’da aslen şunu tarif eder.

            Doğadan elde edilen ham altın madeninin altına bir ateş yakılır. Bu ateşte eriyen altının curufu ile yani pisliği ile saf altın hali birbirinden ayrışır.

            İşte altının pisliği ile saf halini birbirinden ayıran bu ateşe Araplar “fitne” derler.

            Çok acı günlerdeyiz dedim çünkü corona virüs ülkemiz için tam bir fitne oldu.

            Henüz bir salgın yok. Ülke genelilne yayılmış bir durumdan söz edemeyiz. Hastalığın öldürücülüğü bile çok çok düşük. Bu yazıyı yazdığım gün itibariyle hasta sayımız 80 milyonda 1 amaaa bu hastalığın adı bile, sadece 1 hastanın ülkemizde görülmesi bile, içimizdeki sütübozukları, kanıbozukları ayırmaya yetti.

            Maske, eldiven, kolonyağı, temizlik sıvıları gibi ürünleri yapanından satanına kadar ne kadar kanıbozuk varsa hemen kendini gösterdi.

            Yahu, senin kendi milletin söz konusu olan.

            Sen nasıl bir mini deccalsin ki sattığın ürün kıymetlenmeye başladığı anda hemen gerekçesiz bir şekilde ürününü pahalandırırsın hem de fahiş şekilde.

            Satılan ürün Çin’den ithal ediliyordur ve Çin’de hastalık sebebiyle bu ürünün üretimi durmuştur, bu yüzden eldeki mal kıymetlenmiştir, aslında bu durum bile kurtarmaz ama hadi neyse buna olur diyelim;

            Üretimi durmamış ürünü stoklayan, yok satan, hastalığın yayılmasını bekleyen var,

            Sebepsiz yere fahiş zamla satan var,

            Korkusundan dolayı açıktan satamayıp fahiş fiyatla el altından satan var,

            İhtiyaç duyulan ürünlerin sahtesini bile yapan var.

            Sen bu toprağın çocuğu değilsin ey paranın kulu.

            Senin damarlarında gezen kan Türk kanı olamaz, senin dinin İslam asla olamaz.

            Senin kanın ve sütün, ailenin sana kadar gelen tarihinin biryerlerinde bozulmuş.

            Sen sadece milliyetini ve dinini değil, İNSANLIĞINI bile yitirmişsin.

            İşte uzak durulması gereken kesim bunlardır, virüs falan bir şey yapmaz insana.

            Bilimadamları “Normal gripten ölenlerin sayısı, corona virüsten ölenlerin sayısından daha fazla” diyor. Ama bakın şu işe ki ülkemizde normal gripten ölen bile yok. Peki bu ifade nereden çıkıyor?

            Çıkıyor çünkü Avrupa ve Amerika’da alkol, uyuşturucu, sigara kullanımı ve pislik yüzünden insanların bağışıklık sistemelri çökmüş, en ufak bir grip bile onları öldürmeye yeterli sebep olabiliyor.

            İnsanları dinine göre ayırmayı bırakalı uzun zaman oldu benim için.

            Ben artık insanları İYİ İNSAN ve KÖTÜ İNSAN olarak ayırıyorum.

            Kişi kafir olarak adlandırılsa bile insanın son nefesinde yazısının öne çıkıp Müslüman olarak ölebileceğine, Müslüman olarak adlandırılsa bile son nefesinde yazısının önüne geçip kafir olarak ölebileceğine itikad ediyorum ki bunu bildiren hadis te var Allah Resulü’nden.

            “Paranın kulu helak olsun, midenin kulu helak olsun, elbisenin kulu helak olsun, yüzüstü sürünsünler, kendilerine diken batsa çıkaran bulunmasın” diyor Allah Resulü Muhammed aleyhisselam (Buhari, İbn-i Mace).

            İşte buradaki paranın kulu kimdir acaba?

            Corona virüsüyle kendi milletine kazık atmaya çalışan sürüngenler olabiir mi? Başkasını aramaya gerek bile yok bugünlerde.

            Şimdi yukarıdaki bölüme bağlarsak son yazdıklarımızı:

            Şeytanın kulu olanların, bütün dinleri bozmak, insan nüfusunu azaltmak ve Allah inancını yeryüzünden kaldırmak gibi planları var. İçimizdeki paranın kulları da bu planın en gönüllü yürütücüleri farkında olmasalar da. Çünkü onlar her ne kadar dilden Müslümanız deseler de kalplerindeki rab PARA.

            Ha sadece bunlar değil, hadis inkarcılığı yapan Prof.’undan çöpçüsüne kadar onlar da bu şeytani planın parçaları.

            İnşaAllah müsait bir zamanda bu şeytanileri, Şeytan’dan başlayarak anlatacağım.

            Allah’a emanet olun.