Yabancı büyükelçilerin gözünden 15 Temmuz gecesi

Yabancı büyükelçilerin gözünden 15 Temmuz gecesi

Kosova'nın Ankara Büyükelçisi Spahiu:- "(15 Temmuz gecesi) Türk halkının cesaret ve vatanseverliğine tanık olduk. Daha sonraki gelişmeler demokrasi ve özgürlüğün, kötülük ve terör üzerinde hakim olduğunu gösterdi"- Arnavutluk'un Ankara Büyükelçisi Gazheli

ANKARA (AA) - ZUHAL DEMİRCİ / NAZLI YÜZBAŞIOĞLU - Türkiye'de görev yapan yabancı büyükelçiler, Türk halkının cesareti ve kararlılığı sayesinde 15 Temmuz darbe girişiminin bertaraf edildiği görüşünü paylaştı.

Başkent Ankara'da görev yapan yabancı büyükelçiler, Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimini nasıl öğrendiklerini, o gece nelere tanık olduklarını ve Türk halkının demokrasiye sahip çıkmak için darbeye karşı verdiği mücadeleye ilişkin duygu ve düşüncelerini AA muhabiriyle paylaştı.

Kosova'nın Ankara Büyükelçisi Avni Spahiu, darbe girişiminin olduğu gece Ankara’daki konutunda tek başına olduğunu ve jetlerin kulakları sağır edecek derecede alçak uçuş yaptığına şahit olduğunu anlattı. Asistanının, İstanbul köprüsü üzerinde tuhaf bir durum yaşandığını kendisini arayarak aktardığını söyleyen Spahiu, çok kısa bir süre sonra ordu içindeki ayrılıkçı bir grubun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye’nin demokratik kurumlarını devirmek için darbe girişiminde bulunduklarını fark ettiklerini ifade etti.

Spahiu, "(15 Temmuz darbe girişiminin olduğu gece) Kosova'dan, Türk halkıyla dayanışma içinde olduğunu sergileyen telefonlar aldık. 'Türkiye, Kosova halkının en zor zamanlarında Kosova'nın yanındaydı. Biz de Türkiye’ye desteğimizi göstermek istiyoruz' şeklinde telefonlar aldık." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısının ardından halkın sokaklara çıktığını kaydeden Spahiu, "(15 Temmuz gecesi) Türk halkının cesaret ve vatanseverliğine tanık olduk. Daha sonraki gelişmeler, demokrasi ve özgürlüğün kötülük ve terör üzerinde hakim olduğunu gösterdi. Türkiye, halkının cesareti ve kararlılığı sayesinde kurtarıldı." dedi.

Spahiu, sonraki günlerde darbe girişimi sırasında bombalanan TBMM'yi ziyaret ettiğini belirterek, bombalama sırasından hasar gören duvarlardan küçük bir taş parçanın kendisine hatıra olarak verildiğini bildirdi. Spahiu, “Bu taş parçası, özgürlüğü ve demokrasinin değerlerini korumak için her zaman ödenecek bir bedel olduğunu hatırlatıyor. O gece, Türkiye tarihinde yazılan bir sayfaya ve demokrasiyle ilgili demokratik değerlerin nasıl savunulduğunu dünyaya gösteren derslerden birine tanık olduk. Ofisimde tuttuğum bu taş parçası tam olarak bunu ifade ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.

- “15 Temmuz gecesi Türk demokrasisi için en uzun geceydi”

Arnavutluk’un Ankara Büyükelçisi Genti Gazheli, 15 Temmuz 2016'da ülkesinin Dışişleri Bakanlığı tarafından Arnavut büyükelçiler için organize edilen bir toplantı nedeniyle Tiran’da bulunduğunu belirtti ve Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ile görüşmesinin ardından elçilikteki konsolosun kendisini arayarak Ankara semalarında jetlerin çok yakından uçtuğu bilgisini aktardığını söyledi.

Darbe girişimini Başbakan Binali Yıldırım’ın açıklamalarının ardından duyduğunu anlatan Gazheli, 17 Temmuz’da Ankara’ya döndüğünü ve bombalanan TBMM binasının hasar gören kısımlarını gezdiğinde kendisini çok kötü hissettiğini dile getirdi.

TBMM’nin bombalanmasının haksız ve terörizmin barbarca bir hareketi olduğunu söyleyen Gazheli, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasının ardından Türk halkının sokağa çıkarak yürüyüş yapması, demokrasiyi korumak için halkın yaptığı anlamlı ve önemli bir hareketti. Ankara, İstanbul ve tüm Türkiye’de sokak ve meydanlara çıkan Türk halkının tek düşüncesi demokrasi değerlerini korumaktı.” diye konuştu.

Büyükelçi Gazheli, "15 Temmuz gecesi, Türk demokrasisi için en uzun geceydi. Büyük kahramanlık gösteren Türk halkı, o gece demokrasisini, haklarını ve özgürlüğünü korumak için eşi benzeri görülmemiş bir örnek ortaya koydu.” değerlendirmesinde bulundu.

- "Türk halkının demokrasiyi savunması çok etkileyiciydi"

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Ankara'da olduğunu anlatan Sırbistan Büyükelçisi Danilo Vucetic, "Konutumdaydım. Yanlış hatırlamıyorsam, saat 22.00 sıralarında uçakların sesini duydum. Pencereyi açtım ve gökyüzünde 3 askeri uçak gördüm. Bir anda, bu uçaklardan biri alçaldı ve binaların arasından geçti. İlk izlenimim, bunun çok garip bir durum olduğuydu. İlk değerlendirmem, bunun bir darbe girişimi olabileceği oldu. Hemen müsteşarımı aradım ve bunun bir darbe girişimi olduğunu söyledim. Konutun yakınındaki büyükelçilik binasına gittik. Gece boyunca gelişmeleri dikkatle takip ettim. Sabah olduğunda darbe girişiminin başarısız olduğu daha net bir şekilde ortaya çıktı." dedi.

Darbe girişiminin sadece kendisi için değil, herkes için şaşırtıcı olduğunu belirten Vucetic, "Şunu belirtmek isterim ki Türkiye'deki darbe girişimine ilişkin gelişmeler, Sırbistan'daki yetkililerimiz tarafından da dikkatle takip edildi. Türkiye, çok hassas bir bölgede yer alan çok önemli bir ülke. O krizin uluslararası boyutta çok daha büyük sonuçlarının olacağı açıktı. Hükümetimiz, başbakan ve bakanlar nezdinde hemen Türkiye'deki yasal hükümeti devirmeye yönelik bu girişimi kınadı, aynı zamanda Türkiye ve Türk halkıyla dayanışma mesajını paylaştı." diye konuştu.

Vucetic, "Ankara'daki, İstanbul'daki gelişmeleri televizyondan izledim. İçtenlikle söylüyorum ki Türk halkının demokrasiyi savunması çok etkileyiciydi." dedi.​

- "Hiç kimse [Türkiye’de] artık bir darbe olabileceğini düşünmüyordu"

İsveç'in Ankara Büyükelçisi Lars Wahlund, 15 Temmuz günü kendisinin tatil için çocuklarıyla İsveç’teki yazlığında, eşinin de Stockholm’de olduğunu belirtti. Eşinin kendisini aradığını ve “Türkiye’de bir şeyler oluyor.” dediğini belirten Wahlund, “BBC’yi açtığımda gördüğüm ilk şey, basına demeç vermekte olan Başbakan Binali Yıldırım oldu. Başbakan, hükümeti devirmeye yönelik gayrimeşru bir girişim olasılığını değerlendirdiklerini ifade ederken Türkiye’nin seçilmiş hükümetinin görevinin başında olduğu hatırlatmasında bulunuyordu.” dedi.

Ülkesinde Dışişleri Bakanlığı ve hükümet düzeyinde yapılan istişareler sonucu ve yaşanan gelişmeler ışığında hemen Türkiye’ye geri dönmesi gerektiği yönünde karar alındığını söyleyen Wahlund, başkent Ankara’ya döndükten sonra durum değerlendirmesinde bulunmak üzere elçilik personeliyle toplantı yaptığını ifade etti.

Büyükelçi Wahlund, “Yaşananların bir darbe girişimi olduğu anlaşıldıktan hemen sonra İsveç hükümeti olarak Avrupa Birliği üyesi diğer ülkelerin hükümetleriyle hem kamuoyu önünde, hem de özel kanallar aracılığıyla kesin bir şekilde Türkiye’nin seçilmiş hükümetinin yanında olduğumuzu ifade ettik.” dedi.

Türkiye’ye döndükten sonra TBMM’nin bombalanan yerlerini ziyaret ettiğini hatırlatan Wahlund, “Meclis’i şahsen ziyaret etme fırsatım oldu ve size şunu söyleyebilirim ki bir milletin meclisine yönelik olarak düzenlenen böylesine hunharca bir saldırının bıraktığı etkileri ilk elden gözlemlemek, şahsen son derece üzücü olmanın yanı sıra, bir o kadar da rencide edici bir durumdu.” diye konuştu.

Darbe girişimine yönelik haberleri ilk duyduğunda hissettiği duygunun sorulması üzerine Wahlund, şunları kaydetti:

"Gördüğüm şeyin gerçek olduğuna inanmak benim için zor oldu çünkü o tarih itibariyle Türkiye’de üç yıldır görev yapmaktaydım ve hiç kimse (Türkiye’de) artık bir darbe olabileceğini düşünmüyordu. Bu, Türkiye için geçmişte kalmış bir şeydi. Dolayısıyla benim ilk tepkim, tabir-i caizse gördüklerime inanamamak oldu. Sonrasında ise olup bitenler televizyonda görüldükçe, ortada ciddi bir durum olduğu yavaş yavaş açığa kavuştu.”

Wahlund, Türk toplumunun her kesiminden insanların demokrasilerini savunmak ve darbe girişimini bastırmak amacıyla hızla seferber oluşuna şahit olduğunu vurgulayarak, saldırılar karşısında Türk halkından bu denli sayıda insanın cesurca tepkilerini ortaya koymasının kendisini çok etkilediğini dile getirdi.

"Türk halkının bu güçlü duruşu, darbelerin Türkiye açısından geçmişte kalması gerektiğine ve gerçekten de geçmişte kaldığına dair inancımızı teyit etti." diyen Wahlund, 15 Temmuz gecesi sıradan vatandaşların demokrasi temelinde gelişen yönetim ilkelerine bağlılıklarını gösterdiğini ve Türk halkının, demokrasilerini savunma konusundaki zindeliğini korumasını içtenlikle arzu ettiklerini kaydetti.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı