Yaz İsmail, 200 torba çimento, 30 kamyon ince kum...
Fuat Uğur, açık oturum öncesi "Ekrem İmamoğlu-İsmail Küçükkaya" buluşmasını köşesine taşıdı. Şener Şen'in filmine gönderme yapan Uğur, sandığa gitmeyecek AK Partililere seslendi
Fuat Uğur, açık oturum öncesi "Ekrem İmamoğlu-İsmail Küçükkaya" buluşmasını köşesine taşıdı. Şener Şen'in filmine gönderme yapan Uğur, sandığa gitmeyecek AK Partililere seslendi
Yaz İsmail, 200 torba çimento, 30 kamyon ince kum...
"Sosyal medyada son üç gündür efsanevi ikili Şener Şen ve Perran Kutman’ın oynadığı “Ne olacak şimdi?” adlı komedi filminin o unutulmaz sahnesi paylaşılıyor haklı olarak.
Karısı tarafından garsoniyerinde cürmümeşhut (suçüstü) hâlinde yakalanan zampara koca, aklınca tedbir almış, daktilo başındaki kendi gibi yarı çıplak vaziyetteki sevgilisine yapılacak işleri yazdırıyor güya:
-Yaz kızım, 200 torba çimento, 20 kamyon çakıl, 15 tane kapı...
İlk şaşkınlığını atan karısı o sırada “Şaakiiir!” diye bağırınca geri dönüp, gayet pişkin “Aa hoş geldin karıcığım” diyor ve devam ediyor:
-Ha bir de 30 kamyon ince kum ekle kızım...
Bizim külyutmaz Perran “Namussuz, adi, alçak herif, boyun posun devrilsin” haykırışıyla her ikisine de kafa göz girmeye başlayınca Müteahhit Şakir Bey dikleniyor karısına:
“Ne oldu be, ne bağırıyorsun? Çalışıyoruz görmüyor musun?”
Bizimkiler de otelde basıldılar.
Müteahhit Ekrem ile Moderatör İsmail K.
Tabii onlar da sonuna kadar inkâr ettiler tıpkı Şakir gibi.
Otelde basıldıkları duyulunca önce İsmail K. olanına soruldu:
-Ekrem İmamoğlu ile görüştün mü otelde?
-Hayır, Danışmanı Murat Ongun’la görüştüm. O da formatı konuşmak için, 15-20 dakika.
Binali Yıldırım’ın Danışmanı Ömer Sertbaş devreye girdi bu arada “Ben İsmail Bey'in Ekrem İmamoğlu ile görüştüğünü öğrendim. Kendisine sordum. Görüştüğünü söyledi. Bunun üzerine onunla bir araya geldiyse Binali Bey'le de görüşmesi gerektiğini ifade edince kabul etti ama Binali Bey'i telefonla aradı, iki üç dakika hayırlısı olsun mealinde konuştular” diye açıklamada bulundu.
İsmail K.’ya yeniden soruldu:
-Ömer Bey, Ekrem İmamoğlu ile de görüştüğünüzü açıkladı, ne diyorsunuz?
-Evet, görüştüm ama sadece beş dakika kadar, zaten sesi kısıktı. Pek fazla konuşamadık. Selam sabah o kadar.
-Peki, Ekrem Bey'le yüz yüze görüştünüz, Binali Bey'le de yüz yüze görüşmeniz gerekmez miydi?
-Onu da telefonla aradım.
Ertesi gün Sabah gazetesinin manşetinde İsmail K.’nın The Marmara oteline gelişi, Ekrem İmamoğlu’nun korumaları ile Murat Ongun tarafından karşılanışının görüntüleri yayınlandı. İsmail K. görüntülerde Ekrem İmamoğlu’nun oteldeki odasına çıkmakta ve son bir kez diş kontrolü yapmaktadır.
Skandal üzerine Cumhur İttifakı'nın adayı Binali Yıldırım bu görüşmeyi “Gayriahlaki, gayrimeşru ve felaket” olarak nitelendirdi.
O gün bir başka yerde…
CHP adayı Ekrem İmamoğlu ile röportaj yapan Habertürk’ten Kübra Par sormaktadır:
-İsmail Bey'le görüştünüz mü?
-Ne var ki, görüştüm evet, 15-20 dakika kadar konuştuk.
-Neler konuştunuz?
-Pek çok şey. Ama özellikle ona neden 23 Haziran seçimleri yapılıyor, neden 31 Mart seçimleri yenileniyor diye konuşmak gerektiğini söyledim.
O günün akşamı, bu kez TRT Haber ekranı.
Program sunucuları Şebnem Bursalı ile Fatih Er soruyor:
-İsmail K. ile görüştünüz mü?
-Evet, ne olmuş? Program formatı ile ilgili bilgi verdi bana. 15-20 dakika görüştük.
-Bu görüşme İsmail Bey ile Binali Yıldırım arasında olsaydı ne düşünürdünüz?
-Ben onu bilemem. İsmail Bey bana geldi, karşılıklı iyi dilekler ve formatı konuştuk. Hatta bir ara ilk sorunun kime geleceğini merak edince bağırıp çağırdı “Benim işime mi karışıyorsunuz?” diye.
Hikâyeyi hem yazıp hem de oynuyor.
Kübra Par’a ayrı, TRT’ye ayrı ifadeler.
Yalan söylemeye başladığınızda artık sonu gelmez. Gömleğin düğmesini yanlış yerden iliklemeye benzer. Hep yanlış düğmeyi iliklersiniz.
Ertesi gün yine Sabah gazetesinin manşeti. Yani dün patlayan ikinci skandal görüntü.
Ekrem İmamoğlu ile sadece ayaküstü 5 dakika görüştüğünü söyleyen İsmail Küçükkaya, 15-20 dakika görüştüklerini söyleyen Ekrem İmamoğlu’nun odasına 13.09’da giriyor, 13.55’te çıkıyor. Yani görüşme süresi tam 46 dakika.
Ne 5 dakika, ne de 15-20 dakika.
Ardından danışmanlarıyla 45-50 dakika daha görüşüyor. Toplamda 2 saate yakın.
Aslında bildiğimiz gerçek bu görüntülerle kanıtlanmış oluyor.
İsmail K. yaklaşık iki saatlik zaman dilimini geçirdiği partnerinin oteldeki odasına “200 torba çimento, 20 kamyon çakıl, 20 kamyon da ince kum” siparişini almak için gitmiş olabilir mi?
Sonuçta partneri Ekrem Bey de bir müteahhit.
Üstelik Şakir kadar pişkin:
-Evet, görüştük, ne olmuş? Çimento ve kumları, pardon programın formatını konuştuk.
Sözün bittiği yerdeyiz.
Ahlaki çürümenin olduğu noktada artık daha fazla irdeleyemezsin. Sapır sapır dökülmektedir üzerlerinden her türlü değer. Onlar yaşadıkları pisliği bir rozet olarak ömür boyu yakalarında gönüllü olarak taşımaya adanmışlardır çünkü.
Benim mesajım, bu yalan rüzgârı en pornografik hâliyle gözlerimizin önünde yaşanırken hâlâ “Her şey çok güzel olacak” diyebilen nefret müptelalarına değil.
Ekonomik sıkıntı, AK Parti’ye kırgınlık ya da diğer nedenlerden sandığa gitmeyen ya da oy vermeyen küskünlere.
Filmin adıyla soruyorum:
Ne olacak şimdi?
İki gün sonra seçim.
Senin ve ülkenin yanında olduğunu 17 yıl ispatlamış olanların yanında mı duracaksın, yoksa vatanını satmaya hazır, yalancı, beceriksiz ve ahlak düşkünü bir siyasi cephenin yanında mı?
Seçim senin."