"Yeni Hükümet Sistemi Olarak Cumhurbaşkanlığı" konferansı

"Yeni Hükümet Sistemi Olarak Cumhurbaşkanlığı" konferansı

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Şentop: - "(Yapılması gereken) sağ tarafta oturanın araca kumanda etmesine imkan veren mekanizmaları sökmektir. Bu 19. değişiklikle aracın sağ tarafında araca kumanda imkanı veren mekanizmalarını söküyoruz"

GAZİANTEP (AA) - TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, 16 Nisan'da yapılacak olan halk oylamasıyla ilgili olarak, "(Yapılması gereken) sağ tarafta oturanın araca kumanda etmesine imkan veren mekanizmaları sökmektir. Bu 19. değişiklikle aracın sağ tarafında araca kumanda imkanı veren mekanizmalarını söküyoruz." dedi.

Şentop, Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Mavera Kongre ve Sanat Merkezinde düzenlenen "Yeni Hükümet Sistemi Olarak Cumhurbaşkanlığı" konferansında yaptığı konuşmada, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra anayasalara yeni bir anlam yüklendiğini belirtti.

Savaşın galiplerinin 'hem seçim olsun, hem de bizim çocuklar kazansın' anlayışıyla bir sistem kurduğuna değinen Şentep, "Arap Baharı'nda diktatörler gidiyor, serbest seçim olacak, çok parti olacak ama baktılar ki onların çocukları kazanamıyor ondan sonra Arap Baharı, farklı bir seyir aldı." dedi.

Hem seçim olması hem de onların çocuklarının kazanması için en önemli enstrümanın anayasalar olduğunu vurgulayan Şentop, "Anayasaları değiştirilmesi zor metinler olarak ortaya koyduğunuzda bunu büyük ölçüde başarabilirsiniz." ifadesini kullandı.

Şentop, 1950'de CHP'nin devletle bütünleşmiş bir siyasi hareket olduğuna işaret ederek, "1950'de kaybeden sadece bir siyasi parti değil, bir devlet yönetimi anlayışı, bir bürokratik iktidar aynı zamanda. Seçimle bu işin olmayacağı ortaya çıkmış, başka bir yöntem, ilk akla gelen de darbe olmuş. Askeri darbeyle bu anlayış iktidara gelmiş." diye konuştu.

Seçimle oluşan bir iktidarın yanı sıra seçime ihtiyacı olmayan bir iktidar oluşturulduğuna vurgu yapan Şentop, Türkiye'de asker-sivil bürokratlardan, yüksek mahkeme üyelerinden oluşan bu yapının temel kararları verdiğini bildirdi.

Şentop, böylece seçimle iş başına getiremedikleri bir iktidarın sürekli hale getirileceği bir formül bulunduğunu belirterek, "Biz buna vesayet düzeni diyoruz. Bu anayasa değişikliğinin vesayeti kalıcı olarak tasfiye edeceğini söylüyoruz." dedi.

Aday sürücülere eğitim verilen araçlara dikkat çeken Şentop, şöyle devam etti:

"Bu araçlar trafikte baktığınızda dışarıdan seyreden araçlar gibi normal ama içerisinde sol tarafı aynı. Sürücünün kullanacağı şekilde düzenlenmiş ama aracın sağ tarafında da oturan kişinin araca kumanda etmesine imkan veren mekanizmalar var. Aracı soldaki kullanıyor ama sağdaki de istediği, gerek gördüğü zaman aracın sürüşüne müdahale ediyor. Bazen soldakine fark ettirmeden, bazen onun da fark edeceği kadar, bazen soldakini devre dışı bırakarak, bazen de çok sinirlenirse kapıyı açıp soldakini aşağı atarak gerçekleştiriyor. Ama istediği zaman aracın hem hızına, hem de istikametine müdahale edebiliyor, onu kontrol edebiliyor."

Şentop, soldakinin seçilmiş siyasetçi olduğunu vurgulayarak, aracı yönetmesi gerekenin de o olduğunu belirtti. Şentop, sağdakinin de vesayetin temsilcisi olduğunu dile getirdi.

Vesayetle mücadeleyi 14 senedir sürdürdüklerini belirten Şentop, şu değerlendirmelerde bulundu:

"En sonunda da sağdaki kapıyı açıp sağdaki vesayetçiyi aşağı atarak mücadeleyi sürdürdük. Sadece adamı indirmek yetmiyor. Aracın sağ tarafında araca kumanda etmeye imkan veren o mekanizmalar durduğu sürece birileri bu sağ tarafta oturmak için heves edecektir. 15 Temmuz'da Türkiye'nin yaşadığı budur. FETÖ, aracın sağ tarafından da araca istikamet verildiğini aracın kullanıldığını biliyor. 40 yıldır da bu sağ tarafa oturmak için hazırlanmış. 15 Temmuz'da sağ tarafa oturmak için teşebbüs etti. Yine milletimizle beraber bunu aşağı attık. Fakat sağ tarafa birisi oturursa yine araca kumanda etme imkanına sahip. Yapılması gereken bu aracın sağ tarafındaki araca kumanda imkanı veren mekanizmaları sökmektir. Aslında doğrusu aracı değiştirmektir, yeni bir araç almaktır. Yeni anayasa bu. Bugüne kadar olmadı. Bu araçta müdahale edilmesi gereken ilk yer, imkan olduğunda o sağ tarafta oturanın araca kumanda etmesine imkan veren mekanizmaları sökmektir. Bu 19. değişiklikle aracın sağ tarafında araca kumanda imkanı veren mekanizmalarını söküyoruz."

Bugünkü sistemde Meclis içindeki dengeler değiştirilebilirse hükümet düşürülüp, hükümet kurdurulabildiğine değinen Şentop, "Türkiye'de uzak kumandayla dışarıdan müdahaleye imkan veren sistemin bu özelliğidir." dedi.

Mustafa Şentop, hükümeti parlamento dengelerine bağlı olmaktan kurtardıklarını belirterek, "Millet hükümeti doğrudan seçsin' diyoruz. İki sandık kurulacak. Bir sandıkta Meclis, milletvekilleri, diğer sandıktaysa doğrudan hükümet, yani cumhurbaşkanı seçilecek. Böylece parlamento içi dengeler nasıl değişirse değişsin hükümet düşmeyecek." ifadesini kullandı.

- Yurt dışında seçim bölgesi oluşturulacak

Milletvekili sayısının 600'e çıkarılacağına işaret eden Şentop, AB ülkelerinde 53 bin 764 kişiye bir milletvekili, Türkiye'deyse 143 bin 166 kişiye bir milletvekili düştüğünü anlattı.

Yurt dışında yaşayan vatandaşlara bulundukları yerde oy kullanma imkanı getirdiklerini vurgulayan Şentop, şu görüşlere yer verdi:

"Bunun devamı aday olma imkanı da getirmektir. Yurt dışındaki vatandaşlarına oy kullanma imkanı getiren ülkeler, aynı zamanda yurt dışını da seçim bölgesi kabul ederek orada aday olma hakkı imkanı veriyorlar. Bunu 1 Kasım seçimlerinden önce de vaat etmişiz. Yani Türkiye ilave olarak yurt dışına asgari 20 civarında milletvekili kontenjanı ayırmak zorunda. Bunu 550'nin üzerinde yaptığımızda bazı illerimize milletvekili düşmüyor."

Mustafa Şentop, bugünkü sistemde tatildeki Meclisi cumhurbaşkanın da Meclis başkanının da toplantıya çağırabildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanı ya kendisi çağırıyor, ya da Bakanlar Kurulunun talebi üzerine çağırıyor. Meclis başkanı da ya kendiliğinden, ya milletvekillerinin 5'te birinin talebi üzerine çağırabiliyor. Biz sadece Bakanlar Kurulunu kaldırdığımız için yeni sistemde Bakanlar Kurulunun talebi üzerine cumhurbaşkanının çağırmasını kaldırmışız. Barolar Birliği, karşılaştırmalı metinde bu ikinci fıkrayı koymuş, altına da yorum yapıyor. 'Görüldüğü üzere Bakanlar Kurulunu kaldırmışlar. Meclisi göreve sadece cumhurbaşkanı çağırıyor. Böyle şey olur mu? Meclisin itibarı azaltılıyor. Kendi kendini toplantıya çağıramayan bir Meclisle karşı karşıyayız' diye de yorum yapıyor. Halbuki milletvekillerinin 5'te birinin talebi üzerine Meclisi toplantıya çağırması duruyor ama onu koymamış. Onu koysa yorum yapamaz. Bu yorumu yapabilmek için bazı madde metnindeki bilgileri gizlemiş, bir bilgiyi vermiş. Diğer bilgileri saklıyor ki eleştirebilsin, yorum yapabilsin. İşte bizim karşı olduğumuz şey bu. Bu bir sahtekarlıktır. Görüşünüz, sonuçta çıkardığınız yorum ne olursa olsun bilginin doğru olması lazım. Bilgiyi bozarak, deforme ederek bir algı oluşturmaya çalışırsanız bu sahtekarlıktır. Barolar Birliği Başkanı, sağda solda gezeceğine kendisinin oturup bu metindeki bilgi hatalarını düzeltmesi lazım, illeti kandırmaması lazım, sahtekarlıktan vazgeçmesi lazım."

Konferansa, Vali Ali Yerlikaya, GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür de katıldı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı