"Yerel yönetimler yerelin sorunlarıyla uğraşmalı"

"Yerel yönetimler yerelin sorunlarıyla uğraşmalı"

Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Köksal Toptan:- "Yerel yönetimlerin yerelin sorunlarıyla ağırlıklı şekilde uğraşması gerekir. Son zamanlarda yerel yöneticilerin genel siyasete de çok müdahil olduklarını görüyoruz. Bunun çok yararlı olduğunu düşünmüyo

BERLİN (AA) - BAHATTİN GÖNÜLTAŞ - Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı (TBMM) ve Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Köksal Toptan, yerel yönetimlerin yerelin sorunlarıyla uğraşması gerektiğini belirterek, "Son zamanlarda yerel yöneticilerin genel siyasete de çok müdahil olduklarını görüyoruz. Bunun çok yararlı olduğunu düşünmüyorum." dedi.

Aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi olan Toptan, AA muhabirine, Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen yerel yönetimlerde çalışanların etik farkındalıklarının artırılması projesi kapsamında, 1-7 Eylül tarihlerinde gerçekleştirdiği çalışma ziyaretine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Toptan, Almanya'nın yolsuzlukla mücadelede aldığı başarılı sonuçlar kapsamında, bu ülkeyi yakından görmek ve tanımak için ziyaret ettiklerini söyledi.

Ülkede yoğun bir 6 gün geçirdiklerini belirten Toptan, ziyarete ilişkin şöyle konuştu:

"Bu 6 günde hem kendi vatandaşlarımızla, iş insanlarıyla, Uluslararası Şeffaflık Örgütüyle, ama ağırlıklı olarak Alman yerel yetkililerle görüşme imkanı bulduk. Yolsuzluk Almanya'da İçişleri Bakanlığı'nın takibinde bir konu olduğu için onlarla görüştük. Bizde olmayan, belediyelerde yolsuzluk soruşturmalarını yetkili bir savcının yaptığını gördük. Ayrıca yerel yönetim ile hükümet arasında çok sıkı bir diyalog olduğunu gördük."

- "Sivil toplum şeffaflık getiriyor"

Toptan, yerel yönetimlerde sivil toplumun hayati bir öneme sahip olduğunun altını çizerek, kendi mesleki tecrübelerinden örnek verdi.

TBMM Adalet Komisyonu başkanlığı görevini yürütürken hazırladıkları kanunlara sivil toplumdan önemli destek aldıklarının altını çizen Toptan, bu destek nedeniyle halkın da sivil toplumu benimsediğine vurgu yaptı.

Toptan, "İşin başlangıcından itibaren sivil toplum sürecin her aşamasında olduğu için sistem iyi işliyor. Sivil toplum işin içine girerse yolsuzluk ihtimallerini ortadan kaldırıyor. Sadece bir belediye başkanı ihale yapmıyor. Onun yanında mutlaka başka kişiler de oluyor. İşte sivil toplumun müdahil olduğu her sistemde şeffaflık kendisini gösteriyor. Bu bakımdan sağlıklı sonuçlar çıkıyor. Bizim burada bir koordinasyon eksikliğimiz var." ifadelerini kullandı.

- "Türkiye etik düzenlemede Almanya'dan önde"

Toptan, "Türkiye'nin etik konusunda düzenlemede Almanya'dan önde olduğunu" ancak uygulamada istenilen noktada olmadığını dile getirdi.

Etik kurulunun da bu amaçla kurulduğuna dikkati çeken Köksal Toptan şöyle devam etti:

"11 kişiden oluşan kurul hiçbir yerden emir almıyor. Kendi vicdani kanaatine göre karar veriyor. Almanya'da etik kurullar yok. Biz etik kurulları yaygın hale getirmek istiyoruz. Alman dostlarımıza bunu sorduğumuzda 'ona ihtiyaç yok çünkü sivil toplum denetliyor zaten' dediler. Onlar doğru mu yapıyor biz mi doğru yapıyoruz bilemem ama bizim almamız gereken mesafenin daha çok olduğunu görüyorum. Yerel yönetimlerin yeniden inşası gerekiyor diye düşünüyorum. Sivil topluma müdahale imkanı veren sistemin bizimkinin içine yerleştirilmesi lazım."

Almanya-Türkiye ilişkilerine de değinen Toptan, zaman zaman iki ülke arasında iniş çıkışların olduğunu ancak bunların son dönemde çözülmeye başlandığını dile getirdi.

Toptan, "Bu ziyarette gördüm ki hem biz hem Almanlar birbirlerinin olmazsa olmazıdır." dedi.

- "Yerel yöneticiler yerelin sorunlarıyla uğraşmalı"

Toptan, yerel yönetimlerin ağırlık şekilde yerelin sorunlarıyla ilgilenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Bunun yanı sıra yerel yönetimlerin merkezi yönetimle diyalog halinde olması gerektiğine dikkati çeken Toptan şunları kaydetti:

"Son zamanlarda yerel yöneticilerin genel siyasete de çok müdahil olduklarını görüyoruz. Bunun çok yararlı olduğunu düşünmüyorum. Almanya örneğini konuştuğumuz gibi yerel yöneticilerle merkezi yöneticiler devamlı diyalog halinde olmalılar. Bu yapılmadığı takdirde, o yörede, o yerel yönetim alanında huzurlu bir çalışma ortamı yaratılması da mümkün değil. Çünkü Türkiye'nin bir terör sorunu var. Bu terör sorunu sadece merkezi hükumetin çare bulacağı bir sorun değil. Topyekun bir mücadele gerekiyor. Burada yerel yönetimlere de çok önemli görevler düşüyor. Bu yapıldığı takdirde, ben Türkiye'nin aşılamayacak bir problemi olduğunu düşünmüyorum."



Kaynak:Haber Kaynağı