"Yıldız" atın yaşama savaşı

"Yıldız" atın yaşama savaşı

Ümraniye'de meydana gelen trafik kazasında, arabanın çarpması sonucu ağır yaralanan ve sahibi tarafından kaderine terk edilen yük atı "Yıldız", İÜ Veterinerlik Fakültesinde tedavi ediliyor- Aşırı kan kaybının ardından 15 ünite kan nakli yapılan ve vücudun

İSTANBUL (AA) - ÇİĞDEM ALYANAK - Ümraniye'de meydana gelen trafik kazasında, arabanın çarpması sonucu ağır yaralanan ve İstanbul Üniversitesi (İÜ) Veterinerlik Fakültesinde tedavi edilen yük atı "Yıldız", yaşama savaşı veriyor.

Dört gün önce meydana gelen kazada, inşaattan çaldıkları ahşap kalıpları at arabasıyla kaçırmaya çalışan 4 kadın, polisi görünce hızlanmaya başladı. Kadınların kullandığı at arabası, Akdeniz Caddesi'ndeki trafik ışıklarında, karşı yönden gelen Halim Gençkurt'un kullandığı 34 PL 6602 plakalı servis minibüsü ile çarpıştı.

Kadınlar kazadan yara almadan kurtulurken, çarpmanın etkisiyle yolun karşı tarafına savrulan at ağır yaralandı.

Polis ve vatandaşlar yerde kan kaybeden at için seferber oldu. Bu sırada yoldan geçen mobil sağlık ekipleri, atın kanayan yaralarına tampon yaptı.

Yaralı at, olay yerine çağrılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Veterinerlik Hizmetleri Müdürlüğü ekiplerince, İÜ Veterinerlik Fakültesine götürüldü.

Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilimdalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilek Olgun Erdikmen başkanlığındaki ekip, "Yıldız"ı 24 saat gözetimde tutuyor. Tedaviyi gönüllü olarak yürüten öğrenciler, iki saatte bir nöbet değiştirerek atın sağlık ve gıda yönünden ihtiyaçlarını karşılıyor.

Nörolojik rahatsızlığı nedeniyle ayağa kalkamayan at, 4 gündür hayat mücadelesi veriyor.

- "15 ünite kan nakli yapıldı"

Doç. Dr. Dilek Olgun Erdikmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, atın cumartesi günü akşam saatlerinde çok kan kaybetmiş ve yarı baygın vaziyette kliniğe ulaştığını söyledi.

Yapılan kan tahlili sonucunda ciddi bir anemi tespit ettiklerini belirten Erdikmen, 15 ünite kan nakli yapıldıktan sonra atın genel durumunun düzelmeye başladığını söyledi.

Yapılan klinik ve radyolojik muayenesi sonucu, atın bacaklarında veya kafasında bir kırığa rastlamadıklarını aktaran Erdikmen, şu bilgileri verdi:

"Atın problemi nörolojik. Bir at için kırık da kötü ama sinir lezyonu da çok kötü. Cüssesi çok büyük olduğu için anatomik olarak, uzun süre yatmaya müsait değiller. Sağlıklı bir at bile iki saat bir tarafına yatsa kalktığında ayakta durmakta zorlanır. Bu hayvan, cumartesi sabahından beri yatıyor. İki saatte bir yönünü değiştiriyoruz. Caraskal sistemiyle, dolaşım sistemini desteklemek için ayağa kaldırıyoruz. Cumartesi gününe göre, yaptığımız tedaviye olumlu yanıt veriyor. Refleksleri ve bacak hareketi hiç yoktu. Şimdi onlar yavaş yavaş geri dönmeye başladı. Çünkü ayağa kalkmadıkça, zaman onun aleyhine işliyor. Yemesi ve içmesi düzeldi."

Kan naklinden sonra ata antibiyoterapi, kortizon ve serum tedavisi uygulamaya devam ettiklerini aktaran Erdikmen, rahatsızlığın diğer organlara bir yansıması olup olmadığını da kontrol ettiklerini dile getirdi.

- "Tekme atsa diye bekliyoruz"

"Yıldız"ın, nörolojik problemi olduğu için idrar kesesini boşaltamadığını, bu nedenle içeride biriken idrarın başka enfeksiyonlara yol açmaması için kalıcı sonda uyguladıklarını ifade eden Erdikmen, at yattıkça gaz problemi de yaşadığını söyledi.

Atın cüssesi büyük olduğu için ekip ve ekipman işinin önemli olduğunu ifade eden Erdikmen, şöyle konuştu:

"Nörolojik hastalarda 6-7 günden önce yanıt alamayabiliriz, o yüzden ümit kesmiyoruz. Normalde tekmeden korkarız, tekme atsa diye bekliyoruz. Atın sağlığı ciddiyetini koruyor. Bir an önce kalkması lazım ki biz de ümitlenelim. kalkmadıkça süreç negatife doğru ilerliyor."

Tedaviden sonraki sürecin de sıkıntılı olduğunu aktaran Erdikmen, şunları söyledi:

"Bu hayvanları sahiplendirmemiz gerekiyor. Çünkü çoğunlukla sahipsiz oluyorlar veya istismar mağduru da olabiliyorlar. O sahiplerine teslim etmek istemiyoruz. Gönüllüler ve hayvanseverler vasıtasıyla çeşitli yerlere gönderiyoruz. Çoğu çalışamaz durumda, bir performans beklenemeyecek hayvanlar. Gönüllü olarak bakabilecek yuva arıyoruz. Bu da bizim için aslında çok büyük bir problem. Masraflı bir durum at ya da eşeğin bakımı. O yüzden bazen gönüllüler, bazen de ünlüler sahipleniyor. Bazen at çiftliği olup da 'onlara da biz bakarız' diyen hayvanseverler de olabiliyor."

- Öğrenciler hiç yalnız bırakmıyor

Erdikmen, fakültedeki öğrencilerin atı hiç yalnız bırakmadığını, iki saatte bir nöbet değiştirerek tedaviyi sürdürdüklerini belirtti.

Atın sahibinin kendilerini hiç aramadığını anlatan Erdikmen, "Bizimle hiç iletişime geçmezler. Bazen, aylar sonra 'bizim bir atımız vardı, almak istiyoruz' diye gelen oluyor çok nadir. Genellikle iletişim olmuyor." dedi.

Atın yaşının 7-8 olduğunu belirten Erdikmen, "Genellikle kır yük hayvanlarının ismi dişilerde Yıldız oluyor. Bu da muhtemelen Yıldız'dır. Ne zaman sorsak Yıldız'dır adı onların. Bizim için Yıldız." diye konuştu.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı