Yönetmen İsmail Güneş'ten TYB Konya'da önemli açıklamalar: Festivallere katılırken ‘LGBT’misiniz? diye soruyorlar
Yönetmen İsmail Güneş, TYB Konya'da önemli açıklamalarda bulundu. Bazı dizilerde sapkınlık teşvik edildiğine işaret eden Güneş, “Festivallere katılırken ‘LGBT’misiniz?’ diye soruyorlar. Eğer öyleyseniz size pozitif ayrımcılık uygulayacağız diyorlar" dedi
Birçok toplumsal mesaj içeren filmlerin yönetmenliğini yapan İsmail Güneş, Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nde ‘Dijital Platformlar Karşısında Sinemanın Geleceğini’ anlattı. Sektör gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin düzenlediği çevrimiçi konferansta yönetmen İsmail Güneş dijital platformlar karşısında geleneksel sinemanın durumunu anlattı. TYB Yönetim Kurulu Üyesi Vural Kaya yönetiminde yapılan program sosyal medya kanallarında canlı yayınlandı.
BİZİM YAŞADIĞIMIZ SORUNLAR DİĞER ÜLKELERDE YOK
Sinemanın televizyona karşı kendini toparladığı tespitinde bulunan İsmail Güneş, “Televizyonlarla mücadele eden sinema bıraktığı yere tekrar çıtasını koyabildi. İçerikleri eskisi kadar büyük olmasa bile neticede televizyona karşı savaşta kafa kafaya yürüdü, bir direnç var” dedi.
“Oscar’da Netflix filmleri yarışmasın” diye konuşulduğuna vurgu yapan Güneş, “O mecra Hollywood'un kendi yapımlarını, kendi yönetmenleri ve kendi şöhretli oyuncularını iyi paralar vererek kendi içerisine almış durumda. Ama buna direnen yönetmenler yapımcılar senaristler var. Burada çalışmak istemeyenler var ve hatta Oscar yarışmalarında da bu filmleri orada yarıştırmamak üzere çaba sarf ediyorlar” diye konuştu.
YAPIMCI SİNEMASINI 95’TE ÖLDÜRDÜK
Telif hakları yasasında 1995 yılında yapılan değişiklikle Türkiye’nin de dünya standartlarına gelmeyi amaçladığına işaret eden Güneş, “O yasayla filmin sahibi yönetmendir, senaristtir, film müziği bestecisidir, yapımcı sadece mali haklarına sahiptir; dediler. Yapımcı da ‘Ben parasını vereceğim; film yönetmeni, senaristi, müzisyeni sahibi olacak’ deyip çekildi. Eserin hakları, ayrı mali haklar ayrı demediler. Böylece Türkiye’de yapımcı sineması 1995’de öldü” ifadelerini kullandı.
ANTİ KÜLTÜR İNSANI YETİŞTİRDİK
Konuşmasına kitap sektöründen örnekler vererek devam eden Güneş, “Kitap dağıtımı düşünün. Romanınızı kimseler basmayınca kendiniz bin tane bastınız. Peki okuyucuya nasıl ulaşacak? Bedava verseniz okunmuyor. Tuhaf bir jenerasyon geliştirdik ve bunu hep birlikte yaptık. Sanatçı, idareci, hükümetler yaptı ve bir anti kültür insanı yetiştirdik” dedi.
"EŞCİNSEL DİZİLER TEŞVİK EDİLİYOR"
Ahlâk derdi olan bir ülkenin kendi değerleriyle bir derdi olmadığını ve o güzel değerleri yaşatmak için yerli düşüncelerle film çekmek isteyen insanların yok olduğuna işaret eden Güneş, “Festivallere katılırken ‘LGBT’misiniz?’ diye soruyorlar. Eğer öyleyseniz size pozitif ayrımcılık uygulayacağız diyorlar. Şu anki yapı bu. Özellikle bir dijital kanal; kendi sahibi eşcinsel olduğu için tüm dizilerde eşcinsel istiyor. Onun da yan karakter olarak değil, başarılı bir insan olarak görünmesini istiyor ve sizin buna karşı yapabilecek bir durumunuz yok” açıklamasında bulundu.