Yüksek yargı düzenlemesi komisyonda kabul edildi
Muhalefet, tasarının, "kayyımların görevleriyle ilgili iş ve işlemlerinden dolayı tazminat davalarının devlet aleyhine açılmasını ve devletin ödediği tazminatı kayyımlara rücu etmesini" öngören maddesine itiraz etti- Adalet Bakanı Bozdağ: - "Bu düzenleme
TBMM (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Danıştay Kanununda değişiklik öngören tasarıdaki, "kayyımların görevleriyle ilgili iş ve işlemlerinden dolayı tazminat davalarının devlet aleyhine açılmasını ve devletin ödediği tazminatı kayyımlara rücu etmesini" öngören düzenlemenin; kayyımların işlerini baskıdan, korkudan, tehditten uzak yapması için getirildiğini söyledi.
Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının, dün sabah saat 10.30'da TBMM Adalet Komisyonunda başlayan görüşmeleri 15 saat sürdü.
Muhalefet, tasarının her maddesi üzerinde değişiklik önergesi verdi ve bazı maddeler üzerinde uzun süren konuşmalar yaptı. Tasarı, bazı değişiklik önergeleriyle kabul edildi.
Tasarının, "kayyım atanan şirketlerin, yönetim organının yetkileriyle birlikte kayyıma devredilmesi ile kayyımların görevleriyle ilgili iş ve işlemlerinden dolayı tazminat davalarının devlet aleyhine açılmasını ve devletin ödediği tazminatı görevini kötüye kullanan kayyımlara rücu etmesini" öngören maddesi, komisyonda uzun süre tartışıldı.
CHP'li milletvekilleri, bu düzenlemeye itiraz etti.
CHP Eskişehir Milletvekili Cemal Okan Yüksel, paralel yapının kaynaklarını kesmek için getirilen bu düzenlemenin, ticaret özgürlüğü ve güvenliğini yok eden bir düzenleme olduğunu savundu.
"Kayyımların iş başına getirildiği şirketlerin iflasa sürüklendiğini görüyoruz." diyen Yüksel, "Bu düzenlemeye göre, devlet herhangi bir şirketin zararını ödeyecek ama bunu kayyıma rücu edebilmesi için kayyımın görevini suistimal etmesi gerekecek. Kayyımlar, 'şu anda siz bize bunları yaptırıyorsunuz ama yarın ne olacak?' dedikleri için bu düzenlemeyi getiriyorsunuz." ifadesini kullandı.
- "Davalar açılınca yetkileri kullanmaktan çekindiler"
Bakan Bozdağ da bu düzenlemeye neden ihtiyaç duyulduğunu anlattı.
CMK'nın 141. maddesinin 4. fıkrasında, hakimler ve savcılarla ilgili böyle bir düzenleme olduğunu ancak daha sonra bunu kaldırdıklarını belirten Bozdağ, "Bunu kaldırınca 2 ay sonra mahkemeler karar vermekten çekindiler, inisiyatif kullanmadılar. Bunun üzerine çok kısa bir süre sonra bu maddeyi geri getirip koymak zorunda kaldık. Bütün hakimler ve savcılar bunu kendileri üzerinde tehdit ve baskı gibi gördüler, bağımsız ve rahat hareket etme kabiliyetlerini önemli ölçüde kaybettiler." değerlendirmesini yaptı.
Bekir Bozdağ, TMSF ile ilgili bir kanun çıktığını anımsatarak, "TMSF pek çok iş yaptı ama o iş yapanlarla ilgili davalar açılınca kanunun verdiği yetkileri kullanmaktan çekindiler. Bu sefer TMSF amacına uygun işler yapamadı, daha sonra bu teminat getirildi ve TMSF, Türkiye'nin milyarlarca dolar zarara uğramasının önüne geçen cesur kararlar aldı, adımlar attı." diye konuştu.
Kayyımların, atandıkları yerlerle ilgili olarak, soruşturmanın da bir parçası haline geldiklerini belirten Bozdağ, "Çünkü soruşturma makamına yardımcı oluyorlar." dedi. Bekir Bozdağ, kayyımların pek çok tehdit altında olduğunu, zaman zaman, "siz şu kararı alırsanız, size şu davayı açarız." tehdidiyle karşılaştıklarını vurguladı.
Adalet Bakanı Bozdağ, kayyımlarla ilgili pek çok şikayetler ve hukuk davaları olduğunu, bu nedenle de kayyımların görevlerini yapamadığını ve yasamanın verdiği yetkileri doğru kullanmakta çekingen davrandığını söyledi.
Bozdağ, şöyle konuştu:
"Bu düzenleme onların işlerini baskıdan, korkudan, tehditten uzak yapması için getirilmiştir. Devlet onlara rücu edecektir. Aynı rücu, hakimler ve savcılar için de var. Maliye, ödemeyi yaptıktan sonra bir yazı gönderiyor, HSYK rücu edilip edilmeyeceğine karar veriyor, rücu edilmesine karar verdiği zaman bu süreç işletiliyor. Bu kararların hepsi de süre dolmadan alınıyor."
- "Yargıtay'a gelen dosyalarda azalma olacak"
Yargıtay 13. Ceza Dairesi Başkanı Vuslat Dirim de Yargıtay'a yılda 450 bin ceza davası, 450 bin de hukuk davası olmak üzere toplam 900 bin dava geldiğini belirterek, "İstinaf mahkemeleri devreye girince bu davalara onlar bakacak." dedi.
Dirim, bu düzenlemeden sonra hukuk dairelerine gelmesi muhtemel davalarda yüzde 88, ceza dairelerine gelmesi muhtemel davalarda ise yüzde 91 azalma olacağını söyledi.
AA
Kaynak: