Trabzonspor maçından sonra yazmak yerine Kayseri Erciyesspor maçından önce yazmayı tercih ettim. Maç yazısı yazmayı, hangi dakikada, kim ne kaçırdı yazmak sevmiyorum. İnsanlar ya stadyumda ya da televizyonda maçı izliyor ve kimin ne yaptığını görüyor. Onlara “Zafer Biryol, 25. dakikada topu üst direğe nişanladı” demek bence saygısızlıktır. Özellikle ulusal gazetelerde, maçı bile anlatmaktan aciz öyle rezil yazılar okudum ki neredeyse pozisyon yorumculuğuna başlama kararı alacaktım. Örneği, Zafer Biryol’dan bilinçli olarak verdim. Konyaspor iki haftada 3 gol yedi ve 1 gol attı. Takımın bu maçlarda oynayan iki golcüsü, Zafer Biryol ve Tayfun henüz golle tanışamadılar. Bundan daha doğal hiçbir şey olamaz. Tayfun çok üst düzey bir golcü değil ama faydalı bir oyuncu. Zafer Biryol ise henüz yeterli değil. Bu da çok doğal. Adam ameliyat oldu ve iki maçta gol atamadı diye dünyanın en beceriksiz adamı ilan edilemez bence. Bakın bunun en önemli nedenini anlatıyım. “Gol atmadan röportaj vermeyeceğim” diyecek kadar golle yatıp kalkan (öyle olması gerekiyor zaten) bir futbolcu çok ağır olduğu, çabukluğunu kaybettiği, güvenini kaybettiği yönündeki eleştirilere, “Bu eleştirileri anlamıyorum. Ben zaten çok çabuk bir futbolcu değilim. Sadece eskisi kadar kondisyonum iyi değil. Buna katılıyorum ve 1-2 haftada düzelirim” cevabını veriyor. Zafer, bence son derece olgun bir futbolcu ve doğru söylüyor. 25 gol attığında da, 18 gol attığında da acemice ve ağır hareketleriyle çok gol kaçırıyordu. Ama onun ceza sahası içinde neler yaptığını, kafa şutlarını bilmeyen aptaldır. Aykut Kocaman’ın dediği gibi pozisyona girilsin ki gol atılsın. Yani Zafer Biryol girilen pozisyonu değerlendiremedi mi bir daha ki pozisyonda gol atması gerektiğini biliyor. Bence şu an Turkcell Süper Lig’in en iyi 3 golcüsünden biri Zafer Biryol. O yüzden kimse ağır eleştirilerde bulunmasın ve sabretsin. O kendine dikkat ettiği ve kafasını rahat tuttuğu sürece yine en az 20 gol atacak. Zafer Biryol’u da, eksikleri olmasına rağmen “biz Konyaspor’un futbolcularıyız ve iyi olmak zorundayız” bilinciyle hareket eden teknik heyet ve futbolcuları da rahat bırakın! Yönetimi ve onların aldığı hiçbir futbolcuya itiraz etmeyen, bunları kampta boşuna çalıştıran ve halen de bazı gereksiz oyuncuların takımda kalmasına izin veren Aykut Kocaman’ı rahatsız edebilirsiniz. Ama bu takıma 5 hafta müsaade edin. Göreceksiniz neler olacağını....