yazar-70
Zarfa takılma, mazrufa dikkat et
Sular çekilir karıncalar balık yer,Sular yükselir balıklar karınca yer,
Malına ve makamına fazla güvenme,
Kimin, kimi, nasıl, yiyeceğini
Suyun akışı belirler…
Yargıtay başsavcısı %47’lik halk desteği olan iktidar partisine “Laikliğe aykırı fiillerin odağı haline gelmiş olması” gerekçesiyle kapatma davası açtı ya… Seyret sen gümbürtüyü… Bence işte tam böyle zamanlarda belli olur, erbabın asıl niyeti ve maksadı tabi yorumlayabilene. Kurt dumanlı havayı sever misali, bence olaya balıklama atlamadan şöyle bir kenardan izlemek lazım siyasetin ahvalini.
Şimdi moda ya artık önüne gelenin kendince yorumlar yapacağı ve komplo teorilerinin bini bir para havada uçuşacağı sürece girmiş bulunuyoruz. Haydi hayırlısı. Ee madem moda ve bende âcizane bir köşe yazarı olarak hiç değilse köşemi dolduracak kadar bir şeyler karalamak zorundayım. Şimdi bu konuda yazmayıp, -Fener Chelsi’den kaç yer? -Petek Dinçöz’ün Star Tv deki yeni programı tutar mı tutmaz mı? -Ne olacak bu cimbomun hali? -Karapınar Ticaret Odası niye 17 gol yedi? -Karapınar Esnaf Kefalet Koop. seçimini kim kazanır?... gibi sorulara takılır kalırda laiklik meselesinde Fransız kalırsam beni ayıplarsınız değil mi? Öyleyse yalan yanlış bişeyler yorumlayım yazayım bari bende.
Âcizane benim görüşüm bu olayda, zarfa bakarak takılıp kalmaktan ziyade, verilmek istenen mesaja yoğunlaşmalı ve aklıselim davranıp ona göre vaziyet alınmalı. Yani gerçekten olayın perde yüzündeki ifadelere, yani Ak partinin laikliği kaldırıp yerine şeriat düzenini getirmek için, sinsi bir siyasi politika izleyip, uzun vadede asıl amacının şeriat devleti kurmak olduğu görüşünde olup olmadığı kanaati beyinlerde tazelenmeli. Şahsen ben bu görüşe katılmıyorum. Evet, bu anlamada bu fikre yatkın bazı eylem ve söylemlerde bulunan bazı partililer olabilir. Ancak bu kişi ve ifadeler, organize bir hareketten öte şahsilik taşımaktadır. Evet taşıdıkları unvan ve makamları dikkate almaları mecburiyeti konusunda ihmal de olabilir. Fakat gene de, ben gerek parti genel başkanının gerekse üst düzey karar organlarının böyle bir plan içerisinde olduklarını sanmıyorum. Ama diyeceksiniz ki ateş olmayan yerden duman çıkarmı? Evet, işte orda haklısınız.
Günümüz dünyasında insanlık medeniyetine şöyle tarihsel süreci de göz önüne alarak incelediğimiz zaman görebiliriz ki; kanaatimce Türkiye Cumhuriyet’inin ve Türk Milletinin idaresi için toplumsal düzen anlamında “ŞERİAT DEVLETİ” kurma ve olma ihtimali sıfır oğlu sıfırdır. Gerek ekonomik ve kültürel olarak bu denli Avrupalı laşmıken, gerekse bizim dışımızdaki dünyadaki güç dengelerinin durumları ortadayken böyle bir şeyin gerçekleşme ihtimali bence sıfır. Peki, o zaman bu bir bardak suda fırtına koparmak niye derseniz, işte bütün sorun ve mesel burada. İşte bu sorunu net olarak cevabını bulabilen zaten bu olaya hiç bulaşmayıp kenardan tebessümle izliyor. Çünkü oynanan filmin senaryosunu kimin ve niçin yazdığını kestirebilirseniz, filmin sonu için aşırı heyecanlanmazsınız.
Bende âcizane yaşım ve tecrübelerime göre bu senaryonun öncesini ve sonrasını tahmin edebildiğim için, fazla merak etmeden durup seyretmek ve seyrederken de oyunculardan ziyade seyircilerin duruş ve davranışlarını takip etmeyi daha heyecanlı buluyorum. Haydi, buyurun işte benden d size bir bakış açısı ve köşe yazısı çıktı. Anlayan anladı zaten, arif olmayana sözüm olamaz…
ADAM GİBİ*******************
Niceleri geldi, neler istediler,
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler.
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler.
*************HİKMETLİ SÖZLER
CEVAP VER…
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, mal mı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mi olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?