Zırhlı Birlikler darbe girişimi davası

Zırhlı Birlikler darbe girişimi davası

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davaya, sanıkların esasa ilişkin savunmalarıyla devam edildi

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada sanıklar, esasa ilişkin savunma yaptı.

19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar, yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Dönemin tümen istihbarat şube müdürü sanık eski albay Muharrem Erdem savunmasında, eşinin hastalığı nedeniyle ayrıldığı yıllık izninin 14 Temmuz'da sona ermesiyle 15 Temmuz'da rutin olan mesaisine saat 07.30'da başladığını belirtti.

Erdem, ilk olarak sorumlu olduğu Faaliyet İzleme Merkezi'ne (FİM) giderek kameraları kontrol ettiğini, sonrasında da üst amirlerine görünerek izinden döndüğünü söylediğini anlattı.

Mesai bitiminde GATA lojmanlarındaki evine gittiğini aktaran Erdem, saat 22.35'te nöbetçi amiri İstihbarat Binbaşı Aziz Çiçek'in arayarak acil mesaiye çağırmasıyla saat 23.15'te nizamiyeden giriş yaptığı bilgisini paylaştı.

Burada gördüğü Çiçek'e ne olduğunu sorması üzerine, "Komutanım sıkıyönetim ilan edildi. Tümen komutanı görevden alındı. Tutuklanıp götürüldü." cevabını aldığını aktaran Erdem, bunun üzerine " Ne sıkıyönetimi? Ülkede ne olduki sıkıyönetim ilan edildi? Tümen komutanıyla ne alakası var ki komutan götürülüyor." ifadelerini kullandığını söyledi.

FİM'e girdiğinde tanımadığı bir binbaşının masada oturduğunu görünce kim olduğunu sorduğunu belirten Erdem, bu kişinin 1. Tank Eğitim Alayında tabur komutanı olarak yeni tayin olan Semih İlhan olduğunu söylediğini aktardı.

Erdem, yaşananları anlamlandıramadığını savunarak koridorda gördüğü alay komutanı albay Sefa Alkan'ın, "Ben bu işte yokum." diyerek hızla dışarıya çıktığını ifade etti.

Vatandaşların nizamiyeye doğru geldiği bilgisi üzerine nizamiyeyi arayarak, "Halk kafanızı kırsa dahi bir şey yapmayın, karşılık vermeyin." dediğini ileri süren Erdem, askerlere nizamiyeye bayrak asmaları talimatı verdiğini iddia etti.

Erdem, kontrol etmek için gittiği nizamiyede birlikten çıkan iki tanktan birinin komutanı olan Koray Korkmaz'ı "dokunsan ağlayacak vaziyette" bulduğunu, neler olduğunu sorduğu Korkmaz'ın kandırıldıklarını söylediğini belirtti. Erdem, bunun üzerine, tankları çıkarmak için kimden emir aldıklarını sorarak, "Eyvahlar olsun size." şeklinde sitemde bulunduğunu ileri sürdü.

Darbecilerin yanında olduğu ve darbeyi destekleyici emirler verdiği iddialarını reddeden Erdem, mütalaada nizamiye önünde toplanan halk için söylediği iddia edilen "Bunlar halk değil, Osmanlıspor taraftarı. Melih Gökçek'in adamları bunlar. Biz Atatürkçüyüz." sözlerinin gerçeği yansıtmadığını savundu.

Olayların sonunda tutuklanan eski binbaşı Semih İlhan'ın kelepçelerini çözdürdüğü suçlamasını da kabul etmeyen Erdem, tutuklu isim listesini görünce "Ya bunların yüzde 98'i masum." dediği iddiasını da reddetti.

Erdem, istihbaratçı olması nedeniyle diğer personeller tarafından sevilmediğini, aleyhinde beyanda bulunanların daha önce çeşitli cezalar verdiği kişiler olduğunu savunarak beraatini istedi.

Duruşmaya diğer sanıkların savunmasıyla devam ediliyor.



Kaynak:Haber Kaynağı