"10. Uluslararası TRT Belgesel Ödülleri" sahiplerini buldu

"10. Uluslararası TRT Belgesel Ödülleri" sahiplerini buldu

"10. Uluslararası TRT Belgesel Ödülleri" kapsamında 9 ödül, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'da düzenlenen törenle takdim edildi- "Ulusal Profesyonel Kategori"sinde 45 bin lira değerindeki "En İyi Film Ödülü" "Sevan Bıçakçı: İstanbul'u Mücevhere Sığdıran Ust

İSTANBUL (AA) - TRT'nin, amatör ve profesyonel belgesel filmcileri desteklemek amacıyla 2009 yılında başlattığı ve bu yıl 10'uncusu gerçekleştirilen "Uluslararası TRT Belgesel Ödülleri", Cemal Reşit Rey Konser Salonu'da düzenlenen törenle verildi.

Törende konuşma yapan TRT Genel Müdür Yardımcısı Osman Urgun, etkinlik kapsamında hem ulusal hem de uluslararası alanda birçok belgeselciyi bir araya getirdiklerini ve TRT Belgesel Günleri ile üniversite öğrencilerinin, meslekte başarılı olma yolunda ilk adımı attıklarını söyledi.

Urgun, konuşmasında gündeme de değinerek, şu ifadeleri kullandı:

"İçinde bulunduğumuz bu coğrafyada yaşanan insanlık dramları belgeselciler sayesinde tarihe not düşülüyor. Görülmeyeni görmek, duyulmayanı duymak, belgeselciliğin ana kurallarından birisidir. İşte bunları konuştuğumuz bugünlerde, Kudüs'ten yine bizleri derinden sarsan haberler geldi. İşgal altındaki Filistin topraklarında, İsrail'in şehit ettiği her bir Filistinli kardeşimiz için büyük üzüntü duymaktayız. Bugün İsrail'in Filistin'de ördüğü bu utanç duvarı, katliama sessiz kalan dünya için kara bir lekedir. İnanıyorum ki bu utanç verici sessizliğin bir parçası olmayacaksınız."

- 3 farklı kategoride 9 ödül verildi

Ödüllerin "Ulusal Profesyonel Kategori"de 45 bin lira değerindeki "En İyi Film Ödülü", "Sevan Bıçakçı: İstanbul'u Mücevhere Sığdıran Usta" adlı filmiyle Ümran Safter'e, 35 bin lira değerindeki "Kültür ve Turizm Bakanlığı Ödülü" "Kazım" başlıklı belgeseliyle Dilek Kaya'ya, 25 bin lira değerindeki üçüncülük ödülü "Başka Tren Gıdı Gıdı" adlı belgesel filmiyle Yasin Ali Türkeri'ye takdim edildi.

Ödüllerde "Uluslararası Kategori"de de yönetmen Marcin Sauter "Unutulmuş Kıyı Zhalanash" adlı belgeseliyle 10 bin avro değerindeki "En İyi Film Ödülü"nün, Mila Turajlıc "Her Şeyin Diğer Yanı" başlıklı belgesiyle 7 bin 500 avro değerindeki "Kültür ve Turizm Bakanlığı Ödülü"nün, Florıs-Jan Van Luyn ise "Gayrimeşru: Danıel'in Hikayesi" başlıklı belgesiyle, 5 bin avro değerindeki üçüncülük ödülünün sahibi oldu.

"Ulusal Öğrenci Filmleri Kategorisi"nde ise "En İyi Film Ödülü" "Kurbağa Avcıları" belgeseliyle Batuhan Kurt'a, "Kültür ve Turizm Bakanlığı Ödülü" "Hayat Nöbeti" adlı filmiyle Peyami Sefa Altıntaş'a, "İstanbul Medipol Üniversitesi Ödülü" ise "Naatra" belgeseliyle Zeynep Altay'a verildi.

Aynı zamanda belgesel sinemada farklı yaklaşımları teşvik etmek üzere TRT tarafından 10 yıldır devam ettirilen "Uluslararası Belgesel Günleri"nin gala gecesi olan törende, Göksel Baktagir ile "İstanbul Sazendeleri", konser verdi.

- "İstanbul üçlemesi fikriyle yola çıktık"

Tören sonunda AA muhabirine açıklamada bulunan, "En İyi Film Ödülü"nü alan yönetmen Ümran Safter, böyle bir ödülü almaktan dolayı mutluluk duyduğunu dile getirerek, "Ben bu ödülü Sevan Bıçakcı nezdinde işini aşkla, tutkuyla yapan, hayallerinin peşinden koşan, asla pes etmeyen tüm ustalar adına aldım. İyi ki onlar var. Hayatımıza güzellik katıyorlar." diye konuştu.

Ödül aldığı belgeseli hakkında da bilgi veren Safter, şunları anlattı:

"Biz 2015 yılında 'İstanbul'un Gözü' adlı bir film yapmıştık, Ara Güler'le. Bu belgesel de aslında o filmin bir anlamda devamı. İstanbul üçlemesi fikriyle yola çıktık. İstanbul'u eserleriyle en iyi tanıtan 3 ustanın hikayesini yapalım dedik. İlki Ara Güler'di. İkincisi Sevan Bıçakçı. Üçüncüsünü de sürpriz bir isimle yaptık. Önümüzdeki yıl açıklayacağız."

Safter, 71 dakikalık belgeselde Bıçakçı'nın sanatını ve hayatını ele aldıklarını aktararak, "Bunu yaparken de Kapalı Çarşı'daki o kadim usta-çırak ilişkisini de ele aldık. Arkadaşlarını, dostlarını ve her şeyden önemlisi İstanbul aşkını anlatıyoruz." dedi.

Belgeselin çekimlerinin ise İstanbul, Londra, Newyork'ta gerçekleştirildiğine işaret eden Ümran Safter, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bıçakçı'yı tanıyan yaklaşık 40 kişiyle röportaj yaptık. Uzun bir çalışma süreci oldu. Çünkü filmimizi, onun eşsiz ve çok değerli zümrüt bir yüzüğün oluşumuna paralel olarak anlatmaya çalıştık. Bu yüzden de birazcık prodüksiyon süreci uzun sürdü, yaklaşık bir yılda tamamlandı. Aynı zamanda Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü destekledi projemizi."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı