15 Temmuz Şehit Yakınları ve Gaziler Programı
Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2) - "Bizler 30 yıl bu ülkede, bölücü terör örgütlerinin yanında bunları üzerimize salan odaklarla mücadele ediyoruz. 14 yıldır bizler Başbakan olarak, Cumhurbaşkanı olarak bu terör örgütüyle mücadele ediyoruz. Esasında asıl kavgay
İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizler 30 yıl bu ülkede, bölücü terör örgütlerinin yanında bunları üzerimize salan odaklarla mücadele ediyoruz. 14 yıldır bizler Başbakan olarak, Cumhurbaşkanı olarak bu terör örgütüyle mücadele ediyoruz. Esasında asıl kavgayı perde gerisindeki güçlerle veriyoruz. Almanya'da bu güçlerle mücadele ediliyor, Belçika'da, Hollanda'da, İsviçre'de, İsveç'te bunlarla mücadele ediliyor." dedi.
Erdoğan, Milli İrade Platformu Tarafından Sinan Erdem Spor Salonu'nda organize edilen 15 Temmuz Şehit Yakınları ve Gaziler Programı'nda yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na hitaben "Ah ah Kılıçdaroğlu, hayatın yalanla dolu. Bir yalan makinesi olarak çalıştın." ifadesini kullandı.
FETÖ mensuplarınca 15 Temmuz gecesi düzenlenen darbe girişiminde Ankara'da Gölbaşı Özel Harekat'ta 56 polisin şehit olduğunu hatırlatan Erdoğan, "O şehitlerimizin arasında bir Kübramız, Gülşahımız, Zeynepimiz, Seldamız, Demetimiz, Cennetimiz var. Sivil şehitlerimizin arasında Seherimiz, Sevgimiz var. İstanbul'da bir Türkan kardeşimiz, Ayşe Aykaçımız, Yıldız Gürsoyumuz var. Bunlar Nene Hatunların torunları. Şimdi ben ne diyorum, bu ülkede Nene Hatunlar bitmez. Nene Hatunlar bitmediği sürece bu ülkeye Allah'ın izniyle kimse ket vuramaz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe girişiminde gençlerin de şehit düştüğünü anımsatarak, "Az önce 16 yaşındaki yavrumuzu dinledik, gazimiz. Şehitlerimiz var aynı şekilde. Bakıyorsunuz yıllarca benim mesai arkadaşım olmuş Erolumuz var, yavzusu Abdullahımız var. O da 16 yaşındaydı. Babası 'gelme' deyince, 'sen nereye ben oraya.' dedi. O da babasıyla gitti." dedi.
- "Pazar günü milletimiz, 15 Temmuz'un adeta bedelini ödetecektir"
O gece hiç çekinmeden tankların altına kendisini atanların olduğunu aktaran Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Niye? Az önce İstiklal Marşı'nı okuduk. İstiklal Marşı'nda ne diyor? 'Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın/Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın/ Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın/Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın.'. Kendini vatana, millete ve dine adamış olan gençler yılmadılar. 'İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür./İmansız olan paslı yürek sinede yüktür.' Bir tarafta iman, inanç, aşk var, öbür tarafta imansız olarak ellerindeki bütün o modern imkanlarla, F16'larla, tanklarla, silahlarla kendi vatandaşının üzerine yürüyenler vardı. Kim galip geldi? F16'lara kul olanlar değil, Allah'a kul olanlar galip geldi. Pensilvanya'dan talimat alanlar değil, aklını kiraya verenler değil, Hakk'a kul olanlar galip geldi. Vaka bu, gerçek bu. Bakıyorsunuz, paramparça oluyor ama o yine hak bildiği yolda yürüyor. İnşallah aynı şekilde bu süreci başarıyla devam ettireceğiz. Yılmak yok. İşte pazar günü bunun bir kırılma noktasıdır. Pazar günü milletimiz, 15 Temmuz'un adeta bedelini ödetecektir.
Bir tarafta Kandil var 'hayır' diyor. Bir tarafta İmralı var 'hayır' diyor. Bir tarafta Pensilvanya var 'hayır' diyor. 'Kişi sevdikleriyle beraber haşr olunacaktır.' Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Mesele burada. Bunu kimse sağa sola çekmesin. Kim, kimle yürüyorsa onunla beraberdir. Bunların yolu, istikameti belli. Bu ülkeyi bölmek, parçalamak isteyenler ne diyor? Hayır. Onlarla beraber gidenler 'hayır' diyor."
Türkiye'de 30 yıldır, bölücü terör örgütlerinin yanında, bunları ülkenin üzerine salan odaklarla mücadele edildiğini vurgulayan Erdoğan, "14 yıldır bizler Başbakan olarak, Cumhurbaşkanı olarak bu terör örgütüyle mücadele ediyoruz. Esasında asıl kavgayı perde gerisindeki güçlerle veriyoruz. Almanya'da bu güçlerle mücadele ediliyor, Belçika'da, Hollanda'da, İsviçre'de, İsveç'te bunlarla mücadele ediliyor. Eğer bizim Dışişleri Bakanımıza uçuş izni verilmiyorsa, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız arabanın içine mahkum ediliyorsa, kadın haklarından bahseden bu terbiyesizler, bir bayana bu şekilde muamele ediyorlarsa, bunların medeniyetten yana nasibi yoktur. Bunlar medeniyet dediğin, tek dişi kalmış canavardır. Bunlarda medenilik yok." diye konuştu.
- "16 Nisan karar günüdür"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölücü terör örgütünün 1984 yılından beri hunharca katlettiği insanların çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğunu belirterek,"Bu pazar, aynı zamanda benim Kürt kardeşlerimin de bir sınavıdır, imtihanıdır. Artık kimse 'bizi tehdit ediyorlar, korkutuyorlar' diyemez. Türk Silahlı Kuvvetleri, polisimiz, güvenlik korucularımız Güneydoğu'da, Doğu'da bunların tehdit ettiği yerlerde, onların sırtındadır. 20 ayda 10 bin 500 terörist etkisiz hale getirilmiştir." dedi.
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir televizyon programında yaptığı konuşmaya değinerek, şunları söyledi:
"Geçenlerde çıktı bir televizyonda diyor ki ana muhalefetin başındaki zat, 'Darbe girişimini Cumhurbaşkanı ile Başbakan örtbas etmek istiyor.' Utan, utan. Sen danışıklı dövüşle oradan kaçıp gittin. Şu anda cezaevlerinde binlerce kişi var ve bunları yürütme organı olarak içeri alan kim? Sen misin? Şu anda bunlar yargıda mı? Yargıda. Yargılanıyorlar. Akıbetleri ne olacak? Yargı kararını verecek. Ağırlaştırılmış müebbetten tut, müebbete kadar her şey var.
16 Nisan karar günüdür. Niye bunu söylüyorum? Şimdi Bay Kemal diyor ki 'Ben katillerin idamından yanayım.' Sayın Bahçeli 'Ben idamdan yanayım.' Sayın Yıldırım o da 'Ben de yanayım' diyor. Ben diyorum ki anayasal bir değişiklik gerektirdiği için bu karar çıktığı anda, Parlamentodan bana geldiğinde ben bunu onaylarım. Zira bu, şehitlerimizin katillerini bizim affetme yetkimiz yoktur. Ha Parlamentodan çıkmadı, o zaman benim tavsiyem şu; bugün Erzurum'da söyledim. Diyorum ki; nasıl pazar günü halk oylamasına gidiyorsak, bununla ilgili de halk oylamasına gideriz, millete gideriz, millet kararını versin. George, Hans, Helga ne der benim derdim bu değil. Ahmet, Hasan, Ayşe, Fatma, Allah ne der ben buna bakarım."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mazlumların ahının yerde kalmayacağını, bu adımı kararlı bir şekilde atacaklarını, hakkın yerini bulacağını, hak yerini bulmazsa bunu ödeyemeyeceklerini vurguladı.
- "Örgütün karanlık yüzünü bir kez daha gördük"
DEAŞ denilen vahşi örgütün canlarına kıydığı insanların neredeyse tamamının Müslüman olduğunu dile getiren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bunlar ne diyor? 'Biz de Müslümanız'. Sen nasıl Müslümansın? Bu katil sürüleri sadece masumlara kast etmiyor. Aynı zamanda bölgede İslam namına, medeniyet, tarih, kültür adına ne varsa, onları da yok etmeye çalışıyor. Bölücü örgüt DEAŞ da camilere, kütüphanelere, ilim, irfan yuvalarına saldırıyor. En son çukur eylemlerinde bölücü örgütün karanlık yüzünü bir kez daha gördük. Hiçbir sebep yokken, kazdıkları çukurlarla Kürt kardeşlerimin hayatlarını zindana çevirdiler. Şimdi o çukurlara onları gömüyoruz. Bölgedeki kardeşlerimizin evlerinin altından tüneller kazarak, sokaklarını bombalı barikatlarla doldurarak en büyük zararı yine bu insanlara verdiler. Diyarbakır'daki Kurşunlu Camisi'ini tahrip etmek için neler yaptıklarını daha dün gibi hatırlıyoruz. Biz bir ölür bin diriliriz. Kurşunlu Camisi'ni, kurşunlayabilirsiniz ama şimdi biz 5 tane Kurşunlu Cami büyüklüğünde dev bir camiyi Diyarbakır'a yapıyoruz."
(Sürecek)
AA
Kaynak: