15 Temmuz'da şehit olan eşinin acısı halen yüreğinde
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde şehit edilen Acıbadem Mahallesi Muhtarı Mete Sertbaş'ın eşi Rahşan Sertbaş, o gün yaşadıklarını unutamıyor- Rahşan Sertbaş:- "Eşimi merak edip aradığımda telefonu başkası açtı ve 'Mete öldü' dedi. O anı unuta
İSTANBUL (AA) - HÜSEYİN KULAOĞLU - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Acıbadem'deki Türk Telekom binası işgal edilmeye çalışılırken çıkan olaylarda şehit edilen muhtar Mete Sertbaş'ın eşi Rahşan Sertbaş'ın yaşadığı acı, tazeliğini koruyor.
Sertbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 yaşında ailesiyle Acıbadem'e taşındığını, o zaman eşi ile tanıştığını ve liseden mezun olduktan sonra evlendiklerini söyledi.
Rahşan Sertbaş, 22 yıllık evliliklerinden biri 14 diğeri 8 yaşındaki iki çocukları olduğunu ifade etti.
Kayınpederinin beş dönem 20 yıl muhtarlık yaptığını, ardından eşinin muhtar seçildiğini anlatan Sertbaş, "Mete, iki dönem muhtarlık yaptı ve iki dönemde de tek başına adaydı. Acıbademliler eşimi çok seviyordu, sağ olsunlar. Mahalleli muhtar olmasını çok istedi, hepsi çok destekledi. Mete'yi çok seviyorlardı, ona olan saygılarını, sevgilerini her zaman gösterdiler. Halen bize de gösteriyorlar. Acıbademliler hep yanımızda. Eşim, muhtarlığı seviyordu, insanları çok seviyordu, Acıbademlileri çok seviyordu, onlar için bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Başarılı bir muhtardı." dedi.
Eşinin, faaliyetler, kurslar ve gençlere yönelik çalışmalar için mahallede bir kültür merkezi kurulmasını çok istediğini vefatından önce de bunun için uğraştığını ifade eden Sertbaş, şu anda bir kültür merkezinin yapıldığını kaydetti.
Mete Sertbaş'ın evine ve çocuklarına bağlı bir kişi olduğunu dile getiren Sertbaş, "İlk çocuğumuz evliliğimizden yaklaşık 10 yıl sonra oldu zaten. Çocuklarına doyamadan gitti, çok bağlıydı. Her zaman bizimle vakit geçirir bizimle dertleşirdi, sorunlarımızı beraber çözerdik. Mutlu bir aileydik." diye konuştu.
15 Temmuz'da eşinin eve geldiğini ve televizyon izlerken darbe girişiminden haberdar olduğunu aktaran Sertbaş, şöyle konuştu:
"O gün 'Rahşan köprüye askerler gelmiş.' dedi. Biz de şaşırdık, daha sonra bir telefon geldi ve telefon konuşmasının ardından hemen giyindi. 'Mete nereye gidiyorsun?' dedim ama beni hiç duymuyor, bir şey söylemiyor. 'Gidiyorum ben, evde kalın siz' dedi. Ben evden çıkarken üç kere 'Dikkat et Mete' dedim. Daha sonra telefonla aradı ve 'Ben Telekom tarafındayım, askerler buraya geldi, Türk Telekom'u işgal ediyorlar, siz dışarı çıkmayın' dedi. Son konuşmamız buydu."
Daha sonra eşini merak edip aradığını ama telefonu başkasının açtığını ve "Mete öldü" diye bağırdığını anlatan Sertbaş, "O anı unutamıyorum. Daha Mete demeden 'Mete öldü' diye bir ses duydum. Bittim, yıkıldım o an. Eşim, 'Komutanım burada ne işiniz var, bu amcayı ben tanıyorum, bu teyzeyi ben tanıyorum. Onları bırakın. Sizin burada ne işiniz var, siz kışlanıza dönün' demiş. Orada bir konuşma olmuş ve eşimi vurmuşlar. Çok zor geçti... Sağ olsun devletimiz her zaman yanımızda oldu, acılarımızı bizimle beraber paylaştılar. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız bütün devlet dairelerimiz, üst yöneticilerimiz, belediye başkanlarımız, kaymakamlıklarımız, hepsi yanımızda oldu. Çocuklarla tabii zor bir dönem geçirdik, geçiriyoruz ama ayakta durmak zorundayız." ifadelerini kullandı.
Darbe girişimine ait davayı yakından takip ettiğini ve 7 sanığa ağırlaştırılmış müebbet, 33 sanığa müebbet hapis cezası verildiğini hatırlatan Sertbaş, davada darbeci askerlerin savunmalarını dinlediğini, hiçbirini gerçekçi bulmadığını kaydetti.
15 Temmuz'un hain bir darbe girişimi olduğunu, şehitlerin ve gazilerin olduğunu vurgulayan Sertbaş, şunları anlattı:
"Korkunç bir gece. Hain darbe girişimi olduğu için idam istiyoruz. Bütün vatandaşlarımız silahsızdı. Mete muhtar olmasına rağmen silahsızdı. Karşısındaki insanlar, o hain askerler, hepsi vuruyor. Bütün gazilerin halini gördüm, şehit ailelerin hepsini görüyorum. Vahşet."
Eşinin vurulma anına ait görüntüyü bir sene boyunca izleyemediğini ifade eden Sertbaş, "Çağlayan'daki duruşmada, görüntüleri izleyince çok kötü oldum. Eşim orada şehit olurken yanında olmak isterdim. Bana ne diyecekti, en son kelimesini merak ediyordum. Bu durum içimde kaldı." şeklinde konuştu.
"Mete olmayınca her şey boş" diyen Sertbaş, 15 Temmuz'un unutulmamasını ve anlatılmasını istedi.
AA
Kaynak: