2018 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulunda
Avrupa Birliği Bakanı Çelik: (2) - "Türkiye'nin acelesi yok. Gümrük Birliğini güncellemek istiyorlarsa biz hazırız, değilse kendi bilecekleri iş"- "Türkiye'nin Başmüzakerecisi olarak söylüyorum, 23 ve 24. fasılları en kısa zamanda kapatacak kriterleri ort
TBMM (AA) - Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, Türkiye'nin Gümrük Birliğinin güncellenmesi konusunda acelesi olmadığını belirterek, "Gümrük Birliğini güncellemek istiyorlarsa biz hazırız, değilse kendi bilecekleri iş." dedi.
Çelik, bakanlığının 2018 yılı bütçesi üzerindeki görüşmeler sırasında yaptığı konuşmada, görüşmeler yaptığı AB'den muhataplarının, Türkiye'yi ifade özgürlüğü, basın hürriyeti, yargı bağımsızlığı, güvenlik ve adalet gibi konularda eleştirdiğini belirtti.
Müzakerelerin 23 ve 24. fasıllarının ifade hürriyeti ve yargı bağımsızlığını da içerdiğini dile getiren Çelik, "Bunlarla ilgili hükümetimizin iradesinden, partimizin iradesinden bir kuşkuya sahipsem, benim ağzıma almamam gereken fasıllar 23. ve 24. fasıllardır." diye konuştu.
Hükümetin iradesinin ortada olduğunu, 23. ve 24. fasılların açılmasını talep ettiklerini belirten Çelik, "Türkiye'nin Başmüzakerecisi olarak söylüyorum, bu fasılları en kısa zamanda kapatacak kriterleri de ortaya koyacak kapasiteye sahibiz ama hem fasılları açmayacaksınız hem de Türkiye'yi sürekli eleştireceksiniz. O zaman nasıl konuşacağız ve nasıl ilerleyeceğiz? Biz irademizi yüksek tutalım, yapacağımız işler konusuna odaklanalım ama karşımızdakilere de bunu telkin edelim. 23. ve 24. fasılların açılması konusunda milletvekilleri olarak Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisindeki muhataplarımıza baskı yapalım." ifadesini kullandı.
Çelik, Türkiye'nin, sığınmacılara yönelik yardımlarına da değinerek, sığınmacıların hayat standartlarını korumak için var gücüyle mücadele ettiğini söyledi.
AB'nin "2,9 milyar avroyu gönderdik" sözünün doğru olmadığını vurgulayan Çelik, "Gönderilen bir şey yok. O sadece taahhüde bağlanmıştır. 800 bin çocuk var, bu çocukların yarısı eğitim görüyor. Diğer yarısının eğitim görmesi zorunludur çünkü bu çocukların peşinde DEAŞ gibi, El Kaide gibi terör örgütleri var. Mekanizma ağır işliyor ve 5 yaşındaki çocuklar emeklilik yaşına gelene kadar bu paralar gelmez. Dolayısıyla hep beraber bu duyarlılığı da artırmak durumundayız." diye konuştu.
Türkiye'nin, DEAŞ tarafından bir saldırıya uğraması halinde bütün Avrupa binalarına Türk bayrağının yansıtıldığını ancak bölücü terör örgütü PKK tarafından saldırı gerçekleştirildiğinde hiçbir kamu binasında Türk bayrağı göremediklerini ifade eden Çelik, "Bu açık bir çifte standarttır ve aramızdaki temel anlaşmazlık konularından bir tanesidir. PKK terör örgütünden Fetullahçı terör örgütüne kadar birçok örgütün pek çok ülkede açık bir himaye gördüğü açıktır." dedi.
- Gümrük Birliğinin güncellenmesi
Gümrük Birliği meselesine de değinen Çelik, güncellenmeyi isteyen tarafın AB olduğunu, Türkiye'nin de bunu memnuniyetle kabul ettiğini belirtti.
Avrupa Konseyinin Avrupa Birliği Komisyonuna yetki vermesini beklerken Almanya'nın tavrıyla teknik bir konu olan bu sürecin siyasi meseleye çevirildiğini dile getiren Çelik, "Gümrük Birliğini güncellemeyeceğiz gibisinden bir tavır ortaya koydular. Türkiye'nin acelesi yoktur. Gümrük Birliğini güncellemek istiyorlarsa biz hazırız, değilse kendi bilecekleri iştir." değerlendirmesinde bulundu.
- Fasılların açılmama tartışması
Avrupa Birliği Bakanı Çelik, AB tam üyeliğine ilişkin açılmayan fasıllara yönelik HDP milletvekillerinin yanlış değerlendirme yaptığını söyledi.
HDP'nin tutuklu milletvekillerine yönelik anlatımlarının doğru olmadığını dile getiren Çelik, şöyle konuştu:
"Milletvekili olsun ya da olmasın terör bir demokrasinin kırmızı çizgisidir, bunu ihlal edene de ilgili işlem yapılır, bu kadar net. Eğer demokrasi mücadelesi verilecekse hikayenin bir kısmı atlanıp sadece son kısmıyla bir yargı ortaya koyulmamalıdır. Suçlu mudur, suçsuz mudur ona yargı süreci karar verecek. Benim işim o değil ama bu mesele konusundaki süreçleri tümden böyle baştan mahkum etmek gibi bir yaklaşımın da demokrasi savunusuyla ilgisi olmadığının altını çizmek isterim."
HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım ise tutuklu milletvekillerine ilişkin kararın yargıdan önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından verildiğini öne sürdü.
Erdoğan'ın, 9 Temmuz'da Hamburg'da Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş için "katil, terörist" sözlerini kullandığını söyleyen Yıldırım, "Eş Genel Başkanımız daha yargı karşısına çıkmamış. Yargıdaki sakatlık burada. Biz, 100 yıllık Kürt meselesini sosyolojik olarak sizin gibi görmüyoruz. Gazetecileri, akademisyenleri de teröristlikle suçlamaktan imtina etmiyorsunuz. Dünyanın ve Avrupa'nın anlamadığı, anlamak istemediği, anlamakta güçlük çektiği nokta budur." sözlerini sarf etti.
Yıldırım'a cevap veren Çelik, terör örgütü PKK'nın görüşlerinin Kürtlerin görüşü olarak yansıtılamayacağını vurguladı.
Bunun yapılması halinde siyasi ciddiyetin de ortadan kalkacağını belirten Çelik, "Birisi buraya çıkıp da PKK terör örgütünün kapsamı alanı içindeki bir siyasi görüşü 'halkımızın görüşü' ya da 'Kürtlerin görüşü' diye ifade ederse bunun zaten bir siyasi ciddiyeti kalmamıştır. Kürtler tarih boyunca mazlum bir halk olarak dışarıdan çok ihanete uğradı. Bu terör örgütleri üzerinden yeni bir Baas modeli oluşturularak, Kürt çocukları emperyalizmin çıkarları doğrultusunda yine cepheye sürülüyorlar." diye konuştu.
(Bitti)
AA
Kaynak: