Fahri Kubilay
3 ayda kendini yenileyen doğadaki kazanımları 10 dakikada harcamayalım lütfen
Mart ayının 11'de başlayan süreç hafta sonları uygulanan sokağa çıkma kısıtlamalarına neden olmuştu. Uzun zaman sonra vatandaş tekrar doğayla buluşmanın sevincini yaşadı.
Bizim de içinde olduğumuz bazı meslek grupları bu süreç boyunca doğayı gezerek yakından gözlemledik ve doğa ile ilgili onlarca haberi ulusal nitelikte haber yaptık video çektik, fotoğrafladık ve yayınladık.
Tabiî ki bunu yaparken gözlemlerimiz sonucu elde etiğimiz verilere dayanarak doğanın kendini yenilediğini her fırsatta dilimizin döndüğünce anlatmaya çalıştık.
Fabrika bacalarının durması, trafiğin durması insanoğlunun doğayı hoyratça kullanımının durması v.b. nedenlerle doğaya salınan zehirli gazlardan bir nebze olarak kurtuldu doğa.
Diğer taraftan, insanların bu kısıtlamalar nedeni ile piknik için doğaya gidememesinden dolayı etrafa rastgele çöp bırakmamasından, atıkları bilinçsiz bir şekilde kullanmamasından dolayı çevre, geçici bir süre ile rahatladı ve aslına döndü.
Hafta sonu itibari ile sokağa çıkma kısıtlaması sona erdi ve insanlar doğa ile tekrar buluştu.
Maalesef ki bu süreçte kazanılan yenilenme ve temizlenme işi bu hızla giderse en kısa sürede eski haline dönecek gibi.
Bir iki günde nasıl başardık bilemem ama istenmeyen görüntülere şahit oldum.
Yine çöpler piknik yapılan yerlerde bırakılmış poşetler, pet şişeler ve her türlü atık doğayı berbat etmiş.
Bunun yanında ormanın içinde bir ev düşününün
Evin oturma odası, mutfağı, salonu ve balkonu vardı. Pişirme isi ateş ile mutfakta yapılır. Siz oturma odasının ortasında o işi yapamazsınız. Adam o tazecik çam fidanlarının, devasa çam ağaçlarının tam altına meydan ateşi yakarak piknik yapıyor.
Aynı şekilde oturma odasına ateş yakması gibi bir şeydir bu. O bölgeleri kendi evimizin içi gibi görmek zorundayız. Evimizde yapmadığımız yanlışlıkları milletin evi olan ortak kullanım alanlarında da yapmamalıyız.
Bunlar görünce; "Allah korusun" diye dua etmekten başka elimden bir şey gelmedi.
Diğer taraftan şehir merkezinde parklarda insanı utandıran görüntüler oluştu. Bu konuda fazla bir şey söylemeye gerek yok sanırım. Herkesin gözü önündeki hadiseler bunlar.
Bu iş bir kültür bir eğitim meselesidir. Demek ki daha çok, hayat okulunda eğitim görmemiz gereken hususlar var.
Vallahi billahi çevrede yaşayan her hayvanın doğaya bir katkısı var ve çevreyle ilgili bir dengeyi sağlıyor. Onlardan bari ders almalıyız.
Sadece İnsanoğlu bu dengeyi bozuyor. Biz bu kadar mı aciz bir yaratığız?
"Ey Allah’ım içimizdeki beyinsizlerin yaptıkları yüzünden bizleri helak etme!" diye dua etmekten başka elimizden bir şey gelmiyor.