Durali Göğüş

Durali Göğüş

Dertlenmeyen İnsanlar Çağı

Dertlenmeyenin derdi olmazmış. Yazının son tamamlama cümlesini başa aldım ki "Neymiş bu, neymiş insanlığın derdi?" düşünülsün diye. Hiç dertsiz insan var mı ki dünyada? Fıtratı gereği insanın sağlık, ekonomik, sosyal, ailevi ve makamsal vb. bireysel dertleri çoktur. Bizim vurgu yapacağımız dert zihinsel, fikirsel, kalbi ve en önemlisi vicdanı dertlerle dertlenme olayı. İnsanlık tarihine şöyle bir göz atalım. İnsanlığın hiç bu kadar boşluğa düşmüş, dertlenmeyi hiç aklının ucuna getirmediği dönem var mı diye sorgulasak yok olduğu kesin gibi. Dünyamızda insanlık adına düşünülecek hangi dert var da dertlenelim diyen yığınla kitleleri görmek çok acı. Tebessüm hal ile ne derdi varmış ki insanlığın diye sorar utanmadan. Ben niye dert edineyim ki… Kendi dışımdakilerin sorununa egosantrik, narsist robota dönen insanların pik yaptığı bir zaman yaşanıyor inanın. Gayet modern, teknolojik ve konforlu yaşam çağını yaşıyoruz. Her imkâna, her şeye kolayca ulaşım sağlıyoruz çılgınca tüketip, şükürsüzce yaşıyoruz aymazlığındayız hepimiz.

Dünyevi hayatımızda konfor içinde yaşayan , başkaları için dertlenmek bize lüks anlayışında insan hayli fazla. Ne dertlenmesi!.. Katliamlara, soykırımlara suskun bir dönem. Halbuki "Sessiz kalmak suça ortak olmaktır." Niye milletin aklını sıkıntı varmış gibi düşüncelerle meşgul ediyorsunuz anlayışında materyalist, seküler bakışlı zavallılar var. Bu zihinlerdeki bakış, boş ve vicdansız bir bakış. Bunların dünyasını doldurmak çok zor. Çünkü ne anlatırsanız anlatın neyle doldurmaya kalkarsanız kalkın almaz. Dışa ve dertlenmeye kapalı bir beyine toslarsınız. Dertlenmemek duygusu bu tiplerde inanınki bir bağımlılık hastalığı gibi. O sadece kendi dünyasındaki konforun, paranın, makamın ve nüfuzun verdiği rahatlığa bakar. Kendi dışındaki yaşama bana neci, bahaneci, boş vermişçi, anlamsız ve ilkesiz bir yaşam sarhoşluğundadır. Şimdi yazıyı buraya kadar okuyan okur kardeşler diyor ki, tamam pekala ne var dünyamızda dertlenecek; bir dert söylesen de bizimde bir derdimiz olsun diyenlere “GAZZE!” Yüzyılın çirkef medeniyetinin şımartılmış katliam şebekesinin Filistin halkına yaptığı işkence ve zulmü , soykırımı dertlenmek yetmez mi? On sekiz aydır dünyanın gözünün içine bakarak yakma yıkma, ölüm kusmakta Gazze’de Siyonist alçaklar. Gazze’de açlık ve susuzluk felaket düzeyinde diyoruz. Ha onu mu diyorsunuz? Gene şu Gazze mi!.. Valla buda iyice sıktı diyen gizli ve açık hadsizler azımsanacak gibi değil.

Çağın insanı olarak Lanet tacını takmış Siyonistlerin Gazzeli Müslümanlara karşı yapmış oldukları katliamı ve soykırımı hafızalarımıza vicdanlarımıza dert olarak kaydetmemiz gerekiyor. İşte o zaman dertlenmiş insanların çağını başlatmış oluruz belki. İslâm toplumlarının ve insanlığın bu derdi tek dert olarak kaydetmesi kesin kati olmalıdır. Zulme rıza zulümdür. Karanlığın en koyu anının ışığa kavuşacağı zamanın hemen öncesi an olduğunu bilmeyen yoktur. İslâm toplumları sabreden Gazzeli kardeşlerine uygulanan vahşete karşı sabırlarının sonuna gelmiş hali yaşıyor. Sabır, öfkenin zirvesine dayanmış durumda çirkef küreselcilere had bildirme kararlığında. Belhüm Adal küresel Siyonist çetelerin elinde buhranlı ve hüsrana dönüştürülen çağa son vermek için Müslümanlar ve İnsanlık dertlenmiş vaziyette. Özellikle Müslümanlar! Son birkaç yüzyıldır küresel gücü elinde tutanların; adı "Vahşet" olan medeniyeti dayatanlara karşı uyanık olmalı. Şüphesiz şuna inanmalı insanlık: Devrin insanlık onurunu yaşatan Gazzeli mazlumların direnişine, ölüme meydan okuyuşuna omuz vermek kardeşlik hukuku şuuruna ermektir.

Gazzeli mücahitler, dev görünümlü cücelerin çocukları korkaklara, korkuyu yaşatıyorlar. Gazzelinin derdi, dini ve vatanı için şahadete koşmak. Bizim derdimiz de onların dertleriyle dertlenmektir. Her kulvarda siyasi ve ekonomik boykota devam. Mazlumların çağrılarına, günün her anında dillerimizde "Allahüekber" nidaları semalarda gürlemeli.

“Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirle­rini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” (Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Birr, 66)

Gazze ve tüm mazlum coğrafyaların derdi ile dertlenenlere selam olsun duasıyla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.