M. Ali Köseoğlu
35’inde*, yakışıklı ve mühendis
Saadet Partilileri kutlamak gerekiyor…
Futbolda “iyi oynayan kazansın” diye bir tabir var ya…
Böyle olsa Saadet her maçı alır…
Fakat işte futbolda da ‘iyi oynayan’ değil ‘golü atan’ kazanıyor.
Yanlış anlaşılmasın; futboldan çok iyi anlamam.
Saadet’e ‘iyi oynuyorlar’ dedim diye kimse alınganlık göstermesin.
Fakat bu böyle… Takım oyunu Saadet’in işi…
Kaybedecekleri maça bile galibiyet sevinciyle çıkan bir takım var önümüzde. Hani diyeyim kendi tribünleri boş olsa da bir stadyum dolusu adammış gibi de görünmeyi başarabiliyorlar.
4-0 yenildikleri bir takımın karşısına -siz buna ‘yenilen pehlivan güreşe doymazmış’ deseniz de- yeniden organize bir şekilde çıkabiliyorlar…
Dünkü haberi okumuşsunuzdur.
Facebook’ta yerel seçim anketi yapılıyor.
Başta bu ankette Saadet Partisi’nin durumu çok da iç açıcı değilken birden bir e-posta trafiği yaşanıyor.
Konya’da Mustafa Özkafa’nın yeniden başkan olacağına inanan Saadetliler, gönderdikleri e-postalarla oy toplamaya çalışıyorlar.
Bir kere Facebook’un anketini çok da sağlıklı görmediğimizi belirtelim.
Fakat işte Saadet’in farkı burada ortaya çıkıyor.
Gerçek hayatta erişilmesi güç de görünse Facebook’ta öne çıkmak isteyen Saadetliler, var güçleriyle çalışıyorlar.
Siz ‘erişilmesi güç’ dediğime bakmayın.
Bu emeği takdir ediyorum.
***
Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek billboardlarda ‘Konya’nın bildikleri’ni tekrar gözler önüne seriyor.
Onun seçim stratejisi geçmiş 5 yılda yapılanları anlatmak…
Misal; MHP’nin Büyükşehir Adayı Hikmet Çay, “Daha yeşil bir Konya için projeler hazırladıklarını” söyleyedursun, Başkan Akyürek sayılarla ne kadar alanı yeşillendirdiklerini ortaya koyuveriyor.
Hemen her alanda ‘rekor’ denilebilecek rakamlar var elinde…
Onun bu seçimde en önemli silahı icraatları…
Aynı şekilde Karatay Belediye Başkanı Mehmet Hançerli de gelecek 5 yıl için bazı planlarını açıklamakla birlikte, bugüne kadar yaptıklarını seçmene anlatarak oy isteyecek…
Onun da ‘bunları yaptık, şunları yapmak için sizden yeniden oy istiyoruz’ demeye yüzü var.
Buraya kadar her şey normal…
Fakat AK Parti’nin iki yeni adayının seçmene ne diyeceklerini ve nasıl oy isteyeceklerini henüz çözmüş değilim.
Meram’da Serdar Kalaycı ve Selçuklu’da Uğur İbrahim Altay’ın -yeni aday olmaları hasebiyle- anlatacakları icraatları yok çünkü…
Geçmiş 5 yılda yapılanı lütfen anlatsalar o zaman da millet ‘bunları sen mi yaptın?’ diyecek.
Dün dikkat ettiniz mi bilmiyorum.
Zümrüt faciasının yıldönümü münasebetiyle Uğur İbrahim Altay da bir basın açıklaması gönderdi, bu açıklama gazetelerde yer buldu.
Fakat gönderdiği mesaj, AK Parti Adayı olarak değil İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı olarak kaleme alınmıştı.
Oysa…
Seçim sürecinde insanlar adaylardan proje bekliyorlar.
Yeni ve parlak fikirler. Altay’ın bu süreçte ‘oda başkanlığı gömleğini’ başkan vekili arkadaşına bırakarak seçime odaklanması en doğrusu…
Bir kere Uğur İbrahim Altay’ı ve Serdar Kalaycı’yı henüz biz gazeteciler bile yakından tanımış değiliz.
İkisinin de 35’lerinde, yakışıklı ve inşaat mühendisi olduklarından daha fazla bilgi yok elimizde.
***
Elbette maçın skoru sonucu belirler…
Fakat iyi takımlar kaybetseler de taraftar bulurlar…
Maçı zevkli hale getiren kazanma inancıyla insanlara yukarıdan bakmak değil; onları bu inanca ortak ederek zaferden pay kapmalarına olanak tanımaktır…
Tüm siyasi partilerin adaylarına tavsiyem, seçmenlerini önemsemeleridir.
Bilmem faydalı bir kelam ettim mi?
*Uğur İbrahim Altay 1974, Serdar Kalaycı ise 1973 doğumludur. Kalaycı 30.05.2009’da 36 yaşına girecek.