AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik Almanya'da
Bakan Çelik: "Biz Türkiye olarak hem bunları (Halep'teki durumu) gözlemliyoruz hem de gerekirse Suriye toprakları içerisinde kamp yapmak için hazırlıklarımızı yapıyoruz. Bu insanları ölüme terk etmeyeceğiz"- "Bu gelinen nokta insanlık için bir iflas nokta
BERLİN (AA) - AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Türkiye'nin Halep’teki durumu takip ettiğini ve gerekirse Suriye toprakları içerisinde kamp yapmak için hazırlıkların sürdüğünü, oradaki insanların ölüme terk edilmeyeceğini söyledi.
Bakan Çelik, Almanya ziyareti kapsamında Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin (UETD) Berlin şubesini ziyaret ederek burada Halep'teki gelişmeleri değerlendirdi.
Halep’ten kötü haberlerin geldiğine işaret eden Çelik, "Gözümüz kulağımız Halep’te" dedi.
Bosna'da Srebrenica’da geçmişte meydana gelen katliama işaret eden Çelik, "Hiç kimse bu tip bir felaket yaşanmaz, böyle bir acı yaşanmaz diye düşünüyordu. Ama maalesef insanlık acılardan ders almıyor. Geçmişten ders almıyor. Şimdi de benzer bir şekilde Halep'te bu katliamlar meydana geliyor" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin Halep’te bir koridor açılması için ciddi bir çaba sarfettiğini, ateşkesin bir kaç kere sağlandığını, ancak bunların bozulduğunu aktaran Çelik, son olarak belli bir sayıda otobüsün Halep'ten çıkıp Özgür Suriye Ordusu’nun bulunduğu bölgeye geçtiği bilgisini aldığını belirtti.
Bakan Çelik, "Biz Türkiye olarak hem bunları gözlemliyoruz hem de gerekirse Suriye toprakları içerisinde kamp yapmak için hazırlıklarımızı yapıyoruz. Bu insanları ölüme terk etmeyeceğiz." dedi.
Bu katliamı engelleme konusunda dünyadaki kurumların etkili bir adım atmadığını ifade eden Bakan Çelik, şunları kaydetti:
"Yıllarca bu konuşuldu. 'Suriye'de Esed rejimi gitsin' dediğimizde biz, Esed giderse yerine ne gelecek? ‘DEAŞ ve benzeri terör örgütleri gelir.’ Biz de o zaman şunu söyledik: ‘Esed kaldığı müddetçe aslında DEAŞ ve benzeri terör örgütleri oraya daha çok yerleşecek’ dedik. Dediğimiz gibi oldu. Esed’in kalması uzadıkça terör örgütleri orada yerleşik hale geldi. Arkasında şunlar söylendi. Denildi ki, 'Esed hava kuvvetlerini halkını katletmek için kullanırsa bu bizim için kırmızı çizgidir' denildi. Bu kırmızı çizgiyi aştı Esed. Dünya yine bunu seyretti. Arkasından 'kimyasal silah kullanırsa bu bizim kırmızı çizgidir' denildi. Kimyasal silah da kullandı. Yine maalesef bu şekildeki bu zulme karşı bu katliama karşı dünyadan etkili bir adım gelmedi."
Bakan Çelik, Esed'e karşı etkili adımlar atılması konusunda Birleşmiş Milletler zemininde bir oluşumun ortaya çıkmasının maalesef mümkün olmadığına işaret ederek, "Bu gelinen nokta insanlık için bir iflas noktasıdır. Bu açık ve net. Bu bir iflas durumudur. Bundan sonra bu katliam olurken gençlere, okullarda nasıl öğretecekler 'insan hakları' diye bir kavram var, 'uluslararası hukuk' diye bir kavram var. 'BM', 'Avrupa Birliği' diye kurumlar var. Bu kurumların bunu engellemesi lazımdı. Olmadı." şeklinde konuştu.
Halep'in Osmanlının büyük mirasını taşıyan şehirlerden bir tanesi olduğunu ifade eden Bakan Çelik, "Dünyanın önünde bu zulümlerin gerçekleşmesi bizim sorumluluğumuzu daha çok arttırıyor. Daha çok çalışmamız lazım, daha çok uğraşmamız lazım ki bu acılara elimizi uzatabilelim." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin terörle ve Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimiyle mücadele ettiğine işaret eden Bakan Çelik, ancak bu mücadelenin Türkiye'yi sorumluluğunu yerine getirmekten alıkoymadığını kaydetti.
Türkiye'nin Halep'te bir koridor açılsın diye çaba sarf ettiğini belirten Bakan Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bizzat konuyu takip ettiğini, bütün gelişmelerden bizzat haber aldığını ifade etti.
-"Diyanet İşleri Başkanlığının camileri DEAŞ’ın ideolojisiyle mücadele etmek için çok büyük bir avantaj"
Avrupa'ya, Türklerin ve Müslümanların oturduğu coğrafyaya bakıldığında Türkiye'den oralara yerleşen insanların oturduğu yerlerde hiçbir şekilde El Kaide ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin taban bulamadığına işaret eden Bakan Çelik, şunları kaydetti:
“Çünkü bizim Müslümanlık anlayışımız DEAŞ gibi El Kaide gibi radikal örgütlerin Müslümanlık anlayışına karşıdır. Diğer insanlara karşı düşmanlık yapmayı içermeyen Müslümanlık anlayışına sahibiz biz. Bütün insanlığı ailemiz olarak biliyoruz. Muhataplarıma şunu da hatırlatıyorum. Aslında Diyanet İşleri Başkanlığının camilerinin DEAŞ’ın ideolojisiyle mücadele etmek için çok büyük bir avantaj olduğunun herkesin bilmesi gerekir. Bu camilere karşı zaman zaman baskı, kundaklama gibi eylemler karşısında herkesin aslında, bu camilerin faaliyetlerini yapamaz hale gelmesinin Avrupa’da savunduğumuz ortak değerler açısından da bir tehdit olduğunu görmesi gerekir."
Almanya'da bazı Alman muhataplarıyla görüşmelerde bulunan ve AB Bakanlığı'nın düzenlediği "Sivil Toplum Diyaloğu' kapsamında Türk ve Alman akademisyen, gazeteciler ve iş adamlarıyla bir araya gelen Bakan Çelik, Berlin temaslarını tamamlayarak Türkiye’ye hareket etti.
AA
Kaynak: