İki ayrı haberi gündeme getirmek ve haberleri incelemek sizlere AB'nin gerçek yüzünü tanıtmak açısından önemli. Bu iki haber kendisi İslamcı sananların aklını başına getiremeyecekse insanın aklına başka şeyler geliyor doğrusu.

İlk haber Almanya'dan ve Hürriyet gazetesi kaynaklı. “Hz. Muhammed karikatürlerinin fikir özgürlüğü olduğunu savunan Almanya’nın Bavyera Eyaleti Başbakanı Stoiber, MTV’nin Papa’yla dalga geçen "Popetown" çizgi filmini yayınlamasına karşı çıktı. Bu mizah adı altında insanların dini hislerine saldırıdır dedi.” Herhalde Papanın Alman olması nedeniyle alındı diyesim geliyor. Çünkü Hz. Muhammede yapılan çirkinlikler karşısında bunun fikir özgürlüğü olduğunu savunan Almanya için ciddi bir ayıp bu. İşine gelince fikir özgürlüğünden yana olacaksın, gelmeyince yok. “Stoiber, 3 Mayıs’ta gösterilecek "Popetown"da insanların dini duygularıyla oynandığını belirterek, filmin yayınlanmamasını istedi. "Diziyi, mizah kisvesi altında insanlara yapılan bir saldırı olarak görüyorum" diyen Stoiber şöyle konuştu: "Dini duygular ve inançların korunması gerekiyor. Bu nedenle dini sembollere hakaret edilmesine ve gülünç duruma sokulmasına karşı önlem almalıyız. Ceza yasası da buna göre değiştirilmelidir. Müslümanlar bizi, inancımızı yeterince yaşamadığımız ve savunmadığımız için inançsız olarak görüyorlar. Çünkü geçmişte dini sembollerin zedelenmesine ses çıkarmadık." Münih Başpiskoposluğu ise MTV kanalına ihtar çekerek, filmin yayınlanmayacağına dair teminat istedi ve 18 Nisan’a kadar süre tanıdı. Alman Katolik Gençler Birliği yöneticisi Andreas Mauritz de, "MTV bu diziyi gerçekten yayınlarsa, Hıristiyan gençlerin tepkisini hissedecektir" dedi.”

Stoiberin sözlerinde dikkat çekmesi gereken önemli bir nokta daha var. Şayet bu tarz karikatürler yayınlanmaya devam edecek olursa ceza yasalarının değiştirilmesi gerektiğinin söylüyor. Anlayacağınız gibi fikir özgürlüğü sınırlarının genişlemesi için değil, daraltılması için. Bizde genişleyen özgürlükler sonucunda millete hakareti zevk haline getirenlerin yargılanmalarını engellemek için hükümetin çabalarına şimdi daha da kızıyorum.

Tabii bu anlamsızlık bunlarla da kalmıyor. Özellikle diyalog çabalarıyla gündemde olanlar ve kilisenin dostlarının dikkatle izlemesi gereken ikinci bir haber daha var. Pazar günün yayınlanan gazetelerden birindeki haber okuyunca insanı ikiyüzlülüğün bu kadarına da pes dedirtiyor.

İkinci haber ise İtalya’dan ve Milliyet gazetesi kaynaklı. Her ne kadar seçimleri kaybetse de Başbakanın can dostu Berlusconinin ülkesinden. Haber aynen şöyle. "İslam dünyasında rahatsızlık uyandıran karikatürlerin yayımlanmasıyla çıkan krize, şimdi de Katolik Kilisesi'nin yayın organlarından bir dergi bulaştı. "Studi Cattolici" (Katolik Araştırmaları) adlı aylık derginin son sayısında, Hz. Muhammed'i cehennemde tasvir eden bir karikatüre yer verildi. Derginin, Vatikan'a bağlı Katolik tarikatlarından biri olan Opus Dei'e mensup genel yayın yönetmeni Cesare Cavelleri'nin, bu tür bir karikatürün yayımlanmasının yararlı olabileceğini savunması da dikkati çekti. ( Opus Dei hakkında daha önce uzun bir yazı yazarak malumat vermiştim. O yazımın bizler için ne kadar önemli olduğunu umarım şimdi daha iyi anlamışsınızdır. Vatikandaki Opus Deinin başının aynı zamanda Engizisyonun başı olduğunuda hatırlatmakta fayda var. Mevcut papa bu yollardan geçerek o makama oturmuştu. 5 Eylül 2006 gafletin bu kadarı. Memleket Gazetesi)

Cavalleri, karikatürün klasik İtalyan edebiyatının ünlü ismi Dante Alighieri'nin İlahi Komedyası'ndan esinlendiğini belirterek, "Bu, İlahi Komedya'dan bir bölümün, 23. Kanto'nun tasviridir" dedi. Cavalleri, karikatürün İslam dünyasında tepki görmesinden çekinip çekinmediğine ilişkin soruyu ise, "Bu tasviri yayımlamanın, suikastlara sebebiyet vermemesini umuyorum. Eğer böyle bir şey olursa, bu aptalca tavırların perçinlenmesi olur" diye yanıtladı. Karikatürde, cehennem ateşinin alevleri içinde yanan Hz. Muhammed'i seyreden İtalyan şair Virgil, Dante'ye, "O Muhammed değil mi?" diye soruyor. Danet'nin yanıtı ise şöyle: "Evet, ikiye ayrıldı, çünkü toplumu da böldü."”

Yazılacak çok şey var. Ama biz işareti gül olan, gül kokulu, gül letefetinde bir peygamberin ümmeti olmanın zevkini ve hazzını yaşamak istiyoruz. Onu Orotoryalarla ananlardan, ortalık karışıkken susup sonradan hamasi nutuklar atanlardan uzak ve emin olmak istiyoruz.