Açık havada, haksız rekabet

Açık havada, haksız rekabet

Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Kurulu Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcisi Mustafa Arslan, yazılı ve görsel yerel medyanın, açık hava reklam alanı ile haksız rekabete tabi tutulduğunu söyledi.

Açık hava reklamcılık alanının hızla büyüdüğünü, son olarak elektrik ve aydınlatma direklerinin de bu alana dahil olduğunu hatırlatan Arslan, “Firmaların tanıtımlarında bütün mecraları etkin olarak kullanması son derece doğaldır. Ne var ki yerel medya açık hava reklamcılık alanı ile haksız bir rekabetle karşı karşıya bırakılmıştır. Gerek Karayolları Trafik Kanunu, gerek Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanunu ve ilgili yönetmelikler ile belediyeler tarafından çıkarılan Tabela Levha Yönetmelikleri, Estetik Kurul Yönetmelikleri’ne aykırı olmak üzere açık hava reklam unsurları adeta bir ur gibi şehirlerimizi sarmış bulunmaktadır. İlgili mevzuatta da açıkça görüleceği üzere, trafik ve yol güvenliğini etkileyecek, trafik ışık ve yön levhalarının görülmesini engelleyecek, kültür ve tabiat varlıklarının önünü kapatacak şekilde açık hava reklam unsurları konulamaz. Bugün pek çok şehrimizde yayaların geçişini engelleyen, led diye tabir edilen reklam panoları ile ışınım değerlerinin üzerinde trafik ışıklarını görülmez hale getiren, trafik işaretlerini kapatan, kültür varlıklarının önünü işgal eden açık hava reklam unsurları hızla yayılmaktadır” dedi.

 

"AÇIK HAVAYLA BİRLİKTE YEREL MEDYADAN DA BU ANLAMDA İSTİFADE EDİNİZ"

Kamunun ortak malı olan cadde ve sokaklar ile yollar ve tüm açık hava unsurlarının kullanımında, kamunun can ve mal güvenliğinin öncelikli olarak ele alınmak durumunda olduğunu vurgulayan Arslan, “Özellikle trafik güvenliğini tehdit eden açık hava reklam unsurları konusunda genel bir taramanın yapılması tarafımızca faydalı olacaktır. Mahalli idarelerin yetki alanındaki bu konunun mesleğimizi ilgilendiren yönü ise meslektaşlarımızın mağduriyetidir. Herhangi bir firma gerek marka sürdürülebilirliği, gerekse pazarlama faaliyetinde, siyasi partiler tanıtım ve propaganda alanlarında, habere konu olan hususları yerel yazılı ve görsel medyaya vermekte, ancak reklamlarını ağırlıklı olarak açık hava unsurlarında değerlendirmektedir. Bizim açık hava reklam alanına reklam verilmemesi gibi bir talebimiz elbette ki yoktur. Ancak reklam verenlere çağrımız şu yöndedir; tanıtım etkinliğinizi bir zincirin halkası olarak düşünürseniz, emin olunuz en sağlam halkası yerel medya olacaktır. Açık havayla birlikte, yerel medyadan da bu anlamda istifade ediniz. Belirttiğim üzere söz konusu açık hava reklam panolarına ilişkin mevzuata ilişkin bir adım atılması halinde de üzerinde hassasiyetle durduğumuz haksız rekabet bir nebze olsun kontrol altına alınacak, daha da önemlisi vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini tehdit eden bir yanlışlık kontrol altında tutulabilecektir” şeklinde konuştu.