"Ağrısız yöntem"le bir haftada kanserden kurtuldu
Yemek borusu kanseri tanısı konulan bir kadın, Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde kapalı yöntemle ameliyat edilerek sağlığına kavuşturuldu- Sağlığına kavuşan Simizar Kara: - "Ara sıra boğulacak dereceye geliyordum. Bir gün et yerken ken
BURSA (AA) - SELAHATTİN KAÇURU - Bursa'da yemek yerken boğulacak noktaya gelince doktora başvuran bir kadın, yakalandığı özofagus (yemek borusu) kanseri hastalığından laparoskopik (kapalı) yöntemle yapılan ameliyat sonucu kurtulup bir haftada sağlığına kavuştu.
Simizar Kara, bir süre önce yemek sırasında nefesinin tıkanması ve kendisini boğulacak gibi hissetmesi üzerine Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurdu.
Hastanede Genel Cerrah Prof. Dr. Hüseyin Ayhan Kayaoğlu tarafından muayene edilen Kara'ya tetkiklerinin ardından özofagus kanseri teşhisi konuldu. Acilen ameliyata alınan Kara, laparoskopik yöntemle ağrısız acısız operasyon uygulanarak bir haftada taburcu edildi.
Kayaoğlu, Kara'nın, hastalığının ciddiyeti nedeniyle daha teknik özelliğe sahip bir yöntemle ameliyat edildiğini belirtti.
Özofagus kanserinin genellikle ileri yaşlarda görüldüğüne işaret eden Kayaoğlu, "Alkol, sigara tüketiminin yanı sıra aşırı sıcak yemek ve içecekler tüketmek de kanser gelişim riskini artırır. Genellikle hastanın ilk şikayeti katı gıdaları yutamama şeklinde olur. Buna eşlik eden kilo kaybı ve hastanın ileri yaşta olması da ameliyat açısından riski artırır" dedi.
Hastalara ilk olarak endoskopi uygulandığını, şüpheli lezyon varlığında biyopsi ile tanı konulduktan sonra görüntüleme yöntemleriyle uygunluğu değerlendirilerek ameliyata alındığını aktaran Kayaoğlu, bu tür laparoskopik operasyonların Türkiye'de bazı merkezlerde yapıldığını ifade etti.
Kayaoğlu, şöyle devam etti:
"Bu tür ameliyatlar eskiden 'açık cerrahi' dediğimiz yöntemlerle yapılırdı. Hastanın boynu, karnı ve göğüs boşluğunda büyük kesikler olurdu. İleri yaş ve kilo kaybına uğramış bir hastanın açık ameliyatları tolere etmesi çok zordu. Kapalı yöntemle yapıldığında lenf bezlerinin temizlenmesi daha iyi yapılmasının yanında oluşturduğu travmanın çok az olması, hastaların ameliyatı tolere etmesi ve sağlıklarına kavuşması çok daha hızlı. Ayrıca yemek borusunun kalp, akciğer ve hayati damarlarla yakın komşuluğu bu ameliyatı riskli kılar. Kapalı yöntem, organ yaralanma riskini azaltır. Kapalı yöntemle yemek borusu kanseri ameliyatları Türkiye'de birkaç merkezde yapılıyor. Bunlardan biri de bizim hastanemiz. Bunun için cerrahi hekimin bu konuda tecrübeli ve uzman olması gerekir. Üç yerden delik açılan ameliyatlarda hastane olanaklarının buna uygun olması gerekir. Taburcu edilmesi, hastadan hastaya değişse de açık yöntemle bir ayı bulan süreler kapalı yöntemle 5-7 güne düşüyor."
Ameliyat ekibinde yer alan Gastrolojik Cerrahi Uzmanı Hacı Murat Çaycı da teknolojideki gelişmelerin sağlık alanında da önemli aşamalar kaydedilmesini sağladığını bildirdi.
Laparoskopik yöntemle hastaların çok daha erken sürede ayağa kalkıp gıda almaya başladığını, normal yaşantısına dönebildiğini vurgulayan Çaycı, "Kapalı ameliyat yöntemleri dünyada yaygın olarak kullanılmaya başlandı ve devam ediyor. Biz de merkezimizde mümkün olan tüm ameliyatları kapalı yöntemle yapmaya gayret gösteriyoruz" dedi.
- "Uyanınca 'Acaba ameliyat olmadım mı?' dedim"
Simizar Kara ise 2-3 yıldır rahatsızlığının farkında olduğunu ancak yemek borusuyla ilgili olduğunu bilmediğini belirtti.
Daha önce katı gıdaları yutmakta zorlandığını aktaran Kara, şunları kaydetti:
"Ara sıra boğulacak dereceye geliyordum. Bir gün et yerken kendimi boğulacak gibi hissettim ve hastaneye geldim. Hocamız beni ameliyattan bir gün önce hastaneye yatırdı, ameliyata hazırladı. Ameliyat sonrasında ağrım sızım yoktu. Yoğun bakımda uyanınca 'Acaba ameliyat olmadım mı?' dedim. Sargı bezlerini görünce ameliyat olduğumu anladım. Yani hiç ağrı ve zorluk çekmedim. Allah hocalarımdan razı olsun, doktorundan temizlik personeline kadar herkes işini güzel yapıyor."
AA
Kaynak: